Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından geçen ay düzenlenen Din Şurası'nda 'eşcinsellik' konusu ele alındı.
Şuraya katılan iki psikiyatri uzmanının konuşmalarını ele geçirildi. Akşam gazetesinin haberine göre, eşcinsellere kin kusan Prof. Dr. Nevzat Tarhan 'İnsan neslini kurutacaklar' derken, Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu da 'Homoseksüel bireylerin çocuk edinmeleri toplumun geleceğini tehdit eder' diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı, web sitesinde geçtiğimiz yıl feminizmi ahlaksızlık olarak niteleleyen bir makale yayınlamıştı. Makalenin özellikle kadın örgütlerinin tepkisini çekmesinin üzerine Diyanet, din adamlarına kadın örgütü Uçan Süpürge'nin 'Kadınlar ve Kadın Kuruluşları İçin Başvuru Kitabı' isimli kitabını dağıttı.
İbrahim Balcıoğlu Psikiyatrist
Eşcinselliği kimlik bozukluğu ve sapıklık olarak tanımlıyor. 'Homoseksüellerin çocuk edinmesi toplumu tehdit eden bir tehlike' diyor
Homoseksüalite, cinsel kimlik bozukluğudur ve onun sapık biçimlerinden biridir.
Sapıklığı şehvet için kullanırlar
Erkek homoseksüeller, cinsel sapıklıklarını şehvet doyumu aracı olarak benimser.
Birçoğunun fizik yapısı normaldir. Kadınlık belirtisi göstermez. Kasları atletik yapılıdır.
Partnerler birbirine başta sıcak ve samimi yaklaşır. Sonra cinsellik gelişir. Deneyimli bir göz, bu kişileri hemen tanıyabilir.
Para yedirirler, kıskançtırlar
Yaşlanma homoseksüel kişiler için de endişe kaynağıdır. Erkek sevgililerine para yetiştirmek isterler. Kıskançlık krizi sebebiyle cinayet işleyenler oluyor. İhaneti affetmezler.
Üremeleri toplum için sakıncalı
Çocukların, eşcinsel çiftlerin ortamına girmesi sakıncalıdır. Bu davranış ve tutumları hoş görülmemelidir. Homoseksüellerin çocuk edinmeleri ve kuşak üretmeleri toplumun geleceğini tehdit eder.
Sanat, spor ve edebiyat insanları, homoseksüelliği övmemelidir.
Nevzat Tarhan / Psikiyatrist
Eşcinselliğin onaylanmaması gerektiğini, yoksa insanlığın 50 yılda kuruyacağını söylüyor. 'Erkek düşmanı' feministlere de çok kızgın. Eşcinsellik bütün dünyada yayılıyor. Bu, insanlığın geleceği açısından ciddi bir tehlike. Gençler arasında özgürlük gibi zannedilse de özgürlük değil, bazı değerlerin yok olması. Böyle devam ederse, 50 yıl sonra insan nesli diye bir şey kalmayacak.
Eşcinsellik biyolojik olarak yok
Sorumlulardan biri de bilim dünyası. Cinsel özgürlük bilim adına destekleniyor. Benim savunduğum ekole göre insanda biyolojik olarak eşcinsel eğilim yoktur. Eşcinsellik cinsel kimlikten sapmadır. O sebeple toplumsal olarak onaylanmamalıdır.
Freud yaşasa tezini değiştirirdi
Freud cinselliği yaşamın tek enerjisi olarak değerlendirdi. Bu tez modernizmin kabusu oldu. Sağ olsaydı tezini mutlaka değiştirirdi.
Feministlerin aşağılık duygusu...
Modernizm, kadını erkeksileştiriyor. Kadını erkeksileştirme arzusu, feministlerin aşağılık ve eksiklik duygularıyla ilgilidir. Feminizm, erkekleri düşman algıladığı için 'onlara hükmedeceğim' anlayışına sahip.