T24 - 20 yıl önce Meclis lojmanlarında oğlu öldürülen SHP milletvekili Erol Güngör, ‘’cinayetle devlete mesaj verildi, şüpheliler PKK’ya katıldı, Bakanlar Kurulu’nda PKK’ya katılmak hobi oldu dendi’’ şekinde açıklamalrda bulundu.
Eski SHP milletvekili Erol Güngör, 1991’de oğlu Mustafa Güngör’ün Meclis lojmanlarında öldürülmesine ilişkin soruşturmadaki yeni iddiaları yanıtladı.
A Haber’de Selin Ongun’un sorularını yanıtlayan Güngör, çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Oğlunun öldürülmesiyle devlete mesaj verildiğini” söyleyen Güngör, “Oğlum orada seçildi. Devlete biz sizin en güvendiğiniz kurumlarda bile en güvendiğiniz yerlerde, sizin en kıymetli varlığınızın canını alabiliriz mesajı verildi. 1991 yıllarını hatırlayalım, o aşamaları gözden geçirelim, babalarının ismi geçince bu çocuklar PKK'ya katıldılar, o zaman dönemin bakanı o zaman diyor ki Mustafa Kalemli, Bakanlar Kurulu'nda "PKK'ya katılmak hobi oldu " diyor o bakanı kimse eleştirmedi, ne demek milletvekillerinin çocukları PKK kampına katılıyor. Abdurrahim Mutlu'nun ben hala PKK'dan döndüğünü duymadım" dedi.
1991'de 24 Haziran günü, Ankara'nın en güvenli ve en korunaklı yerleşim yeri, meclis lojmanlarında SHP İzmir milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör ölü bulundu. Aradan geçen 20 yıla karşın davada bir ilerleme sağlanamadı.
Cinayetin sır perdesi 19 Eylül 2010'da davanın zaman aşımı nedeniyle düşmesine az bir zaman kala yazılan bir itiraf mektubuyla aralandı. Mektup halen cezaevinde başka bir suçtan tutuklu bulunan Abdullah Gökalp imzasını taşıyordu. Gökalp, cinayeti dönemin iki Anaplı milletvekilinin oğulları ile birlikte işlediğini söylüyordu. Bu itiraf mektubu gözleri cinayet ile ilgili 2005 yılında kurulan meclis araştırma komisyonuna ve işlenme nedenine yeniden çevirdi.
Maktul Mustafa Güngör'ün babası eski SHP milletvekili Erol Güngör A Haber'de Bi Sormak Lazım programına katılarak Selin Ongun'a cinayetle ilgili son gelişmeler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
‘Cinayetle Devlete Mesaj Verildi, Şüpheliler PKK’ya Katıldı’
Cinayetin namus cinayeti olduğuna yönelik iddialar üzerine Güngör "İşlenmiş bir cinayet var, şimdi bir insan karısını kıskanan kıskanç bir katil milletvekili eğer böyle ise sadece bunu korumak için Türkiye'de bütün bu cinayeti aydınlatmakla görevli kurumlar bu suçun işlenmesini göz önüne alınabilir. Tüm milletvekilleri bir kıskanç kocayı korumak için AİHPM'in mahkum etmesine razı olurlar mı?" sorularıyla yanıtladı.
‘Bakanlar Kurulu’nda PKK’ya Katılmak Hobi Oldu Dendi’
Güngör "cinayet oğlumdan kaynaklanan nedenlerle işlenseydi, bu ayıp işlenmezdi. Devlete mesaj verildi. Oğlum orada seçildi. Devlete biz sizin en güvendiğiniz kurumlarda bile en güvendiğiniz yerlerde, sizin en kıymetli varlığınızın canını alabiliriz mesajı verildi. 1991 yıllarını hatırlayalım, o aşamaları gözden geçirelim, babalarının ismi geçince bu çocuklar PKK'ya katıldılar, o zaman dönemin bakanı o zaman diyor ki Mustafa Kalemli, Bakanlar Kurulu'nda "PKK'ya katılmak hobi oldu " diyor o bakanı kimse eleştirmedi, ne demek milletvekillerinin çocukları PKK kampına katılıyor. Abdurrahim Mutlu'nun ben hala PKK'dan döndüğünü duymadım"
Eski Devlet Bakanı Akın Gönen’in damadı mı azmettirdi?
