Ergenekon duruşmaları, sanıkların birbirlerine yönelttiği ‘MİT ajanı’, ‘sahtekâr’, dolandırıcı’, ‘mizansen yapıyor’ gibi suçlamalardan geçilmiyor.
Ergenekon davasında 31 duruşma geride kaldı. İlk 11 duruşmada 2 bin 455 sayfalık iddianame okundu, sonraki 20 duruşmada ise 21 sanık savunma yaptı. Savunmalarda ve çapraz sorguda birçok sanığın birbiriyle kavgalı olduğu ortaya çıktı. Doğu Perinçek, Mehmet Zekeriya Öztürk’ü ‘MİT ajanı’ olmakla, Halil Behiç Gürcihan, Ümit Sayın’ı ‘dengesizlikle’, Aydın Yüksek, Muzaffer Şenocak’ı ‘dolandırıcıkla’ suçladı. Veli Küçük’ün yorumu, “Bu sanıklardan okey masası kursanız dört kişi toplayamazsınız” oldu.
Doğu Perinçek-İsmail Paker: Doğu Perinçek liderliğindeki İşçi Partisi’nin yayın organı Aydınlık dergisi, emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin’in, emekli askerler İsmail Paker ve Zekeriya Öztürk ile emekli savcı Ertaç Giray tarafından pusuya düşürdüğünü öne sürmüştü. Bu nedenle Paker ve Perinçek’in arası gergin.
Doğu Perinçek-Zekeriya Öztürk: Emekli binbaşı Öztürk, Danıştay olayı sonrasında gözaltına alındığında ‘Perinçek’in dört gözle darbe beklentisi içinde olduğunu’ söylemişti. Buradan doğan gerginlik Ergenekon duruşmalarına da yansıdı. İkisi de birbirini MİT ajanı olmakla suçluyor. Aydınlık, Öztürk’ün eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür’ün Tuncay Güney’den sonra ikinci adamı olduğunu yazmıştı.
Muzaffer Şenocak-Aydın Yüksek: İki eski polis arasında ‘dolandırıcılık’ kavgası var. Bu duruşmalara da yansıyor. Yüksek, Şenocak’ı dolandırıcılık ve sahtekârlıkla suçluyor.
Hayrettin Ertekin-Hüseyin Görüm: ‘Sosyete kuyumcusu’ olarak tanınan Ertekin, cezaevi şartlarını eleştirerek ‘Akşam ekmek, su bulamıyoruz’ dedi. Görüm de buna itiraz ederek Ertekin’le tartışmaya başladı.
Halil Behiç Gürcihan-Ayşe Asuman Özdemir: ‘acikistihbarat.com’ adlı sitenin sahibi Gürcihan, emekli memur Özdemir’le ilgili, “Söylenenleri, kendinden katarak başka kişilere aktarıyor, mizansen yapıyor” demişti.
Ümit Sayın-Halil Behiç Gürcihan: İki sanık davalık. Gürcihan, Adli Tıp uzmanı doçent Sayın’ı ‘yalancı, iftiracı ve dengesiz’ olmakla suçluyor. İki sanık birbirini ‘MİT ajanı’ olmakla da itham etti.
Halil Behiç Gürcihan-Mehmet Zekeriya Öztürk: Gürcihan ‘acikistihbarat.com’ adlı kendine ait internet sitesinde Öztürk aleyhinde yazı yazmış, gerginlik duruşma salonuna yansımıştı.
Veli Küçük-Adil Serdar Saçan: Emekli tuğgeneral Küçük, eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize İşler Şube Müdürü Adil Serdar Saçan’ın evini bir yıl boyunca dinlettiğini iddia etmişti. Küçük’te ele geçirilen belgelerde Saçan’ın ‘kaçakçılık yapıp rüşvet aldığı’na ilişkin notlar bulunmuştu. Saçan Emniyet’te görevdeyken, Küçük aleyhinde rapor yazıp soruşturma açılmasını istemişti.
Muammer Karabulut- Bekir Öztürk: Eski ‘Noel Baba Vakfı’ Başkanı Karabulut savunmasında, Ankara Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Öztürk ile aralarında sadece bir ihtilaf bulunduğu belirtti ancak nedenini söylemedi.
Kemal Kerinçsiz-Oktay Yıldırım: Avukat Kerinçsiz ve emekli astsubay Yıldırım, Büyük Hukukçular Birliği’nin düzenlediği bir toplantıda tartışarak yollarını ayırmış ve internet üzerinden tartışmalarını sürdürmüştü.
Ali Yiğit-Mehmet Demirtaş: Yiğit, Demirtaş’ın yeğeni. Ümraniye’de ele geçirilen el bombalarının bulunduğu gecekonduda yaşayan Yiğit, dayısı Mehmet Demirtaş aleyhine ifade verdi.
Tuncay Güney ile tüm sanıklar: Ergenekon’un ‘karatusu’ olarak tanınan ve 2001 yılındaki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadelerle Ergenekon iddianamesini şekillendiren Tuncay Güney’le sanıkların neredeyse tamamı husumetli. Ergenekon davasındaki tutuklu sanıklar, halen Kanada’da olan Güney hakkında ‘Eşcinsel, haham yamağı, MİT elemanı, MOSSAD ajanı, çift meslekli gazeteci, kriminal vaka’ gibi pek çok yakıştırma yaptı.