T24- 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos gazetesi Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesine ilişkin olarak 5 yıldır süren davada yargılananlara yöneltilen örgüt suçlamasını kabul etmedi. "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlaması hakkında tüm sanıkların beraatine karar veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu olarak yargılanan Yasin Hayal'i, ''Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Aynı davada yargılanan Erhan Tuncel ise Dink davasından suçlu bulunmadı ve mahkeme tahliyesine karar verdi.
Dink cinayetinin katil zanlısı Ogün Samast yaşı küçük olduğu gerekçesiyle çocuk mahkemesinde yargılanmıştı. Samast, "tasarlayarak adam öldürmek" ve "ruhsatsız silah bulundurmak suçlarından toplam 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
ÖRGÜT YOKMUŞ
Yasin Hayal ve Erhan Tuncel 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan beraat etti. "Azmettirme suçlaması"ndan da beraat eden Erhan Tuncel McDonald's'ın bombalanması olayından 10 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Yasin Hayal'in ağabeyi Osman Hayal de beraat etti. Savcı ise verilen cezaları az buldu ve mahkemenin kararına itiraz edeceğini açıkladı.
Karara tepki
Mahkemenin kararını açıklamasının ardından duruşma salonunda arbede çıktı. Hrant Dink'in arkadaşları kararı eleştirdi ve protesto gösterisi yaptı. Mahkeme Başkanı ise düzenin sağlanmasını ve olay çıkaranların gözaltına alınmasını istedi.
Müdahil isteğine ret
Duruşmada, Kadriye Ceylan adlı bir kadının davaya müdahil olmak amacıyla mahkemeye dilekçe gönderdiği belirtilerek, Ceylan'ın dilekçesinde ''Oğlu Tolga Baykal Ceylan'ın 10 Ağustos 2005 tarihinden beri kayıp olduğu, gazeteci Mehmet Baransu'ya gönderilen bir ihbar mektubunda Ceylan'ın sanıklardan Osman Hayal ve arkadaşları tarafından işkenceye uğrayarak öldürüldüğünü öne sürdüğü'' iddia ederek, mağdur olması nedeniyle davaya müdahil olarak katılma talebinde bulunduğu aktarıldı.
Bu taleple ilgili görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, talebin CMK'nın yasal koşullarını taşımadığını ve yerinde olmadığını belirterek, talebin reddine karar verilmesini istedi.
Tutuksuz sanıklardan Osman Hayal'in avukatı Eda Salman da Savcı Usta'nın görüşüne katıldığını bildirdi.
Mahkeme heyeti, Kadriye Ceylan'ın suçtan zarar gördüğüne ilişkin bilgi ve belge olmadığı gerekçesiyle bu talebin reddine hükmetti.
Sadece Dink cinayeti değil
Duruşmada daha önce sunduğu mütalaası sorulan Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, mütalaasının aynen geçerli olduğunu ve tekrar ettiğini belirtti.
Söz alan Dink ailesinin avukatlarından İsmail Cem Halavut, Savcı Usta'nın geçen duruşmada sunduğu beyanlarıyla ilgili söyleyeceklerinin olduğunu belirterek, Usta'nın sadece Hrant Dink'in cinayetine odaklanarak gerçeği göremediğini savundu.
Avukat Halavut, Hrant Dink'in Türkiye'deki azınlık politikalarını eleştiren haberler üzerine hedef seçilip tehdit edildiğini ve öldürüldüğünü öne sürerek, Dink'in bu tür haberler yazmaması durumunda hedef seçilmeyeceğini ve öldürülmeyeceğini ifade etti.
Savcı Usta'nın mütalaasında Dink cinayetiyle ilgili ''Ergenekon'' örgütünün Trabzon hücre yapılanmasını işaret ettiğini anlatan Halavut, oysa cinayetin sadece Trabzon hücre ayağıyla gerçekleşen bir cinayet değil, daha kapsamlı bir örgüt tarafından işlenmiş olabileceğini söyledi.
Avukat Halavut, cinayette ihmali olan kamu görevlileri için defalarca mahkemeye başvuruda bulunduklarını ve bu görevlilerin yargılanmasını istediklerini hatırlatarak, bu taleplerine rağmen örgütün kapsamının ortaya çıkmadığını, Dink cinayetinin Malatya Zirve Yayınevi katliamı ve Trabzon'daki Rahip Santoro cinayeti olaylarıyla yönlerinin olmasına rağmen illiyet bağı kurulmasını sağlayacak delillere ulaşılamadığını ve kamu görevlilerinin yargılanması durumunda davaya ilişkin daha fazla delil toplanabileceğini dile getirdi.
Savcı Usta'nın cinayete ilişkin örgütün Trabzon hücre yapılanmasına işaret ettiği halde Trabzon emniyetinin yargı karşısına çıkarılmamasını sorgulamadığını ve kamu görevlilerinin yargılanmasının üst örgütün deşifresi açısından önemli olduğunu belirten Halavut, Savcı Usta'nın sanıklardan Osman Hayal ile ilgili tespitinin dışında diğer tespitlerine kısmen katıldıklarını söyledi.
Tutuksuz sanıklardan Osman Hayal'in yargılama sırasında çelişkili ifadeler verdiğini ve savcının belirttiğinin aksine cinayet sırasında Trabzon'da değil, İstanbul'da olduğunu düşündüklerini aktaran Halavut, Osman Hayal'ın de ''adam öldürmeye iştirak'' ve ''örgüt üyeliği'' suçlamasından cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Erhan Tuncel için tahliye edildi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davanın tutuklu sanıklarından Erhan Tuncel'in tahliyesine karar verdi. Karar, Erhan Tuncel'in tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak verildi.
