Mersin'de Gündüz Y., ceaevinden izinli çıkan eşi Düzgün Ali Y. tarafından elleri ve ayakları bağlanarak üzerine kaynar su döküldü. "Pencereyi açıp yardım çığlıkları attım" diyen kadın, komşularının yaşananları duyduğunu ancak yardım etmeyerek pencereleri kapattığını söyledi.Gündüz Y., "Kızımı okula götürme bahanesiyle evden çıktım. Soluğu okul müdürünün odasında aldım. Polisi aramalarını rica ettim. Aramadılar. İnsanlık ölmüş” dedi.
Gazete Habertürk'ten Beycan Üçkardeş'in haberine göre Gündüz Y. 30 yaşında, evli ve 1 kız çocuğu annesi. Mersin’de kocası, kızının gözleri önünde el ve ayaklarını bağladı, üzerine kaynar su döktü, darp etti, işkence yaptı. Uyuşturucu suçundan tutuklu bulunduğu yarı açık cezaevinden izinli çıkan kocası Düzgün Ali Y.’nin yaptığı işkence sonrası vücudunun büyük bölümünde ağır yanıklar oluşan genç kadının tedavisi hastanede sürüyor.
"Göz göze geldik pencereyi kapattı"
Gündüz Y., yaşadıklarını bir türlü unutamadığını ama asıl unutamadığı şeyin de çığlık atmasına rağmen uzatılmayan yardım eli olduğunu söyledi. Genç kadın, o gün yaşadıklarını Habertürk’e şöyle anlattı:
“Eşim 6 yıldır uyuşturucu satmaktan ve kullanmaktan cezaevinde yatıyor. Son 1 yıldır 3 ayda bir izinli geliyor. Evde misafir vardı. Misafirlerin evden ayrılmasının ardından, sobanın üzerinde kaynayan çaydanlığı göstererek ‘Çay mı demledin?’ diye sordu. ‘Hayır’ dedim. Bu yüzden tartışma çıktı. Bana daha önce de şiddet uyguluyordu. Niyetini anladım. Odaya kaçtım ve kapıyı kilitledim. Pencereyi açıp yardım çığlıkları attım. Komşular duydu. Hatta biriyle göz göze geldik. Hemen pencereyi kapattı. Diğerleri de öyle. Yapacakları şey polisi aramaktı oysa. Eşim kapıyı kırdı. Önce kemerle dövdü, ardından bantla bağladı ve üzerime sobada kaynayan suyu döktü. Bu işkence sabaha kadar sürdü.”
Öğretmen ve müdürler polisi aramadı
Kızının çığlık atıp “Yapma baba” diye yalvardığını, onu da kemerle dövdüğünü, ertesi gün kızını okula bıraktığını ve soluğu müdürün odasında aldığını anlatan talipsiz kadın, devamında da şunları söyledi:
“Ertesi gün kızımı okula götürme bahanesiyle evden çıktım. Soluğu okul müdürünün odasında aldım. Ayakta zor duruyordum. Durumu anlattım ve polisi aramalarını rica ettim. ‘Biz telefonumuzu veremeyiz. Dışarıdan birinden iste’ dediler. Okulda müstahdem bir kadın olaya şahit oldu. ‘Müdürüm ben vereyim telefonumu’ dedi. Müdür de ‘Sen bilirsin’ deyince polisi aradık ve okula gelmelerini bekledim. Ben ölmedim, yandım ama beni en çok yakan insanlığın öldüğünü görmek oldu.”
Genç kadının avukatı Şerife Arıcı Yıldız ise “Yardım istemesine rağmen polise ihbarda bulunmayan ve telefonunu kullandırtmayan okul müdürü ve öğretmenlerin tavrı ibretlik, suç duyurusunda bulunacağız” dedi.