Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, yarın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yapacağı görüşme öncesinde bir grup gazeteciyi ülkesine davet etti. Esad, Kürt açılımı konusunda Türkiye'nin yanında olduğunu Şam'ın bu konuda gereken her türlü desteği vereceğini söyledi.
Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Beşar Esad ile Kürt açılımı konusunda konuştu: Bugüne dek bu sorunun yanıtını bilmiyor, sadece 'olsa olsa' ile tahmin yürütüyorduk. Suriye Lideri Beşar Esad'la görüşmeye giderken en çok bunu merak ediyordum. Hem Cumhurbaşkanı Gül hem de Başbakan Erdoğan ile çok yakın ilişki içinde olan Esad'ın Kürt açılımı için düşüncelerini öğrenmeye çalışacaktık.
Cumartesi günü akşam üzeri başlayan, pazar gece yarısında sona eren Şam gezisi sırasında bir grup meslektaşımla birlikte Esad'la uzun ve detaylı bir görüşme yaptık. Esad, yarın Türkiye'ye geliyor ve İstanbul'da 'Kardeşlik yolunda bir adım daha' sloganıyla düzenlenecek olan iftara katılacak. Esad ve Erdoğan AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın organize ettiği iftarda şeref konukları olacaklar. Görüşmemiz, zamanlaması itibarıyla iyi ayarlandı ve Erdoğan-Esad zirvesinin gündemine ilişkin de işaretler verdi.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; tüm meslektaşlarımın ortak kanaatine göre gerçekten çok zeki ve derin bir lider. Yenilikçi ve iddialı... Türkiye ile stratejik işbirliğine girerek çok uzun vadeli bir planlamayı hayata geçiriyor. Her adımı bilinçli. Ayrıca çok hoş sohbet bir siyasetçi, açık sözlü de. Ortadoğu analizleri etkileyiciydi.
Açılıma kaygılı, ihtiyatlı bakıyorlar
Esad'la görüşmeden önce bazı Suriyeli yetkililerle konuşma imkanı bulmuştuk. Şam'da herkesin gözü kulağı şu an itibarıyla Türkiye'nin Kürt açılımında. Kafaları karışık. Çerçeveyi görmek istiyorlar. Biraz da endişeli bir hava sezdik. Kendi içinde Kürt nüfus barındırdığı için bu konuda atılacak her adımın Suriye'yi etkileyeceği düşüncesindeler. Esad'la mülakatımızın çok önemli bölümü de bu konudaydı, ancak çok kritik bölümlerde 'buraları yazmayın' diye rica etti. Türkiye'nin içişlerine karışıyor görüntüsü vermemeye özen gösteriyordu. Fakat, 'Erdoğan'la buluştuğumda bu konuyu görüşeceğiz' sözü Esad'ın gündemine ilişkin en can alıcı işareti veriyordu. Kısa süre önce Şam'ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile de Kürt açılımını konuşmuşlar ama henüz çerçeve belli olmadığı için soru işaretlerine yanıt alınamamış. Esad, iyimserliğini ise 'Türkiye'nin rahatlaması bizim rahatlamamızdır. Bölgenin daha fazla çözüme ve açılıma ihtiyacı var' sözleriyle ortaya koyuyor.
1500 PKK teröristine Suriye yolu açıldı
Bu genel havayı verdikten sonra öncelikle en kritik açıklamayı aktarayım. Esad, peş peşe üç sorumuzdan sonra 'PKK içindeki Suriyeli teröristler' konusuna açıklık getirdi. Fatih Çekirge dün, 'Suriyeli terörist korkusu' başlığı ile bu konuya değinmiş ve 'PKK içindeki Suriyeli bin 500 teröristin ne olacağı sorunu çözülmüş değil. Eğer silah bırakırlarsa nereye gidecekler? En azından Şam, Suriye uyruklu teröristler için bir formül üretmelidir. Bu konuda Türkiye talepte bulunuyor' yazmıştı. İşte Ankara'nın üzerinde çalıştığı ve cevabını aradığı, dün Çekirge'nin gündeme taşıdığı sorunun yanıtını Şam'da en üst düzey isimden almış olduk.
Sayısı bin 500'ü bulan Suriyeli teröristler PKK silah bıraktığında ne olacak? Sorumuz buydu. Esad net biçimde 'kabul ederiz' dedi.
Tam değerlendirmesi şöyle:
'İster Suriye'de olsun isterse Türkiye'de olsun, birileri terörizmden vazgeçmişse mutlaka ona sahip çıkmamız, onu kollamamız lazım. Biz 1980'lerde Müslüman Kardeşler sorununda aynı şeyi yaptık. Devlet olarak terörü bırakanı kucakladık. Yine kucaklayacağız ve affedeceğiz. Devlet affeder. Çünkü bizim hedefimiz terörü bitirmektir, intikam almak değil.'
Esad, Müslüman Kardeşler modelinin önemli oranda başarıya ulaştığını ama yine de bazı teröristlerin hiçbir zaman silah bırakmadıklarını da özellikle vurguladı.
En kritik konudaki bu somut kararı duyurduktan sonra Şam'ın Kürt açılımına bakışını biraz derinleştirmeye çalışalım. Esad açık biçimde 'Açılım bizi de etkiler' diyor. Prensip olarak Kürt ve Ermeni açılımlarına sıcak bakıyor ama kimi çekinceleri olduğunu hissettiriyor. Burada haklı, aynı şekilde İran ve Irak'ı da nüfuz sahasına alacak bir meseleden ve inisiyatiften bahsediyoruz. Öte yandan 'henüz gelişmeleri basından öğreniyoruz. Çerçeve belli olduktan sonra konuşmak daha sağlıklı' demeyi de ihmal etmiyor.
Esad, 'Her şeyin zamanlaması önemlidir' dedikten sonra 'O, Türkiye'nin bileceği iştir' diyerek geri kalan kısmı yazılmamak üzere bize aktarıyor. Anlıyoruz ki Başbakan Erdoğan'la zamanlama konusundaki düşüncelerini iki arkadaş ve iki lider olarak paylaşacak, önerilerini Erdoğan'a aktaracak.
Esad, 'Komşularımızdaki gelişmeler hepimizi etkiler' görüşünde. Şöyle bir görüşü dikkat çekiyor:
'Önemli olan bu çözümün çerçevesi nedir? Ulusal mı ırkçı ve etnik mi bu çok önemli.'
Ortak kabine toplantıları başlıyor
Esad daha sonra bölünme senaryolarına bakışını anlattı:
'Siyasal açıdan bölünmeye gelince, bu en büyük günahlardan biridir. Ne yaparsan yap ülkenin birliği, bölünmezliği, bütünlüğü en önemli hedef olmalıdır.'
Suriye liderinden anladığımı bir cümleyle özetleyeyim: 'Kürt sorununa ilişkin her türlü kapsamlı çalışma ve girişimler Türkiye, Suriye, İran ve Irak'la ortak ele alınmalı.'
Esad, arkadaşı Erdoğan ile bu konuları görüşmeye geliyor. Kapalı kapılar ardında konuşacaklar, tartışacaklar, biraz da dertleşecekler. Bir de 'ortak kabine toplantıları başlıyor' diyerek müjde verecekler.