Sözcü yazarı Uğur Dündar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'un Maltepe ilçesinde düzenlenen "adalet mitingi"ne yönelik olarak kullandığı "Bakın toplam, İstanbul dışından otobüslerle gelenlerle birlikte topladıkları 170 bin kişi. Oysa biz, bir 7 Ağustos mitingi yaptık ve 2 milyon insan orada toplandı. Aramızdaki fark budur" ifadesini eleştirdi.
Dündar, "Ne yazık ki çevresindeki danışmanlar ordusundan bir kişi çıkıp da 'Efendim bu konuda daha önce söyledikleriniz var. Siz, Maltepe'deki alanın 2 milyon kişi kapasiteli olduğunu açıklamıştınız. Miting günü orası hıncahınç doluydu. Yabancı basına malzeme vermeyelim' diyememişti" diye yazdı.
Uğur Dündar'ın "15 Temmuz’un yıldönümünde ahval ve şerat!.." başlığıyla yayımlanan (15 Temmuz 2017) yazısı şöyle:
“Ankara'dan İstanbul'a, daha önce eşi görülmemiş bir yürüyüş gerçekleşti. Bu yürüyüşün sloganı ‘Hak, hukuk, adalet' idi. Genel inanış, sizi eleştiren herkesin peşine düştüğünüz yönünde! Bu durum ‘Benimle değilsen bana karşısındır' sözünü hatırlatıyor...”
Okuduğunuz yorumu, BBC TV'nin saygın programı “Hard Talk”ın sunucusu Zainab Badawi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la gerçekleştirdiği röportajda yapmış.
Buna karşın Erdoğan şu cevabı vermiş:
”Bu tamamiyle sözde bir adalet yürüyüşüdür. Ve bu sözde adalet yürüyüşünün ortalaması bellidir. Bazen 500 olmuş, bazen 1.000 olmuş, bazen 1.500 olmuş, bu kadar! (...) Gelip de en son topladıkları mitingdeki kalabalık nedir? O kalabalık da ortada. Bakın toplam, İstanbul dışından otobüslerle gelenlerle birlikte topladıkları 170 bin kişi!.. Oysa biz, bir 7 Ağustos mitingi yaptık ve 2 milyon insan orada toplandı. Aramızdaki fark budur...”
***
Cumhurbaşkanı'nın sözlerini okurken gözlerime inanamadım. Bir daha okudum, sonra bir daha...
Evet, gerçekten bunları söylemişti! Ve ne yazık ki çevresindeki danışmanlar ordusundan bir kişi çıkıp da “Efendim bu konuda daha önce söyledikleriniz var. Siz, Maltepe'deki alanın 2 milyon kişi kapasiteli olduğunu açıklamıştınız.
Miting günü orası hıncahınç doluydu. Yabancı basına malzeme vermeyelim” diyememişti!
Yine o danışmanlardan bir babayiğit, yurtsever askerlerin halk ve polisle birlikte ülkemizi işgal ettirmek amacıyla darbe girişiminde bulunan demokrasi düşmanı hainlere geçit vermediği tarihi günün yıldönümünde şu konuşmayı yaptıramamıştı:
“Evet Ankara'dan İstanbul'a bir yürüyüş yapıldı. Aldığımız sıkı güvenlik önlemleri sayesinde gerek yürüyüş, gerekse Maltepe”deki miting sırasında hiçbir bir yurttaşımızın burnu kanamadı. 2 milyon kişiyi alan meydanı dolduran kitleler olaysız dağıldı. Bu tablo ülkemiz demokrasisi için gurur vericidir. Sergiledikleri demokratik olgunluk nedeniyle hem destek veren, hem de karşı çıkan yurttaşlarıma teşekkür ederim... Biz de iktidar olarak verilen mesajları aldık, değerlendireceğiz...”
***
Şimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyun ve cevap verin.
Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan “170 bin kişi katıldı” diyerek tüm dünyada mizah konusu olacak bir açıklama yapmak yerine, buna
benzer bir konuşmayı tercih etmiş olsaydı kim
kazanırdı?
Elbette kendisi, partisi ve demokrasi... Böylece toplum da rahatlardı.
***
Çevresi tehlikeler ve tehditlerle kuşatılmış, içeride de kutuplaştırılmış yalnız ve güzel Türkiyem.
Sen ne talihsiz bir ülkesin!..
***
Oysa 15 Temmuz ülkeyi yönetenlere; yanlışlarından ders alıp, AKP'li olsun olmasın tüm yurttaşları Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi doğrultusunda kucaklayarak bu tehdit ve tehlikelere karşı kenetlenmiş ulusla meydan okumak için tarihi bir fırsat sunmuştu.
Ama ne yazık ki iç ve dış politikalardaki yanlışlardan ders alınmadığı gibi, ağır sonuçlar doğuracak yeni yanlışlara yelken açıldı.
Allah, hepimizin içinde olduğu Türkiye gemisini, bu meçhule yolculukta kayalıklara bindirmekten korusun!..
