Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, "PYD yüzünden ABD ile küsecek değiliz" şeklindeki sözlerini desteklediğini söyledi. Türkiye sınırında IŞİD bandı yerine Suriye rejimi veya laik bir Kürt bölgesinin olmasını tercih ettiğini söyleyen Özkök, "AKP hükümeti çok değil daha 6-7 yıl önce Irak’ta özerk bir Kürt bölgesini 'kırmızı çizgi' olarak görüyor, karşı çıkıyordu. Barzani’den 'aşiret reisi' olarak söz ediliyordu. Bugün orada otonom bir Kürt bölgesinin bulunması, Türkiye’nin menfaatine olmuştur. Kendimizi zihnen hazırlayalım. PYD büyük bir ihtimalle yakında Menbic’i alacak ve IŞİD’le Türkiye’nin arasına girecek. Bir kere daha göreceğiz ki, kırmızı çizgi lafı kadar hızla manasını kaybeden bir kavram yok" diye yazdı.
Ertuğrul Özkök'ün, "Suriye'de gerçekçiliğe mi dönüyoruz" başlığıyla yayımlanan (1 Nisan 2016) yazısı şöyle:
Suriye'de gerçekçiliğe mi dönüyoruz
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Washington'da söylediklerinin her kelimesine katılıyorum.
PYD yüzünden ABD ile ilişkiler bozulmaz.
Ancak şunu merak ediyorum.
Bu, Washington’da bulunduğu sırada “meseleyi alttan alma” amacıyla söylenmiş bir söz mü...
Yoksa Suriye politikasında, hafiften bir gerçekçiliğe dönüş işareti mi..
İnşallah ikincisidir...
Çünkü Suriye politikamız maalesef, “diplomatik bir Sarıkamış felaketine” dönüştü.
Açıkça söyleyeyim...
Ülkesini düşünen bir Türk vatandaşı olarak...
Sınırımızda terörist bir IŞİD bandı yerine Suriye rejimi veya laik bir Kürt bölgesinin olmasını tercih ederim.
Buna karşı çıkacaklara da şunu hatırlatmak isterim.
AKP hükümeti çok değil daha 6-7 yıl önce Irak’ta özerk bir Kürt bölgesini “kırmızı çizgi” olarak görüyor, karşı çıkıyordu.
Barzani’den “aşiret reisi” olarak söz ediliyordu.
Bugün orada otonom bir Kürt bölgesinin bulunması, Türkiye’nin menfaatine olmuştur.
Diyeceğim şu...
Kendimizi zihnen hazırlayalım.
PYD büyük bir ihtimalle yakında Menbic’i alacak ve IŞİD’le Türkiye’nin arasına girecek.
Bir kere daha göreceğiz ki, kırmızı çizgi lafı kadar hızla manasını kaybeden bir kavram yok.
İyi ki de yok"
Yazının tamamını okumak için tıklayın