Erhan Tuncel, tutuklu bulunduğu Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nden tahliye edildi. Tuncel, Muratlı Askerlik Şubesi'nde yaklaşık 1 saat bekletildi. Erhan Tuncel yapılan işlemlerin ardından askerlik şubesinin arka kapısından gizlice çıkarılarak Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı'na götürüldü.
Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Erhan Tuncel de 3 bölümden oluşan yazılı savunmasını yaklaşık 3 saat süresince okudu.
Savunmasına, “Tüm inançlar yanlıştır, tüm inançlar doğrudur” şeklinde başlayan bir şiirle giriş yapan Tuncel, savunmasında Dostoyovski, Mevlana ve Ernesto Che Guavara'dan alıntılar yaptı.
Dink cinayetine ilişkin konuşması nedeniyle eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın pasifize edildiğini iddia eden Tuncel, cinayetin “Ergenekon” eylemi olduğunu ve bu eylemin bağımsız bir örgüt tarafından işlenemeyeceğini kaydetti.
Savunması sırasında cinayete giden süreç ve sonrasındaki gelişmeleri “Bir varmış bir yokmuş” ifadesiyle masalsı bir dille anlattığı görülen Tuncel, ifadesinin bile alınmadan medyada azmettirici olarak yansıtıldığını savundu.
Gözaltına alınmasının “şekil icabı” olduğunu iddia eden ve “Cinayetin Pelitli ayağı hala çözülmüş değildir” diye konuşan Tuncel, 2004 yılında ideolojik ayrımdan dolayı BBP ile yan yana gelmediğini ve Yasin Hayal'in de BBP içinde 1,5 ay kaldığını söyledi.
'Yasin'in eylemleri siyasi içeriklidir'
Dink cinayetinden önce Yasin Hayal'in yaptığı bütün eylemlerin siyasi içerikli olduğunu ve bu eylemlere rağmen Hayal'in koruma kalkanıyla korunduğunu savunan Tuncel, örgüt oluşturduğu belirtilen hiçbir kimseyle herhangi bir alt-üst bağlantısı ile alma-verme gibi bir durumunun ve örgütle düşünce birliğinin olmadığını dile getirdi.
Erhan Tuncel, istihbari faaliyetlerde bulunmanın yasalara uygun olduğunu aktararak, Mc Donalds'ın bombalanması olayını kendisinin çözdüğünü ve bu davadaki tüm sanıkların da kendi çalışmaları sayesinde yakalandığını ifade etti.
Hakkında yasadaki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını isteyen Tuncel, Yargıtay Ceza Daireleri ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarından kimi örnekler vererek, “azmettirme”, “ajan-provakatör”, “suça iştirak”, “kast” ve “sorumluluk hali” tanımlamaları yaptı.
“Hiçbir davranışım, Ogün Samast'ın Hrant Dink'i öldürecek nicelik ve nitelikte değildir” ifadesini kullanan Tuncel, Dink cinayetini, 18-19 kez ihbar ettiğini ve bu cinayeti engellemek için elinden gelen her şeyi yaptığını belirterek, dava konusu örgütle hiçbir ilgisinin olmadığını savundu.
Tuncel son olarak, “Bu ülke için, bu uğurda bir aile, bir gençlik, bir istikbal yitirdik. Vatan sağolsun” diye konuştu.
Yasin Hayal: Bu karar Türkiye'nin çirkinliğini gösteriyor
Karar açıklanmadan önce son sözü sorulan tutuklu sanık Yasin Hayal de diğer tutuklu sanık Erhan Tuncel'in, hakkında asılsız beyanlarda bulunduğunu belirterek, bu iddialarla ilgili Erhan Tuncel hakkında avukatı aracılığıyla soruşturma açılmasını talep etti.
“Ergenekon” örgütüyle bağlantılı olduğu ve örgüt üyesi şahıslarla ilişkisi olduğu iddialarını yalanlayan Hayal, bu iddiaları reddettiğini belirterek, bu iddialara ilişkin kayıtların mahkemeye sunulmasını istedi.
Erhan Tuncel'in, merhum Hrant Dink'in öldürüleceği ihbarında bulunmasına rağmen, cinayetten önceki 1 yıllık süreçte kendisine neden engel olunmadığını soran Hayal, “Herhalde koca TC devleti benden çekinecek değildir” ifadesini kullandı.
“Savcı Fikret Seçen'e sesleniyorum” diyen Hayal, davaya ilişkin iddianameyi hazırlayan dönemin özel yetkili savcısı, şimdinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen hakkında, küfürlü ifadeler kullandı.
Mahkeme heyeti başkanı Rüstem Eryılmaz'ın hakaret etmemesi konusunda uyarması üzerine de Hayal, “Savcı Seçen isterse hakkımda şikayette bulunabilir, serbesttir” dedi.
Başkan Eryılmaz'ın, “son sözünü söyle, yoksa dışarı çıkaracağım” demesi üzerine Hayal, “Bu salonlarda bugüne kadar birçok Anadolu çocuğunun kalemi kırılmıştır. Mahkeme heyetine meydan okuyorum. Kalemimi kıracak delikanlı arıyorum” dedi.