Ergenekon Davası’na bakan mahkeme heyeti, soruşturmanın kilit isimlerinden olan ve yurt dışında yaşayan Tuncay Güney’in ifadesinin alınması için hukuki işlemlerin başlatılmasına karar verdi
Ergenekon davasının 28. duruşmasında, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol savunmasını yaptı. Mahkeme heyeti ise, ilk iddianamede “firari şüpheli” olarak adı geçen, soruşturmanın kilit ismi Tuncay Güney’in Kanada’da ifadesinin alınabilmesi için hukuki işlemlerin başlatılmasına karar verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasında, iddianamede 29 numaralı sanık olarak yer alan Erenerol dinlendi. “Ergenekon terör örgütü kurucusu ve yöneticisi olmak”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı tahrik”, “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek” suçlarından yargılanan Erenerol, savunmasında ilk olarak 6 yıl önce öldürülen Necip Hablemitoğlu’yla ilgili konuştu.
Hablemitoğlu’nun öldürüldüğünü söylediği babası 3. Papa Eftim’in, “Evlatlarımızı da koruyamıyorsak o zaman neden varız?” dediğini anlatan Erenerol, bu konuşmanın üzerinden 24 saat geçmeden babasının da vefat ettiğini söyledi.
Erenerol, Cumhuriyet’i savunduğu, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda mücadele verdiği için bu davada sanık olduğunu da öne sürdü.
‘Truva atı gibi’
Fener Rum Patrikhanesi’nin bir Truva Atı olarak İstanbul’da bırakıldığını da iddia eden Erenerol, “Ermenilerden Özür Diliyorum” kampanyası için de,”İçimizdeki bir takım kişilerin, dedelerinin yaptıklarından dolayı özür dilemeleri normaldir. Ancak Türk milleti hiçbir zaman Ermenilerden özür dilemeyecektir” dedi. Kilisede yapılan ve kayıt altına alınan dini törenlerin, suç örgütü faaliyeti olarak anılmasının da düşündürücü olduğunu kayden Erenerol, törenlerde, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a da dua edildiğini söyledi. Erenerol, duayı mahkemeye tekrararlayarak, “Bugün hangi kilisede böyle dua ediliyor? Hangi camide cumhurbaşkanı ya da başbakanın adı anılıyor? Ben bu şekilde mi hükümeti yıkacağım?” dedi.
Güney için hukuki işlem
Mahkeme heyeti ise dünkü duruşmada, Ergenekon davasının “karakutusu” olarak gösterilen Tuncay Güney’in soruşturma dosyası mahkemeye geldikten sonra, yurt dışında ifadesinin alınması için hukuki işlem başlatılmasına karar verildi. Mahkeme Heyeti daha önce de Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı’na yazı yazılarak, Tuncay Güney’in hangi konumda ve zaman diliminde bu kurumda çalıştığının sorulmasına karar vermişti.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından Kanada’da yaşayan Güney ile ilgili olarak, “terör örgütü üyesi olmak” suçundan başlatılan soruşturma ise sürüyor. İlk iddianamede ‘firari şüpheli’ olarak adı geçen Güney’in, ikinci iddianamede sanık olarak yeralması bekleniyor.
Taleplerin alındığı bölümde sanıklar tek tek söz aldı. Veli Küçük “Tüm arkadaşlar basından şikayetçi. Bundan en çok muzdarip olan kişi benim. Ben basından memnunum. O malum yandaş basın bir gün beni överse, vatanıma ihanet ettim diye oturup ağlarım” dedi. Muzaffer Tekin ise, “Yargıtay’ın kararı hepimizi memnun etti. Birleştirilmemesi şaibeyi devam ettirecekti. O itirafcılarla karşı karşıya gelip, hesaplaşabileceğimiz için memnunuz” dedi.
Turkuvaz Medya’dan açıklama: Osman Yıldırım, atv’nin hissedarı değil
Davanın 27. duruşmasında Veli Küçük’ün avukatı Tayfun Ilıca’nın dile getirdiği “Osman Yıldırım atv’nin hissedarı” iddiası, televizyon kanalını bünyesinde barındıran Turkuvaz Radyo Tele-vizyon Haberleşme ve Yayıncılık A.Ş. tarafından yalanlandı. Şirketten yapılan açıklamada, soruşturmanın gizli tanıklarından olduğu öne sürülen Osman Yıldırım’ın şirketle hiçbir ilişkisinin bulunmadığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Şirketimizin ortaklık yapısı kamuoyu tarafından bilinmektedir. Tayfun Ilıca tarafından iddia edilenin aksine, Osman Yıldırım isimli kişinin şirketimizle hiçbir şekilde doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık veya başkaca ilişkisi bulunmamaktadır.”