2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ve 2020 Merkezi Yönetim Bütçe Kesin Hesapları'nın Genel Kurul görüşmeleri Meclis'te başladı. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, görüşmeler kapsamında bir basın toplantısı düzenledi.
"Meclislerin, parlamentoların en önemli görevlerinden biri; belki de en önemlisi bütçe yapmaktır" diyen Erkan Baş, bütçe görüşmelerinin şeffaf olması gerektiğini vurguladı. Baş, konuşmasına bütçe görüşmeleri hakkındaki değerlendirmelerini sunarak devam etti:
"Bütçe görüşmeleri, partilerin ve vekillerin kimin çıkarlarını gözettiğini en yalın ve sade şekilde gösteren dönemlerdir. Hangi parti kimden nasıl para toplanmasını istiyor, kaynakların kime, nasıl kullanılmasını öneriyor, halkın bunları görmesi gerekir. Bir önceki senenin bütçesini kim nasıl harcadıysa, çıkar milyonların karşısına hesap verir. Gelecek seninin bütçe taslağını kim sunduysa, çıkar milyonların karşısına, alın terimizin karşılığı olan vergilerimizle ne yapmak istediğini anlatır."
"Koskoca ülke tüm dünyaya rezil oluyoruz"
"Bunlar tabii, demokrasiden zerre nasibini almış ülkelerde olması gereken uygulamalardır" diyen Baş, Türkiye özelindeki eleştirilerini ise şöyle sıraladı:
"Bir de Saray Rejimi'nin hüküm sürdüğü ülkeler vardır. Tek adamın kendini sultan saydığı, kimseye hesap verme sorumluluğu hissetmediği ülkelerde ne olur, onu da şu anda Türkiye örneğinde görüyoruz. Halkı yoksulluktan kıvranırken, kendisine asgari ücretin 35 katı maaş bağlamak isteyen adam, hazırlattığı bütçeyi sunmaya bile tenezzül etmez. Bugün Meclis'te bütçe konuluşuyor ama Tayyip Erdoğan, Katar'a gidiyor. Halkın yarısı asgari ücret ve altında maaşla yaşamaya çalışırken Tayyip Erdoğan Katar'a gidip el açmayı tercih ediyor.
"Sonra Katar Dışişleri Bakanı, 'Ekonomik gidişat nedeniyle Türkiye'de ortaya çıkacak zorluklardan dolayı çıkacak fırsatları değerlendiriyoruz' diyor ve koskoca ülke tüm dünyaya rezil oluyoruz."
"Efendi gibi hesabını vereceksin, sonra Katar'a mı kaçmaya çalışırsın bilemem"
Baş, "Buradan açıkça söylüyorum. Halkın bütçesi konuşulurken, Katar'a kaçan adamın bu ülkeyle hiçbir bağı kalmamıştır" ifadesini kullandı ve şöyle devam etti:
"Daha birkaç saat önce Türkiye İstatistik Kurumu'nun halka değil kendisine hesap vereceğini söyleyen bu adamın bu memleketle ilişkisi kalmamıştır. Daha birkaç gün önce İstanbul'un sahibi biziz diye konuşan adamın siyaseten sonu gelmiştir. Efendi gibi gelip hesabını vereceksin. Bugün değilse birkaç ay sonra vereceksin. O hesabı ver, ondan sonra Katar'a mı kaçmaya çalışırsın, başka bir yol mu ararsın kendine bilmiyorum."
Dün gerçekleşen Türkiye Barolar Birliği (TBB) seçimlerinde Metin Feyzioğlu'nun Erinç Sağkan karşısında baro başkanlığını kaybettiğini hatırlatan Baş, "Avukatları Ankara'nın ayazında satan adam nasıl koltuğundan düştüyse, sen de öyle olacaksın" dedi.
DİSK'in mitingine çağrı
Baş, konuşmasının sonunda 12 Aralık'ta Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (DİSK) yapacağı 'Artık yeter, geçinmek istiyoruz' mitingine çağrı yaptı.
Baş, "Onlara bu ülkenin gerçek sahibinin işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar olduğunu gösterelim" diye konuştu.