CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, dün ( 28 Eylül 2012), partisinin "Ortak Çalışma Toplantısı"nda 2003 tarihli bir Wikileaks belgesini göstererek, "Kendi ülkesinin çıkarlarını değil, başka ülkelerin çıkarlarını koruyan bir Başbakan bu ülkenin, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olamaz. Kendi ülkesini, kendi ülkesinin çıkarlarını korumayan adama 'hain' denir" demişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na bu sözleri nedeniyle 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Avukatlar Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan'ın açtığı davanın dilekçesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün partisinin ''Ortak Çalışma Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, ''müvekkilleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsiyet haklarına saldırı kastıyla, fevkalade ağır hakaretlerde bulunduğu'' kaydedildi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasındaki ifadeleriyle eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı belirtilen dilekçede, şöyle denildi:
''Türk pozitif hukukunda düzenlenmiş en ağır suç 'vatana ihanet'tir. Davalının da 'hain' kelimesini 'vatana ihanet' anlamında kullandığı açıkça ortadadır. Bu sözlerin, bugünkü yazılı olan hukuk kuralları karşısında ağır suç teşkil edebilecek nitelikte olduğu açıktır. Bu sözlerle müvekkilimin, vatan hainliği derecesinde suç işlediği ileri sürülmüştür. Bu da kişilik haklarının ağır biçimde saldırıya uğraması sonucunu doğurur.'
Kılıçdaroğlu’nun referans verdiği ifadeler kriptonun orijinalinde yok
Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, Kılıçdaroğlu'nun partisnin 'Ortak Çalışma Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında Wikileaks tarafından yayımlanan 6 Haziran 2003 tarihli kriptodan alıntılarına yer verdi. Fakat Kılıçdaroğlu’nun referans verdiği ifadeler kriptonun orijinalinde yok.
CHP'li Kılıçdaroğlu, dün “Türkiye’de orduyu geriletmek, ABD’nin çıkarlarını korumak için medya yapılanmasına ihtiyaç var. Erdoğan’dan gereğinin yapılacağının teyidi alındı” içerikli 6 Haziran 2003 tarihli bir WikiLeaks belgesi göstererek, “Kendi ülkesinin çıkarlarını korumayan adama ‘Hain’ denir. Bu belge doğru mudur?” diye sordu. Fakat Kılıçdaroğlu’nun referans verdiği ifadeler kriptonun orijinalinde yer almıyor. Başbakan Erdoğan'ın iddiayla ilgili dava açacağını söylemesi üzerine ise Kılıçdaroğlu bugün "Dava açsın, hesaplaşacağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün basın toplantısında ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Robert Pearson tarafından kaleme alındığını söylediği bir kriptoyu gündeme getirdi. Kılıçdaroğlu Wikileaks tarafından yayınlanan 6 Haziran 2003 tarihli kriptodan alıntılar da yaptı. Fakat Kılıçdaroğlu’nun referans verdiği ifadeler kriptonun orijinalinde yok.
Amerikalı diplomatların kriptolarını yayınlayan Wikileaks, bugüne kadar açığa çıkardığı tüm belgeleri http://wikileaks.org adresinde yayınlıyor. Ayrıca yine başka bir internet sitesi de bu belgeler arasında arama yapma imkanı sunuyor. Her iki adreste de 6 Haziran 2003 tarihli, Büyükelçi Robert Pearson imzalı bir kripto metni bulunuyor. Ancak bu metinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği ifadeler yok. 6 Haziran 2003 tarihli “Ordu ve hükümet hem kendi içinde hem birbiriyle zorluk yaşıyor” başlıkla belgenin orijinalindeki ifadelerin ana hatları şöyle:
Belgede 7 general ismi var
Yüksek rütbeli generallerin Özkök’ün daha sabırlı ve mantıklı tavrına itirazları bitmiyor. Savunma ve ulusal güvenlik alanındaki kaynaklarımız Özkök’e karşı olan 7 generali Orgeneral Aytaç Yalman, Jandarma Komutanı Şener Eruygur, Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon, İkinci Ordu Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri ve Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç olarak tanımladı.
Yaşar Büyükanıt ise (kaynaklarımıza göre) ikili oynuyor. Ancak Büyükanıt’ın 29 Mayıs’ta İstanbul’da verdiği bir konferansta kullandığı Amerikan karşıtı ifadeler bu grupta tasnif edilmesi ihtimaline ağırlık kazandırıyor. Bu grubun sürükleyici gücü tartışma konusu olmaya devam ediyor. Üç kaynağımızın bize ayrı ayrı anlattığına göre, bu gruptaki generaller Özkök’e bir muhtıra vererek ya istifa etmesini ya da onların görüşüne uygun davranıp, Ak Parti’ye karşı sertleşmesini talep edecekler.
Büyükelçi Pearson’ın Türkiye’den ayrılmasından bir hafta sonra 31 Temmuz 2003’te Başmüsteşar Robert Deutsch, Türkiye’nin Irak’a asker göndermesi ile ilgili şöyle bir kripto geçti:“AK Parti hükümeti, Erdoğan’ın modus vivendi bulduğu Genelkurmay Başkanı Özkök’ün, ağustos ayında orduda liderlik pozisyonlarına benzer bakış açısına sahip generalleri atayıp atayamayacağını görmek istiyor. Kısacası şu anda hamle sırası Türkiye’de... Fakat Türkiye ile askeri olmayan alanlarda ve PKK/KADEK meselesinde işbirliği havasını artırarak (Irak’a) askeri katkıyı artırmaya ikna edebiliriz.”