Gündem

Ertuğrul Kürkçü: Erdoğan BDP'nin kafasına silah dayıyor!

Bağımsız Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Türkiye’yi yasa boğan terör olaylarında BDP’nin hedef...

19 Ağustos 2011 03:00


T24 - Hülya Karabağlı / Ankara

Bağımsız Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Türkiye’yi yasa boğan terör  olaylarında BDP’nin hedef yapılmasının arka planında 2014 yerel seçim ve Çankaya hesaplarının yattığını söyledi.



“Hükümet,  masaya gönlünden geçenlerle, Kürt sermayesiyle ve AKP sever liberallerle masaya oturmak istiyor” diyen Kürkçü’ye göre,  2014 yerel seçimlerine kadar BDP’nin güçten düşürülmesi, yerel yönetimlerin AKP tarafından devralınması amaçlanıyor. Bu sonuçlar üzerinden Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Çankaya’ya tırmandırmak hesabı yatıyor.

Kürkçü’nün, BDP’nin PKK’ya ‘silah bırakma çağrısı’ yapmasına ilişkin seslerle ilgili  T24’e  yaptığı değerlendirmeleri şöyle:


'Erdoğan'ın 2014 ve Çankaya hesabı'

Hükümetin tek yanlı ‘PKK’ya silah bıraksın’ çağrısı yapılması zorlaması, barışçı olmayan bir genel planın parçası. Hükümet, Kürtlerle eninde sonunda çözüm masasına oturacak.  Ancak masaya gönlünden geçenlerle, Kürt sermayesiyle ve AKP sever liberallerle oturmak  istiyor. Pozisyonunu güçlendirmek için de BDP’yi hizaya getirmeye çalışıyor. 2014 yerel seçimlerine kadar BDP’yi güçten düşürmek ve yerel yönetimlerin AKP tarafından devralınmasını sağlamak istiyor. Bunun ardında AKP’nin  Kürtleri de temsil ettiği iddiasına dayanak sağlamak ve bu sonuçlar üzerinden Tayyip Erdoğan’ı Çankaya’ya tırmandırmak hesabı yatıyor.


'BDP'nin kafasına tabanca'

Erdoğan BDP’nin kafasına tabanca dayıyor. “Ya benimsin ya toprağın” diyor.  Ama, BDP,  Kürt halkının bir azınlığı, halktan tecrit edilmiş, “terörle”  ilişkilendirilmiş bir yapı değil. Tersine şimdi Türkiye’nin emek ve demokrasi güçleriyle de ittifakını derinleştiriyor. Mücadele kimler tarafından yürütülmüşse masaya onlarla oturulacak.  BDP safdışı edilemez.


'Öcalan'a ve PKK'ya ayar verme durumu yok'

BDP’ye hükümet ve yandaşlarınca yöneltilen eleştiriler haksız, yersiz ve saçma. Hükümet bir yandan Öcalan’la son bir yıl içinde çok fazla sayıda görüşme yaptı. Öcalan’ın avukatları aracılığıyla bize verdiği bilgilere göre,  protokol aşamasına gelindi. Hükümet bu süreci çok iyi biliyor. Hükümetin doğrudan muhatabı olan Öcalan’a BDP’nin  ayar vermesi, onu etki altına alması düşünülebilir mi?


'Öcalan manevi önder'

Abdullah Öcalan Kürt hareketinin  manevi önderidir. PKK Kürdistan devrim mücadelesinin politik örgütüdür. BDP ise aynı Kürt halkının siyasi taleplerinin TBMM’deki temsilcisidir. Öcalan’ın tespitleri , gözlemleri, yaklaşımları pek çok Kürt ve BDP milletvekili ya da PKK  üzerinde şöyle veya böyle bir dereceye kadar etkilidir. Bu apaçık süreçte  BDP’nin PKK’ya yön vermesi mümkünmüş ama bu rolü  yerine getirmemişçesine ileri sürülen eleştiriler, bu gerçeğin böyle olmadığını bile bile yapıldığı için tamamen hipotetiktir. İki yüzlüdür..


'Öcalan terörist ise neden görüşüyorlar?'

Öcalan “terörist” ise hükümet onunla arasına mesafe koyabilirdi?  İki yıldır Öcalan’la müzakere yürütüyorsa o zaman Öcalan terörist değildir. O zaman BDP’de bu müzakerelere katılabilir. Biz de müzakerelere katıllım istiyoruz. BDP Nisan’dan beri, hükümetin izlediği bu imha stratejisinin büyük kayıplara yol açacağı uyarısını yaptı. Karşılıklı operasyonlar dursun dedik.  Sınırsız çaba gösterdik. Ama bir yalan rüzgarıyla karşı karşıya kaldık.


'Barış söylemiyle Meclis'e geldim'

1400 kişilik tutuklama listesi var deniyor. Ben neyle suçlanacağım. Seçim kampanyamı barış üzerine kurmuşum. Meclis’in kapısına gelmişim. Bana, senin milletvekili arkadaşlarını  içeri bırakmıyoruz diyorlar. Bu hatadan dönülmesini istemek mi suç. Halkın vekillerini tutuklama hesaplarının kendisi suç değil mi? Bunun bir hükümet darbesinden ne farkı var.


Irkçılar ve ultra milliyetçiler

Sonsuza kadar süren bir savaş olması. Her savaş barışla sonuçlanır. Bu savaş da büyük bir barışla sonuçlansın. Hükümet, konseptini değiştirirse hızla barışa yol alırız.  Değiştirmezse,  çözümden çok kaosa gidebiliriz. Irkçılar, ultra milliyetçiler, şovenistlerin ajitasyonuna kapılan insan toplulukları olmayacak işler yapabilir. Kontrol edilemeyebilir.  BDP olarak biz kesinlikle halk arasında çatışmaların tarafı olmayacağız. Silahlı çatışmaların son bulmasını istiyoruz. PKK silah bıraksın diyoruz, ama askeri harekâtlara da eş zamanlı son verilsin. Peki bizi suçlayanlar askeri operasyonlara son versin diyor mu?"