Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yıllar önce Kars'ta yaptığı "çat kapı" ziyaretin perde arkasını anlattı. Erdoğan'ın ziyaret ettiği Kaya ailesine ulaşan Selvi, ev sahibi Emine Kaya'nın "Başbakan olarak evimde misafir etmiştim. Cumhurbaşkanı olarak da evimde ağırlamak istiyorum. Ama eğer gelemezse beni davet etsin, ben Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde onu ziyaret edeyim" dediğini aktardı.
Erdoğan, söz konusu ziyaretle ilgili olarak 2 Mayıs'ta şunları söylemişti:
"Bir gece geç kaldık, Ani Harabelerini dolaştık, Recep Akdağ Bey filan beraberdik. Dönüşte dedim ki, ‘Recep Bey, şöyle bir çat kapı yapalım.’ Çıktık, şöyle bir çat kapı yaptık. Tabii bizi görünce ev sahibesi, gelin, kızı neyse, şaşırdılar. Dedik ‘evin beyi yok mu?’ ‘Bey şu anda sürülerle beraber’ dedi. Meğerse çobanmış. Dedim, ‘Peki bize ikram edebileceğin bir şeyin var mı?’ ‘Ne demek Başbakanım, buyurun’ dedi, kapıyı açtı, hemen aldı bizi içeriye. Ve malum tandır hazır, peynir, petek bal, hemen onlar geldi, çay geldi. Ama bu arada da hemen telefonla beyini arıyor, ‘Bey bey bak Başkanım bizde’ diyor. O da ‘İyi bakın ha’ diyor. Neyse verdi telefonu bize, dedim ‘Yakın- uzak neredesin?’ ‘Uzaktayım Başbakanım’ dedi. Dedim, ‘O zaman sen hiç yorulma, bize hanımefendi burada gerekli ikramı yapıyor.’ Gerçekten ikram, izzet, muhabbet bayağı kesifti, güzeldi.
Çıktık, şehre gelmeden dedim ki, ‘bir kapıyı daha çalalım’; bir çat kapı daha yaptık. O evin sahibi filan onlar oradaydı. Ve hemen kahve ikramı için evin gelinine ev sahibesi talimat verdi, kızımız da kahveyi getirirken düşürdü ve eli kesildi. Ben de Recep Bey’e dedim ki, ‘Şöyle hemen al hastaneye götür.’ O zaman da o hastane yeni yaptığımız hastanelerden bir tanesiydi herhalde. Recep Bey aldı hastaneye götürdü, neyse dikiş filan atıldı, ama onlar ikramlarını bize yine yaptılar"
Abdulkadir Selvi'nin "İşte o çat kapı ziyaretin hikâyesi" başlığıyla yayımlanan (5 Mayıs 2017) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’ye üyelik töreninde yaptığı konuşmada, ‘çat kapı ziyaret’ etmelerini istemiş, yıllar önce Kars’ta bir aileye yaptığı ziyareti anlatmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaret ettiği ‘Kaya’ ailesine ulaştım.
Cumhurbaşkanı’nın 10 yıl önce yaptığı ziyareti canlı yayında anlatırken izlemiş aile; duygulanmışlar, mutlu olmuşlar.
Ziyaret 2007 yılında ilginç bir günde gerçekleşmiş. Ailenin hemşire olan kızı Gülten Altun, “2007 yılında 15 Temmuz günü saat tam 16.45’te konvoy halinde geldi” diye anlatıyor o günü. Ziyarette o dönem başbakan olan Erdoğan’a dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım Bakanı Mehdi Eker ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de eşlik etmiş. Erdoğan’ın, ‘Ucube’ diye kaldırılmasını istediği anıtı diktiren AK Partili Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da yer almış.
Ziyaretin ilginç bir hikâyesi var.
Erdoğan, Ani Harabeleri’ni ziyareti sırasında harabelere bitişik bahçede çalışan Emine Kaya’yı görmüş. “Anacığım evin nerede, çayın var mı?” diye sormuş.
Olmaz olur mu? Emine Hanım hemen köydeki evine buyur etmiş. Erdoğan, Emine Hanım’ı makam aracına alıp, Ocaklı köyüne götürmüş.
Emine Kaya, Başbakan’ın makam aracıyla gelmiş köydeki evine. Bugün bile hâlâ anlatıyor o anları. Hemen buyur etmişler Erdoğan’ı eve.
“Ama önce evin hanımı girsin” demiş. Emine önde, heyet arkada girmişler eve.
Emine Hanım, “Beraber oturduk, halımı hatırımı sordu” diye anlatmaya başlıyor. Kızlarına hemen “Sofrayı kurun” demiş.
Anadolu insanı yemek yedirmeden gönderir mi?
“Üç bardak tandır çayı içti. Tandır ekmeğinden yedi. Peynir koyduk, bal getirdik” diye anlatıyor.
Erdoğan 1 saat 15 dakika oturmuş. O sırada çocukları kucağına alıp sevmiş, haberi alıp gelen köylülerle sohbet etmiş, bir istekleri olup olmadığını sormuş. Köylüler, “Siz sağ olun” demişler. Evin kızı Gülten Hanım’la sohbet etmiş. Hasta olduğunu söyleyen amcanın eşi Fethiye Kaya’nın tedavisiyle ilginmiş.
Emine Hanım evinde Başbakan’ı ağırlarken, o sırada hayvan otlatmakta olan eşi İrfan Bey’i arayıp, “Başbakan bize geldi” demiş. Eşi, “İnanmam, Başbakan bize niye gelsin?” diye karşılık verince Erdoğan alıp telefonu, “Selamünaleyküm” deyince inanmış. Telefona tekrar istediği eşine, “Aman ha, Başbakan’a iyi bakın” demiş.
Bakmaz mı, Anadolu insanı. Ne varsa sofraya koymuşlar.
Emine Hanım, “Adaşımı niye getirmedin?” diye sormuş. Tayyip Bey, ”O Umre’de” demiş. “Allah sana da nasip etsin” diye dilekte bulunmuş.
Cumhurbaşkanı, ‘çat kapı’ ziyaretten çok memnun kalmış, fotoğraflar çektirmiş, Ankara’ya dönünce de unutmamış, göndermiş. Kars’ta Emine Kaya’nın evinin başköşesini o fotoğraflar süslüyor. Gelene gidene Erdoğan’ın ziyaretini anlatıyor.
Anadolu insanı misafirini eli boş gönderir mi? “Hanımına el örgüsü çorap verdim, gelinine lif hediye ettim” diye anlatıyor.
Erdoğan, “Evinizin bereketi bol olsun” diyerek veda etmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretini heyecanla anlatan Emine Hanım’ın, Tayyip Bey’den bir isteği var.
“Başbakan olarak evimde misafir etmiştim. Cumhurbaşkanı olarak da evimde ağırlamak istiyorum. Ama eğer gelemezse beni davet etsin, ben Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde onu ziyaret edeyim.”
Ya kendin gel ya da bana gel de…