Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Esad’la konuşmadım. Konuşmaya da niyetim yok...” sözleri hakkında Türkiye'nin Suriye'deki savaşı Esad'ın kazandığını kabul ettiğini savundu. Erdoğan'ın bu sözüyle iki mesaj verdiğini belirten Özkök "Cumhurbaşkanı’nın cevabına dikkat: Bir: 'Esed' değil, 'Esad' diyor... İki: 'Asla görüşmem' değil, 'Görüşmeye niyetim yok' diyor... 'Niyeti' yok ama bu sözler çok açık bir “niyetin” ilk mektubu..." dedi.
Ertuğrul Özkök'ün "Türkiye de artık Esad'ın kazandığını kabul etti" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
İlk işaret A340’tan geliyor.
O soruyu Hürriyet’ten Vahap Munyar sormuş.
“Esad’la gizlice konuştuğunuz söyleniyor, doğru mu?”
Cumhurbaşkanı’nın cevabına dikkat:
“Esad’la konuşmadım. Konuşmaya da niyetim yok...”
İki işaret birden...
Bir: “Esed” değil, “Esad” diyor...
İki: “Asla görüşmem” değil, “Görüşmeye niyetim yok” diyor...
“Niyeti” yok ama bu sözler çok açık bir “niyetin” ilk mektubu...
Aynı gün Hürriyet’in iç sayfalarına sıkışmış küçük bir cümle...
“Türkiye, İdlib konusunda Rusya ve İran’la görüşmeler yapıyor...”
Bu sözlerin açık anlamı şu:
“İdlib’e Amerikalılar ve YPG geleceğine, Rusya ve İran gelsin...”
Bu ne demek?
Şu demek:
“Orada YPG olacağına Esad olsun...”
Aynı gün, Amerikan yönetimi Ürdün sınırında desteklediği ılımlı muhaliflerin Suriye dışına çekilmesini istiyor.
Aynı gün Şam yönetimi Suriye topraklarının yüzde 85’inin Esad yönetiminin elinde olduğunu açıklıyor.
Ve aynı gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı en çok destekleyen gazetelerden biri olan Yeni Şafak’ın genel yayın yönetmeni İbrahim Karagül de “Türkiye artık Suriye ile görüşmeye başlamalıdır” diye yazıyor...
24 saat içindeki gelişmelerin anlamı şu:
Türkiye, çok kötü bir tercih olan “Müslüman Kardeşler” ve “İhvan” siyasetinin yol açtığı felaketi nihayet gördü.
Suriye’de savaş bitiyor ve bu savaşı Esad kazanıyor.
Sınırlarımızın güvenliği ve şu sıralar Türkiye’ye yönelik tehditler dikkate alındığında, hepimiz için en iyi sonuç budur.
'Ey Almanya'dan 'kırgınlığa' geçiş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya ile gerginlik konusunda “Alman halkıyla sorunumuz yok. Yönetime kırgınız” dedi...
Bu da iç politikadaki “Ey Almanya” siyasetinden akılcı bir siyasete dönüşün işareti.
Kuzey Irak referandumu için “Duygusal davranmayalım. Dışişleri ile görüşeceğiz” sözleri de bir başka işaret...
AKP ampul amblemini atıp rabia işarini mi alıyor
Google’a girip “Rabia işareti” yazdığınızda karşınıza çıkan ilk 10 sayfada yazan anlamı şu:
Mısır’da Mursi yanlısı askeri darbeden sonra Rabia Meydanı’na atfen yaptıkları el işareti...
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün partili belediye başkanlarına yaptığı konuşmada şunu söyledi:
“Dikkat ediyorum Rabia işaretini hâlâ bilmeyenler, öğrenemeyenler var. Her siyasi hareketin bir işareti var. Bu bizim işaretimiz.”
Dış politikada “Rabia’ya veda”, iç politikada ise ampul yerine “içi boşaltılmış Rabia işareti”...
Mi...
A-340'ın içinden gelen bu yandaş sesi alkışlıyorum
Nagehan Alçı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına en sık binen gazetecilerden biri.
Dünkü yazısında içeride bulunan Cumhuriyet ve Sözcü yazarlarını savunuyor.
Diyor ki:
Bir: “Hem Cumhuriyet hem de Sözcü operasyonlarının FETÖ ile mücadeleye zarar vermekten başka işlevi yok.”
İki: “Yurtdışındaki FETÖ birimleri sürekli bu tür yanlış davaları kendi lehine propaganda amacıyla kullanıyor.”
Çok doğru söylüyor.
Bütün kalbimle söylüyorum, bugünlerde ülkesini seven, Türkiye’nin içine düşürüldüğü yalnızlığı aşmasını samimi olarak isteyen herkes böyle düşünmeli.
A340’ın içinden böyle bir sesin yükselmesi gerçekten çok umut verici...
Tebrikler sevgili meslektaşım...