Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Harp Okulu mezunlarının töreninde yaptığı konuşmada Harbiye Marşı’ndan bir bölüm okumasını değerlendirdi. Özkök, "Bir gün 10'ncu Yıl Marşı'nı da hep birlikte söyleyeceğiz" dedi.
Özkök'ün "O marşın ilk kıtasını da birlikte okursak eğer" başlığıyla (26 Kasım 2017) yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Güzel bir konuşmaydı...
Ben de alkışladım...
Cumhurbaşkanı Harp Okulu mezunlarının töreninde yaptığı konuşmada Harbiye Marşı’ndan bir bölüm okudu...
O marş hepimizin gönlünde çok özel bir yere sahiptir...
***
Cumhurbaşkanı marşın son dörtlüğünü okudu.
“Şahikalar üstünde meydan okur bu erler,
Yaklaşacak düşmana mezar olur bu yerler,
Bağlayamaz bir kuvvet bu kasırga milleti,
Tarihlere sorun ki bize ‘Ölmez Türk’ derler.”
***
Ne güzel değil mi...
Daha 5 yıl önce “Türk” kelimesini lügatlerimizden silmek isteyen rüzgârlar eserken, şimdi o kelimeyi göğsümüzü gere gere kullanıyoruz.
***
Şimdi ben de diyeceğim ki...
O marşın son dörtlüğü üzerinde anlaşmışsak eğer...
Ordumuzun 1928’den beri söylenen bu marşının son kıtası hepimiz için aynı manayı ifade ediyorsa eğer...
***
O zaman gelin, Harbiye Marşı’nın ilk dörtlüğünü de aynı coşkuyla, hep birlikte söyleyelim:
“Kanla, irfanla kurduk biz bu Cumhuriyeti,
Cehennemler kudursa, ölmez nigâhbanıyız.”
***
Hangi Cumhuriyet o...
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet...
BİR GÜN 10’NCU YIL MARŞI’NI DA HEP BİRLİKTE SÖYLEYECEĞİZ
BUGÜN Harbiye Marşı’nı muhafazakârı, laiği, moderni, Cumhuriyetçisi aynı duygularla söyleyebiliyorsa...
Milli kültürümüzün en güzel marşlarından biri olan Onuncu Yıl Marşı’na da milletçe aynı manayı verebilir, aynı duyguyla sahip çıkabiliriz.
Eğer Cumhuriyetimizin ilk 10 yılında bu ülkeyi demir ağlarla ördüğümüzü anlatan bu marş hepimiz için dünün başarılarına bir saygı duruşu manasına geliyorsa...
Bu marşı bugün de, yarın da, Cumhuriyetimizin her 10 yılında başarılan işlere bir saygı duruşu haline getirebiliriz.
Demirel’in barajlarına...
Ecevit’in çalışan haklarına, demokrasiye ve Kıbrıs davasına...
Turgut Özal’ın liberal ekonomi devrimlerine...
Erdoğan’ın duble yollarına, enerji yatırımlarına, Osmangazi köprülerine, Marmaray’larına...
Bir milletin vefası olarak...