T24 - Amerika Birleşik Devletleri'nin Mississippi eyaletinde kırsal kesimde küçük bir lisenin yıllık mezuniyet balosu iptal edildiğinde, kimse bunun ülke çapında bir tartışmayı körükleyeceğini düşünmemişti.
McMillen'ın talebi okul yönetimini baloyu iptal etmeye yöneltti
Amerikalı bir çok genç için lise mezuniyeti, ergenlikten yetişkinliğe geçişin simgesidir adeta.
Ama 18 yaşındaki Constance McMillen'ın hayatında bunun gibi önemli köşe taşlarından biri, ABD genelinde eşcinsel hakları savunucularının büyük ilgisini çekmesi nedeniyle, beklediğinden daha erken meydana geldi.
Zira ergenliğinin başlarında lezbiyen olduğunu açıklayan McMillen, okulun mezuniyet balosuna kız arkadaşıyla gelmesini yasaklayan kararını tartışmaya açmıştı.
Olay, ay başlarında İtawamba Lisesi'nin, McMillen'ın baloya kız arkadaşıyla ve geleneksel erkek kostümü olan smokinle katılma kararına getirdiği yasağı kaldırmak yerine baloyu tümden iptal etme kararı almasıyla patlak verdi.
Okul yönetimi, meselenin "öğrenim sürecinden sapmalara" neden olduğunu söylerken bu kararı savundu.
Ancak McMillen'ın davası, Amerikan Sivil Hakları Birliği'ne taşındı, Birlik okula mezuniyet balosuna konan yasağın kaldırılmasıyla amacıyla dava açtı.
Birlik ayrıca mahkemeden McMillen'ın ifade özgürlüğünün de ihlal edilip edilmediğine ilişkin karar vermesini istedi.
Federal mahkeme dün okulu, baloyu düzenlemeye zorlayamayacağına, ancak McMillen'ın haklarının zarar görüp görmediği konusunda ayrı bir dava açıldığını açıkladı.
McMillen mahkemede heteroseksüeller gibi kendisinin de mezuniyet balosuna katılma hakkı olduğunu savunmuştu.
İlgi odağı
McMillen, son iki haftada çeşitli televizyon programlarına konuk oldu, bir dijital medya şirketi, öğrenciye üniversite eğitimi için 30 bin ABD doları bağış yaptı.
Facebook'ta "Constance kız arkadaşını baloya götürebilsin" başlığıyla açılan kampanyanın 400 bin destekçisi var.
Ama McMillen'in yaşadığı 4 bin kişilik Fulton kasabası, ilgi odağı olmaktan rahatsız.
Balo hakkı
Kasabanın belediye başkanı Paul Walker, kasaba halkının burnunun biraz sürtüldüğünü söylerken ABD'nin İncil Kuşağı diye de anılan muhafazakâr bölgesi içinde olduklarını ancak insanların düşündüğünün aksine, herkesin de o kadar taşralı olmadığını öne sürdü.
Okul müdürü de çoğu McMillen'i destekleyen binlerce e-posta aldığını söyleyerek "Bağnaz dediler, homofobik dediler küfür edenler de oldu. " diye konuştu.
Constance McMillen de okulda kendisine karşı düşmanlık besleyenler olduğunu hatta bir öğrencinin, "Okuldaki son yılımı mahvettiğin için teşekkürler" dediğini anlattı.
Federal insan hakları yasaları; ırk, renk, cinsiyet, köken ya da özürler temelinde ayrımcılıkla ilgili konulardan açıkça bahsederken, cinsel yönelim ya da cinsel kimlik üzerine belirgin ifadeler içermiyor.
McMillen'ın davası da yeni bir yasaya dikkati çekti- Kongre üyesi Jared Polis'in Ocak ayında gündeme getirdiği Öğrenci Ayrımlığına Karşı Yasa önergesi, öğrencilerin sivil hakları üzerine korumaları genişletebilir.
BBC