Ergenekon'un ilk dalgasında gözaltına alınan ve 11 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından adına yollanan ve 'Değerli Kardeşim' diye başlayan propaganda mektubuna, mektupla yanıt verdi: "Kardeşiniz değilim..."
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve 11 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından seçim propagandası için hazırlanan ve isme özel olarak kendisine gönderilen mektuba, mektupla karşılık verdi.
Antalya'daki evinin posta kutusuna bırakılan mektubun "Değerli Kardeşim" hitabıyla başlamasını samimiyetsizlik olarak değerlendiren Karabulut, "Bu mektup isme özel olarak geldiği için Başbakan Erdoğan'a cevap verme ihtiyacı duydum" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın propaganda mektubuna cevap olarak hazırladığı mektubu APS ile Türk Telekom'un Güzeloba Şubesi'nden gönderen Karabulut, "Bana ve aileme yaşattığı acıdan sonra adıma mektup yollayıp, oy isteyen bir zihniyete cevap vermek benim en doğal hakkım. Sayın Başbakan, mektubuna verdiğim yanıtı umarım anlayarak ve hissederek okur" dedi.
Babamın öldüğünü çıkınca öğrendim
El yazısı ile hazırladığı mektubun konu bölümüne 'Kardeşiniz değilim' yazan Karabulut, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Antalya'daki evimin posta kutusuna bırakılan, 'Sevgili Kardeşim' hitabı ile adıma yolladığınız mektubunuzu aldım. Mektubunuzun ilk satırında, bana ve aileme yaşattığınız acıdan sonra, alay edercesine ailemi selamlayan ve ardından da oy isteyişinizi ibretle okudum. Sayın Erdoğan, ilk önce ben sizin kardeşiniz değilim! Çünkü insan kardeşine eziyet etmez, haksızlık ise hiç yapmaz!
Ama siz, yürüttüğünüz soruşturma ile ülkem insanını ve değerlerini sevmemi suça dönüştürerek, 11 ay cezaevinde yatmama neden oldunuz. Kardeşinizine çektirdiğiniz eziyete daha fazla dayanamayan babası vefat etti. Hatırlatmak isterim ki, en kalbi duygularla selamladığınız kardeşiniz, babasını en son cezaevindeki kalın camın arkasında gördü.
Ailenin tek çocuğu olarak babasının ölümünden haberi olmadı. Öğrendiğime göre, selam yolladığın ailem hiç değilse son görevimi yapmam için avukatım aracılığı ile yasal haklarımı kullanmak istemişler. Fakat izin alamamışlar. Anlayacağınız babama karşı son görevimi de yapamadım.
Ama babamın vefatından habersiz dört gün sonra tahliye edildim. Yüreğimdeki sızı babamın vefatını öğrendiğim günden itibaren hiç dinmedi. O sızıntının ne olduğunu tarif edemem. Şimdi bana yaşattığınız acılardan sonra, benden ve ailemden hala kardeşim diyerek, ihtiyacınız olan o oyu isteyip istemediğinizi ise takdirinize bırakıyorum."