Gündem

Ergin: Talepleri doğru bulmadık

Adalet Bakanı Ergin, Adli Yargı 2010 Yaz Kararnamesi'yle ilgili olarak, ''Burada alınmış olan ilke kararlarına aykırı olarak bir yer değişikliği talebi var" dedi.

20 Ağustos 2010 03:00

T24 - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Adli Yargı 2010 Yaz Kararnamesi'yle ilgili olarak, ''Burada alınmış olan ilke kararlarına aykırı olarak bir yer değişikliği talebi var ve bu talepler özel yetkili mahkemelerin kompozisyonunu, yapısını komplo değiştirmeye yönelik talepler. Biz bunları doğru bulmadığımızı ifade ettik'' dedi. 



Adalet Bakanı Ergin, TRT Haber Kanalında yayımlanan ''Medya Müfettişi'' isimli programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ''Yaz Kararnamesi''nin geri çekilmesine yönelik bir soru üzerine Bakan Ergin, kararname çalışmalarındaki sürece ilişkin bilgi verdi, son taslağın tamamen HSYK'nın belirlediği ilkeler çerçevesinde hazırlandığını söyledi. 


Bakan Ergin, şöyle konuştu:

''Ancak sorun nerede dediğiniz zaman... Kararname çalışmaları yapılıyor, görüşmeler bitiyor. En son gün imza atılıp kararname bağlanıp yayımlanacağı esnada, son anda kurul üyelerinin cebinden, çantasından çıkarttığı talepler geliyor. Şimdi (Bu son derece doğal. Kurul üyelerinin her zaman böyle talepte bulunma hakkı var) deniyor. Evet kurul üyeleri, kararname taslağına ilave taleplerde bulunabilirler ama bunun mutat olan yolu, hazırlık esnasında bunların bildirilmesidir. Bence bunun sebebi şu. Gündeme getirilen talepler, mutat talepler, normal talepler değil. Kendi aldıkları ilke kararlarına aykırı talepler.''


2009 yaz kararnamesinde de benzer olayların yaşandığına dikkati çeken Ergin, burada görüşmelerin bitmesinin ardından imzaya 10 dakika kala liste çıkartıldığını ve ''Biz şu hakimlerin, şu savcıların görevlerinden alınıp, başka yerlere verilmesini yerlerine de şunların getirilmesini istiyoruz'' şeklinde taleplerin geldiğini anlattı.  ''Bizim bunları incelememiz lazım'' diyen Ergin, şöyle konuştu:


''Bu yöntem, doğru bir yöntem değil. Devam etmekte olan davaların, soruşturmaların etkinlenmesine dönük olduğunu düşünüyoruz. Çünkü eğer ihtiyaç için veriliyor ise orada şu an çalışan hakim ve savcıları niye alıyorsunuz? Madem (ihtiyaç var), diyorsunuz ama yaklaşık 12-13 tanesini geri çekiyorsunuz hakim ve savcıların yerine 20 küsur tane yeni hakim, savcı veriyorsunuz. Burada 250 yetkili mahkemeleriyle savcılıklarının mevcut yapısını dağıtarak yeni bir kompozisyon oluşturmak, yeni bir dizayn yapmak ihtiyacı ortaya çıkmış gözüküyor.''


Girişimin yargı bağımsızlığı, tabii hakim ilkesine uygun bir müdahale olmadığını belirten Ergin, ''Bunun çok doğru olmadığını ifade ettik. Ancak ısrarcı olmaları üzerine bu kadar çok sayıda hakim ve savcının değişiklik talebini, kararnameyi geri çekerek, üzerinde kurulun gündeme getirdiği talepleri de gündeme getirerek yeni bir çalışmamızın zaruretinin ortaya çıktığını ifade ettik. Bu çalışma bittiğinde kurulun önüne tamamlanmamış hususları tekrar getireceğiz'' dedi. ''Ergenekon'' davasıyla ilgili bazı isimlerin tutukluluk süresinin uzamasına ilişkin hükümet üyelerinin mesajlarının anımsatılması üzerine Bakan Ergin, şunları kaydetti: ''Binlerce sayfalık iddianame var, ekler var. Tüm bunları bilmeden yapılan iki tane somut olayı örnek göstererek, (bunlar artık çok oldu, bunların artık salıverilmesi ya da tutuklanması lazım) gibi değerlendirmeler, o yargılamayı yapan mahkemelere bir etkidir, bir telkindir, bir tavsiyedir. Anayasa'nın ilgili hükmü de açıktır.  Adalet Bakanı olarak görülmekte olan davaya şu ya da bu şekilde tesir edecek beyanda bulunmam son derece yanlış olur.'' 



''Danıştay'ın sınav iptal kararı"
 
''300 hakime kamera engeli'' başlıklı haberlerin anımsatılması üzerine, yargının bağımsızlığının, tarafsızlığını sağlayabilmesi için bir ön şart olduğunu ifade eden Bakan Ergin, ''Bağımsız yargı, taraflı oluyorsa, buradan gerçekten toplum için de, adalet için de, hukuk için de hiçbir hayır çıkmaz'' dedi. 


Adalet Bakanlığının daha önce yaptığı sınavlarda benzer itirazların yapıldığını anımsatan Ergin, ''Danıştay'ın ilgili daireleri, o dönemde yapılan müracaatlarda bireysel olarak sınavın sonuçlarını iptal etmiştir. Ama şimdi verilen karar, 3-5 kişi dava açıyor ve tüm sınavın yürütmesini durduran karar veriliyor. Biz bu karara itiraz ettik'' diye konuştu. 


''Bu kararı veren hakimlerin kendi mülakatları kamera altında mı yapılmış?'' diye soran Ergin, şöyle devam etti: ''400 hakim alacaksınız, 800 kişiyi mülakata çağırıyorsunuz. Komisyonda 7 tane yüksek yargı sıfatında isimler var. Bu heyetin verdiği kararı siz, bir idare mahkemesi hakiminin yürütmeyi durdurmasıyla durduracaksınız. (Kamera kaydını gönder) diyeceksiniz. A şahsının kamera kaydında, (Bu başarılı olması gerekirken başarısız sayılmamış, neye buna göre karar verdiniz? Bir hakim adayınını mülakat kaydını incelediniz. Peki geriye kalan 799 kişinin mülakat kaydını incelemeden bunun ötekinden daha başarılı olup olmadığını nasıl ölçeceksiniz? Burada bir hakim adayının mülakatının iptal edilebilmesi için mülakat görüşmelerinin tamamının izlenmesi lazım. 800 adayın tamamının izlenmesi lazım.''