Gündem

Ersoy Dede: Cumhuriyet davasında yanlış giden bir şeyler var; Ahmet Şık'a yöneltilen soruyu duyunca emin oldum

"Örgütün bizzat görevlendirdiği gazeteci kılıklı teröristleri ayrı tutuyorum"

15 Eylül 2017 12:46

Star yazarı Ersoy Dede, Cumhuriyet'in yönetici, yazar, muhabir ve avukatları hakkında "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek" iddiasıyla görülen davanın ikinci duruşmasıyla ilgili olarak "Ahmet Şık’a, Rus büyükelçi Andrei Karlow’un öldürüldüğü akşam attığı twitter mesajı sorulunca, iyiden iyiye emin oldum ki ortada yanlış giden bir şeyler var" dedi.

Şık, 19 Aralık 2016'da sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda "Rus Büyükelçisi Karlov'u öldüren suikastçi aktif görevde olan çevik kuvvet polisi Mevlüt Mert Altıntaş" ifadesini kullanmıştı. Şık, söz konusu paylaşımdan 12 gün sonra tutuklanmıştı.

Ersoy Dede'nin "Sözcü operasyonunu CHP’ye kim servis etti?" başlığıyla yayımlanan (15 Eylül 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Bu davalar kime yarıyor?

Cumhuriyet davasının son duruşmasında Ahmet Şık’a, Rus büyükelçi Andrei Karlow’un öldürüldüğü akşam attığı twitter mesajı sorulunca, iyiden iyiye emin oldum ki ortada yanlış giden bir şeyler var.. Ahmet Şık, elçinin katili Mevlüt Mert Altıntaş’ın bağlantılarını perdelemeye çalışmakla suçlanmış.. Arkadaş, gazeteciler ellerine bilgi-belge ulaştığında bunu bekletmemeye çalışırlar.. Bu da bazen yol kazalarına da sebep olabilir. En iyi ihtimalle dersiniz ki; “..kötü gazetecilik..” Ama buradan örgüt lehine operasyon çektiği iddiası, hayli zorlama.. Hele Kadri Gürsel’e yöneltilen‘..ByLock’çulardan mesajlar aldı..’ suçlaması.. O mesajları atanların serbest, Kadri Gürsel’in tutuklu olduğu bir dava açık söylemek gerekirse en hafif tabirle sorunlu bir davadır.. FETÖ’nün doğrudan medya propaganda üssü olarak kullandığı ve yaptığı operasyonlara meşruiyet sağlamak için örgütte bizzat görevlendirdiği gazeteci kılıklı teröristleri ayrı tutuyorum.. Ama bizzat FETÖ’nün içeri attırdığı Ahmet Şık’ın, herkesin ‘hizmet’ dediği günlerde FETÖ tehlikesine dikkat çeken Kadri Gürsel gibi Musa Kart gibi isimlerin tutukluluğu üzerine hassasiyetle düşünülmesi gerekiyor.. Farklı uluslararası toplantılarda,  Türkiye’den giden temsilciler hep aynı soruya muhatap kalıyor; ‘sizin memlekette gazeteciler neden tutuklu?..’ Bunu, Türkiye’nin SİHA’larla sivil katliamı yaptığı, uluslararası terör örgütlerine sarin gazı temin ettiği, teröristler için tırlarla silah taşındığı iddialarıyla birlikte değerlendirin.. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız..