A Spor yorumcusu Fotomaç gazetesi yazarı eski hakem Erman Toroğlu, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ı eleştirdiği yazısında "Fikret Orman sana sesleniyorum, futbolu Aziz Yıldırım ile birlikte dibe vurdurdunuz" dedi. Toroğlu "Sahnede kalırsanız ikinizin adı Aziz Orman olarak anılabilir. Fikret Orman ağzından çıkanı kulağın duyacak. Özür dilerken de açık açık konuşacaksın. Devletin bankası Ziraat'ın sponsor olduğu yerde önce iki defa yutkunup konuşacaksın. Ziraat Bankası, Türkiye'de tek bir kulübe kredi açmıştır. O da Beşiktaş'tır. Miktarı 100 milyon TL'dir. O kadar para alacaksın, ödemekte zorlanınca bir kıyak daha yapacaklar. Elenince de Ziraat Türkiye Kupası'na "Süt Kupası" yani zurnanın son deliği diyeceksin" diye yazdı.
Toroğlu'nun Fotomaç'taki yazısı şöyle:
Elendiği kupayı değersizleştirmeye çalışan Fikret Orman'a sesleniyorum. Futbolu başta Aziz Yıldırım olmak üzere dibe vurdurdunuz. Fikret Orman hızla onun yolundan ilerliyorsun. Sahnede kalırsanız ikinizin adı Aziz Orman olarak anılabilir. Fikret Orman ağzından çıkanı kulağın duyacak. Özür dilerken de açık açık konuşacaksın. Devletin bankası Ziraat'ın sponsor olduğu yerde önce iki defa yutkunup konuşacaksın. Ziraat Bankası, Türkiye'de tek bir kulübe kredi açmıştır. O da Beşiktaş'tır. Miktarı 100 milyon TL'dir. O kadar para alacaksın, ödemekte zorlanınca bir kıyak daha yapacaklar. Elenince de Ziraat Türkiye Kupası'na "Süt Kupası" yani zurnanın son deliği diyeceksin. Sonra sana bu zurnayı çaldırmaya başlayacaklar. Ya Fikret Orman, madem öyle işte böyle.
Fikret Orman, elendikleri Ziraat Türkiye Kupası maçından sonra bir beyanat veriyor, "Bu zaten Süt Kupası" diyor. Maça 40 bin kişi gelmiş, bütün Türkiye bu karşılaşmaya odaklanmış, yer olsa bir o kadar daha seyirci girecek stada ama Beşiktaş kaybetmiş. Kazansaydı bu cümleyi söylemeyecekti. Kaybedince 'Süt Kupası' oldu.
Fikret Orman haklı, mağlup olunca insanlar hüngür hüngür ağlıyorlar, onlara büyük bir biberonla süt vermek lazım. Biberondan sütü cakka da cukka da çeksinler, sinirleri yatışsın.
Süt sinirleri yatıştırır.
Aynı yolda ilerliyorsunuz
Şimdi gelelim sadede; Türkçe'de bir laf vardır ya Fikret Orman'ın beyanatı tam cami duvarına şey etmeye benzemiş.
Neden? Zaten Türkiye'de futbol denen olayı başta Aziz Yıldırım olmak üzere dibe vurdurdunuz. Aziz Yıldırım'ı tenkit eden sen Fikret Orman, hızla onun yolunda ilerliyorsun. Eğer ikiniz de sahnede kalırsanız ikinizin adı Aziz Orman olarak anılabilir. Ağzından çıkanı önce kulağın duyacak. Konuşup sonra özür dilemeyeceksin. Özür dilerken de açık açık konuşacaksın.
Ama açık açık konuşamazsın.
4 kez yutkunacaksın!
Ey sevgili okurlar... Türkiye Kupası'nın adı Ziraat Türkiye Kupası... Ziraat Bankası bu kupa için çok büyük bir fedakarlık yapmış. Sporumuz bir parça ileri gitsin diye. Kupayı beğenirsiniz, beğenmezsiniz ama devletin bankası Ziraat Bankası'nın sponsor olduğu bir yerde önce iki defa yutkunup konuşacaksın Fikret Orman.
Şimdi bu satırları okuduktan sonra sen 3 ya da 4 defa yutkunacaksın ama iş işten geçti. Leblebiyi yuttun.
Ödemeye zorlanınca...
Ey sevgili okurlar... Ziraat Bankası, Türkiye'de tek bir kulübe kredi açmıştır.
O da Beşiktaş'tır. Miktarı da 100 milyon TL civarındadır. Bu konuda daha fazla açıklama yapılırsa size bu konuda bilgi veririm. Ziraat Türkiye Bankası Genel Müdürü Sayın Hüseyin Aydın'dır. Sayın Aydın, Beşiktaş kongre üyesidir. Evet Fikret Orman; hem Ziraat Bankası'ndan milyonlarca kredi alacaksın, bunu Beşiktaş Kulübü'ne harcayacaksın. Bu parayı aldıktan sonra ödemeye zorlanacaksın, yeniden kredi isteyeceksin. Sana yeniden bir kredi vermeyecekler ama sana bir kıyak yapacaklar senin eski borçlarını yapılandıracaklar.
Şimdi çık işin içinden
Ey Fikret Orman ondan sonra da çıkacaksın, Ziraat Türkiye Kupası'na "Süt Kupası" yani zurnanın son deliği diyeceksin.
Sonra da sana bu zurnayı çaldırmaya başlayacaklar. Sonra yandım Allah deyip başlayacaksın kıvırmaya.
Ya Fikret Orman, "Madem öyle işte böyle" derler adama. Hadi şimdi çık işin içinden, çıkabilirsen.
Sevgili okurlar, Türkiye'de futbolun başına nasıl bir iğrençlik, rezillik, kaos, ahlak noksanlığı geliyorsa, bunlar kesinlikle kulüp başkaları ve yöneticiler tarafından olmaktadır. Çünkü bunlar bu kayığın içinde misafirlerdir. Kayığın içinde sporun esas sahipleri vardır. Kimdir bunlar; futbolcular, antrenörler ve hakemler. Diğerleri misafirdir, gelip geçerler. Çoğunluğu kulüpleri borç batağına sokarlar, kulüplerin isimlerinin arkasına saklanırlar, babayiğitlik yaparlar. Yolda tek başına yakalasanız, "Ben ettim, sen etme abi" derler. Bunlar böyle iki yüzlü insanlardır ama bunlar attıkları zaman mangalda kül bırakmazlar. Evet Fikret Orman bu yazıda bir eksik ya da fazla varsa bildirirsin biz de yeniden yazarız..