Dünya

Erivan umutlu, Bakü kırgın, Ankara arayışta

Türkiye-Ermenistan arasında yeni bir döneme girildiği Erivan’da da sır değil artık. “Tren yola” çıkmış durumda. Mete Çubukçu yazıyor

16 Nisan 2009 03:00



1990’ların başı. Bakü. Henüz devlet başkanı olmayan Ebulfeyz Elçibey Halk Cephesi’nin mütevazı binasında bizi kabul etmiş ve şöyle demişti:

“Azerbaycan ve Ermenistan Sovyetler Birliği hapishanesinin yan yana duran iki hücresidir. Biz hücreden çıktık, özgürleştik ama Ermeniler orada kaldı.”

Elçibey o yıllarda Ermenistan üzerindeki Rus nüfuzunu kastediyordu. Peki Ermenistan-Azerbaycan, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde etkili olan sadece Rusya mıydı? Tabii ki hayır. Aradan geçen yıllarda Türkiye-Ermenistan arasındaki ilişkiler iki ülkeyi ilgilendiren küçük bir sorun olmaktan çıkarak bölgesel, hatta küresel hale geldi. İşin içinde ABD, AB, Rusya birçok aktör var.

Sorun artık herkesi ilgilendiriyor

Türkiye’nin en eski azınlık gazetelerinden 101 yıllık Jamanak’ın Genel Yayın Yönetmeni Ara Koçunyan’la konuşuyoruz. Koçunyan önemli bir noktaya değiniyor:

“Bugüne kadar iki ülke arasındaki sorunlar, soykırım iddiaları da olmak üzere, bir potada ele alınıyordu. Bu iddialar herkes için kalkan, uzlaşmama gerekçesiydi. Soykırım iddiaları bu potadan çıkarılınca herkes kendisini çıplak hissetti. Şimdi bu yeni dönemde herkes sınırın nasıl açılacağını, diplomatik ilişkinin nasıl kurulacağını tartışacak.”

Obama’nın ardından Ermenistan-Türkiye sınırının açılacağı iddiasına Azeriler Karabağ işgali gerekçesiyle sert tepki gösterince Başbakan Erdoğan “Karabağ sorunu çözülmeden sınırı açmayız” demek zorunda kalmıştı.

Azeriler, Karabağ’da işgalin bir kısmı sona ermeden sınırın açılmasını ihanete uğramakla eşdeğer görüyorlar. Azerbaycan kırgın, ama haklı. Bir yandan da Türkiye’ye “Rusya’ya yanaşırız” mesajı vermeye çalışıyor. Belli ki Türkiye “her adımda bilgilendiriyoruz” derken bunu yapmıyor. 16 Nisan’da İlham Aliyev Moskova’da Medvedev ile görüşecek. Azerbaycan basını Türkiye’nin tavrı karşısında Bakü’nün Moskova’ya yanaşmak zorunda kaldığını belirtiyor. İşte Azadlık gazetesinden bir bölüm: “Türkiye Ermenistan sınırının açılmasını Bakü gibi Moskova da istemiyor. Çünkü ABD destekli Türkiye’nin Ermenistan’la aktif ilişki kurması Kremlin’in Erivan’a desteğini azaltabilir. Oysa Kremlin’e giden yolun sonu da Azerbaycan için felaket olabilir.”

Yani denklemdeki aktörlerin sayısı bir hayli fazla; ABD’nin çözüm için tarafları zorlaması tek başına yetmiyor. Erivan ise daha soğukkanlı gibi görünüyor.

Ermeni tarafı diyaloga açık

Erivan’da Araştırmacı Gazeteciler Birliği (Hetq) Türkiye masası sorumlusu Anahit Shirinyan, Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın “Ekim’de Türkiye’ye sınırı geçerek gideceğim” sözünün kolayca sarf edilecek bir cümle olmadığı kanısında. Shirinyan “Devlet Başkanı’nın mesajı Ermeni tarafının diyaloga açık ve kararlı olduğunu gösteriyor. En önemlisi de Ermenistan’ın ön koşulsuz görüşmelere açık olduğunu.”

Ancak, Ermenistan’ın ön koşulsuz görüşmek istediği yeni bir durum değil. Türkiye ve Azerbaycan için ön koşullardan birisi Karabağ konusu. Ermeni tarafının Karabağ’daki pozisyonu ise değişmiş değil.

Shirinyan, “Ermenistan uzlaşma olmadan Karabağ konusunun çözülemeyeceğini, uzlaşmanın karşılıklı olması gerektiğini” söylüyor. Yani Erivan’daki politikacılar da ellerindeki Karabağ kozunu iyi değerlendirmek amacında. Oysa Karabağ uluslararası anlaşmalara göre işgal edilmiş bir toprak.

Amerika ve Rusya olmadan halletmek gerek

Peki, Ermeni kamuoyu tüm bu gelişmelere ne diyor? Erivan’da yaşayan, günlük gaileleri olan insanlar bir an önce sınırın açılmasıyla normal bir hayata dönme arzusunda. Taşnaklar gibi radikallere göre Türkiye ile konuşulacak bir şey yok. Ancak Taşnaklar’ın bile gelişmeleri okuyamadığı görülüyor.

Ruslara gelince. Yapılan askeri anlaşmalar gereğince Ermenistan sınırlarını hâlâ Rus askerleri koruyor. Bölgenin en önemli ülkesi. Türkiye hafife alsa bile, göz ardı edilerek bir sonuca varılamayacağı biliniyor. Shirinyan, Ermenilerin, Amerikalılar kadar Rusların da iki ülke ilişkilerini etkilemesini istemediklerini söylüyor ve “Bu benim kişisel görüşüm” diyor. Çünkü “Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin üçüncü bir ülkeye bağlı olmasının çözümü zorlaştırdığını” düşünüyor ve “Rusya’dan herhangi bir pragmatik adım beklenmemeli” diyor.

Türkiye-Ermenistan arasında yeni bir döneme girildiği Erivan’da da sır değil artık. Bir benzetme yapacak olursak, “Tren yola” çıkmış durumda. Ancak, son istasyona ne zaman varacağı, hangi istasyonlarda bekletileceği belli değil.