Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerinin, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nda olduğu gibi TBMM tarafından seçilmesine ilişkin önerisi tartışılmaya başlandı.
MHP, HSYK için yeni bir anayasa değişikliğine tümden karşı olduğunu belirtirken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "HSYK üyeleri, Meclis'te basit değil, nitelikli çoğunlukla seçilmeli" şartını getirdi. Hürriyet'ten Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre, BDP'li Hasip Kaplan ise, HSYK'nın "tam bağımsız olmasını" istediklerini, bu çerçevede yeni düzenlemede öncelikle Adalet Bakanı ve Müsteşarı'nın Kurul'dan çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Tanrıkulu: Uzlaşma kültürüne katkı olur
CHP'li Tanrıkulu, RTÜK'te siyasi partilerin kontenjanları çerçevesinde aday gösterdikleri isimlerin, TBMM'de basit çoğunluk ile seçilmesi konusunda bir "teamül oluştuğunu" hatırlattı. Ancak HSYK ile RTÜK'ün ifa ettikleri görevlerin birbirinden çok farklı olduğuna da dikkat çeken Tanrıkulu, "bu nedenle, HSYK üyelerini eğer meclis seçecekse, nitelikli çoğunluk aranmalı" dedi.
Nitelikli çoğunluğa ulaşabilmek için, iktidar ya da muhalefetteki siyasi partilerin, HSYK için üzerinde herkesin uzlaşabileceği isimleri aday göstermelerinin gerekeceğini, bunun da demokrasi içindeki uzlaşma kültürüne katkısı olacağını söyledi. Tanrıkulu, "Öyle bir isim olacak ki; Hakim, savcı, avukat ya da öğretim görevlisi, TBMM'de aday gösterildiğinde kimsenin tarafsızlığı, bilgisi, kamu vicdanı açısından herhangi bir tereddüdü olmayacak. Bunu ancak nitelikli çoğunlukla sağlarsınız" dedi.
Nitelikli çoğunlukla seçimin, HSYK üye seçimlerini kitleme olasılığı konusunda ise, Tanrıkulu "Demokrasimiz teamüllerin geçerli olduğu bir demokrasi değil. Konsensüse dayalı bir gelenek oluşturulmasını gerekir" dedi ve bu konuda TBMM'de yapılan ombudsman seçimini örnek gösterdi. Bir baş ombudsman ve 5 ombudsmanın seçiminde, adayların bir kısmının da muhalefetçe belirlenmesini önerdiklerini, ancak hükümetin buna yanaşmayarak, TBMM'deki çoğunluğuna dayanarak, hem baş ombudsmanı, hem de ombudsmanların tümünü kendi adaylarından seçtiğini hatırlatan Tanrıkulu, "konsensüse dayalı bir gelenek oluşturmamız önemli. HSYK seçimlerinde nitelikli çoğunluk aranırsa, buna katkısı olur. Zaten 10 bin hakim, 70-80 bin avukat, bin kadar öğretim görevlisi arasından seçilecek 22 kişi konusunda uzlaşamıyorsak, demokrasiye kefen giydirip, çekip gidelim" dedi.
BDP: HSYK tam bağımsız olmalı
BDP'li Hasip Kaplan ise, "HSYK'nın tam olarak bağımsızlığının sağlanması gerektiğini" söyledi. Bu konuda Avrupa Birliği başta olmak üzere, uluslararası normların gözetilmesi gerektiğine vurgu yapan Kaplan, "Adalet Bakanı ve Müsteşarı, HSYK'dan tamamen çıkarılmalı" dedi.
Kaplan, HSYK üyelerinin nasıl seçileceği konusunda ise, kurulun "Hakimler" ve "Savcılar" olarak ikiye ayrılıp ayrılmayacağının belli olmasından sonra tartışılabileceğine dikkat çekti.
Adalet Bakanlığı çalışma yaptı
Adalet Bakanlığı da, Avrupa Birliği ülkelerindeki HSYK benzeri kurulların nasıl oluştuğu hakkında bir çalışma yaptı. Adalet Bakanlığı çalışmasında, AB ülkelerinin büyük bölümünde, kurul üyelerinin parlamento tarafından seçildiği sonucu ortaya çıktı. Çalışmada yer alan ülkelerdeki uygulamalar şöyle;
-Hollanda: Yüksek Kurul, Adalet Bakanı'nın önerisi üzerine Kral tarafından atanan üç hakim üye ile 2 iktisat, işletme uzmanı yönetici üyeden oluşuyor. Kurul Başkanı'nı kurul üyeleri belirliyor.
-İspanya: Kurul üyeleri, Kongre ve Senato tarafından aday gösterilen, Kral tarafından atanan 13 hakim üyeli ile, 8 avukat/hukukçu üyeden oluşuyor. Kurul başkanlığını Yargıtay başkanı yapıyor.
-İsveç: Kurul'un tüm üyeleri hükümet tarafından atanıyor. Kurul, 4 hakim üye, 2 parlamenter üye, 1 avukat üye, 2 sendika temsilcisi ve bir valilik temsilcisinden oluşuyor. Kurul Başkanı da hükümet tarafından atanıyor.
-İtalya: Kurul'un başkanlığını ülkenin devlet başkanı gerçekleştiriyor. Kurul, meslektaşları tarafından seçilmiş 16 hakim/savcı üye ile parlamento tarafından seçilen 8 üyeden oluşuyor. Yargıtay Başkanı ve Yargıtay Başsavcısı da kurulun doğal üyesi olarak çalışmalara katılıyor.
-Polonya: Kurulda, Adalet Bakanı, Yargıtay Başkanı ve Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı doğal üye olarak yer alıyor. Kurulda ayrıca meslektaşları tarafından seçilen 15 hakim/savcı üye ile, parlamento tarafından seçilen 4 parlamento üyesi, 2 senatör ve Cumhurbaşkanınca atanan bir temsilci yer alıyor. Kurul başkanı, kurul üyeleri tarafından seçiliyor.
-Portekiz: Kurul, meslektaşları tarafından seçilen 6 hakim üye ile, 2'si devlet başkanı, 7'si parlamento tarafından atanan 9 yargı dışı üyeden oluşuyor. Kurulun başkanlığını, Yüksek Temyiz Mahkemesi Başkanı yapıyor. Başkan Yardımcılığını ise Yüksek Mahkeme Hakimi üstleniyor.
CHP'li Hamzaçebi: RTÜK modeli HSYK için örnek olmaz
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de, RTÜK modelinin HSYK için örnek oluşturamayacağını, bunun yargının siyasallaşması sonucunu doğuracağını söyledi.
CHP olarak, HSYK'nın yapısı konusunda, bunun tartışılması için oluşturulacak komisyonda bir öneri ortaya koyacaklarını kaydeden Hamzaçebi, "Önerimizi şimdiden açıklamayı uygun bulmuyorum. Ancak şunu söyleyebilirim; RTÜK modeli HSYK'ya örnek olamaz. HSYK'ya RTÜK tarzı bir yapılanma getirmek yanlış olur. Bu, yargının siyasallaşması sonucunu doğurur" dedi.