Eski Devlet Bakanı Akın Gönen'in damadının azmettirmesiyle bu cinayetin işlendiği yönündeki iddialar hakkında Güngör "Akın Gönen ile biz aynı bölgeden İzmir milletvekiliydik. Sonra Akın Gönen Doğru Yol Partisi'ne geçti, bakan oldu. Bizim bir selamımız merhabamız vardı. Aynı partilerdendik, uygar medeni ilişkilerimiz vardı, Akın Gönen'in adını telaffuz etmekten dolayı üzgünüm ama ihbarda telaffuz edildiği için ben de telaffuz ediyorum. Gelişmeler üzerine irtibatı kurması gereken ben değilim, işler basına yansıdıktan sonra benimle irtibat kurması gereken kişi Akın Gönen'di. Ben Akın Gönen'e 92 yılında bütün bakanlar kurulu üyelerine dilekçe vermiştim, bu cinayetin örtbas edilmek üzere olduğunu söylemiştim, burada size 21 nisan günü başbakan verdiğim dilekçeyi ki Akın Gönen o kabinede bakandı, hiç kimse bu cinayetle ilgili olarak sadece savcılara görev düşmüyordu, tbmm'ye de görev düşüyordu, kendi lojmanlarında kendi arkadaşlarının, devletin güvenlik güçlerinin kaynadığı 20 bakanın oturduğu yerde bir cinayet işleniyor ve bu cinayetin failleri bulunamıyordu. Demirel'e, İnönü'ye, Kaya Erdem'e bildirdim ama hiç kimse nasıl soruşturma yürüten kanat görevini yapmadıysa siyaset kurumu da görevini yapmadı. Erol Güngör'ü tüm siyaset kurumu 2005 yılında meclis araştırma komisyonu kurulana kadar yalnız bıraktı. Savcılar ve emniyet kurumu görevlileri bu cinayetle ilgili görevlerini yapmadı, denetim görevini siyaset kurumu yapmalıydı, 2005 yılına kadar bir meclis araştırma komisyonu bile kurmadılar. İzmir'deki narlıdere'de mandalina bahçelerine don vursa izmir milletvekilleri, mandalın bahçelerinde hasar gören insanların mağduriyetini giderelim diye çaba verirler. dedi. Ben diyorum ki bu ayıbı işlediğini bu insanlar başbakanlarıyla bakanlarıyla ben ayırıyorum kusura bakmayın ben bir CHP'li olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı ayırıyorum çünkü o kişi geldikten sonra o lojmanları iptal ettirdi, 2005 yılında talimat verdi meclis araştırma komisyonu açılsın diye ve bugünkü bilgiler o araştırma sayesinde ortaya atıldı, o zamana kadar kimse kılını kıpırdatmadı.
‘Kaya Erdem, Anap Kurultayı Nedeniyle Yardım Etmedi’
Cinayetin Anap’lı iki milletvekillerinin oğullarıyla birlikte işlendiği yönündeki iddialar hakkında Güngör şu yanıtı verdi: Güngör "Anaplı milletvekilleri ile komşuyduk. Milletvekilliğim sırasında komşu olarak oturdum Mehmet Emin Seydagil'i ne de Muhyettin Mutlu'yu hatırlamıyorum ama bu çocukların bu cinayetle ilişkili olabileceğine dair haberler 1991'den itibaren gazetelere yansıdı, bunların ifadesini alınmak istendiği dönemin emniyet müdürü aracılığı ile Kaya Erdem'e söyleniyor, Kaya Erdem, ‘Şu Anap kurultay'ı bir geçsin ondan sonra olur’ diyor. O andan itibaren bu çocukların ismi medyaya polis raporlarına yansıdı. Bu kişiler daha sonra babalarının ismi karıştırılınca PKK'ya katıldılar. Abdulrahim Mutlu, yani bıçağı kullanan PKK'ya katıldı" dedi.