T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Amerikan PBS teevizyonunda Charlie Rose'un sorularını yanıtlarken, ''İsrail belli bir ekonomik güce, belli bir silah gücüne sahip. Söylediği ne? 'Filistin'in elinde silahı olmayacak'. Senin elinde atom bombasına kadar her şey var, Filistinlilerin elinde bir tane silah dahi olmayacak. Bu bir akıl tutulmasıdır. Bunun akılla mantıkla izahı olmaz'' dedi. Erdoğan, "İsrail'in saldırısını bir savaş sebebi olarak görüyorsunuz değil mi" sorusu üzerine "Gereğinde bu da yapılır. Ama biz büyük devlet olmanın gereği olarak buna sabırlı davrandık. Acaba Amerika'nın vatandaşlarının böyle 9 tanesi uluslararası sularda herhangi bir devlet tarafından öldürülmüş olsa 'iyi yaptınız' der mi?" açıklamasını yaptı.
'BİZİM YAKLAŞIMIMIZ İSRAİL'E KARŞI'
Başbakan Erdoğan, Rose'un ''İsrail karşıtlığına'' ilişkin sorusu üzerine ''Bizim Türkiye olarak İsrail halkına karşı herhangi bir olumsuzluğumuz yok. Burada bizim yaklaşımımız İsrail yönetimine karşıdır'' diye konuştu.
'3 MADDE GERÇEKLEŞMEZSE NORMALLEŞME OLMAZ'
Başbakan Erdoğan, ''İsrail ile normal ilişki kurmak kesinlikle mümkün değil mi'' sorusunu, ''Bu şekilde giderse, özür dilemezse, tazminat ödemezse, Gazze'ye ambargoyu kaldırmazsa bu normalleşme mümkün değil. Üç maddenin olması lazım'' diye yanıtladı.
'İSRAİL ŞIMARIK ÇOCUK'
Sunucu Rose'un, ''İsrail'e şımarık çocuk dediniz, saldırgan dediniz, bu tür bir dil kullanmanın bir faydası var mı'' sorusuna da ''Evet'' yanıtını veren Erdoğan, bunun nedeninin sorulması üzerine şunları söyledi:
'FİLİSTİN HALKINA ZULMEDİLİYOR'
''Şu anda ben tabii, olan gerçekler üzerinden gidiyorum. Yani İsrail Batı'nın şımarık çocuğudur. Hala aynı şeyi söylüyorum. Örneğin İsrail ile ilgili BM Güvenlik Konseyinin, BM Genel Kurulunun vermiş olduğu bunca kararlar vardır. Bunca kararlara rağmen Batı hiçbir zaman -buna Amerika da dahil- yaptırım uygulamamıştır. Ama bu yaptırım başka yerlere uygulanmıştır. Örneğin bir Sudan'ın Güney-Kuzey ayrılmasında Kuzey Sudan'a bu yaptırım uygulanmıştır, baskı uygulanmıştır. Bu aynı durum, İsrail için söz konusu değildir. İsrail Filistin münasebetlerinde böyle bir şey maalesef olmamıştır. Halbuki biliyorsunuz İsrail'in, Filistin'in devlet olarak tanınması ta 1947'ye dayanıyor. 181 No'lu kararla daha o zaman bu adım atıldı. Ama o günden bugüne hala Filistin'in devlet olarak tanınması sürecine yardımcı olunmuyor. O adımı artık atmak lazım. Ve her zaman söylenen nedir? Filistin'de Ortadoğu'da iki devlet, İsrail, Filistin devleti. Böyle tanındığına göre niçin bunu uygulamaya koymuyoruz? Bu halka zulmetmek niye?''.
Başbakan Erdoğan, ''İsrail karşıtı söylemlerin arkasında, Arap devletleri arasında daha fazla saygınlık ve popülerite kazanma niyeti mi var'' şeklindeki soru üzerine,
'POPÜLARİTE DERDİMİZ YOK'
''Şunu açık konuşayım. Bizim bir popülerite derdimiz yok. Biz doğruyu, hakkı söylemek zorundayız. Adaletin gereği bu. Benim partimin adı Adalet ve Kalkınma Partisi. Önce adalet. Adalet olmadan kalkınma olmaz. Eğer bir yerde zulüm varsa biz bu zulme seyirci kalamayız. Burada bir zulüm var. Hele hele benim 9 vatandaşımın öldürülmesi olayı aslında bir savaş sebebidir. Ama biz bunu bir savaş sebebi bile saymadık. Büyük devlet olmanın gereği sabrettik'' diye konuştu.
'GEREKİRSE SAVAŞIRIZ'
''Ama bunu, İsrail'in saldırısını bir savaş sebebi olarak görüyorsunuz değil mi'' sorusunu Erdoğan, ''Gereğinde bu da yapılır. Ama biz büyük devlet olmanın gereği olarak buna sabırlı davrandık. Acaba Amerika'nın vatandaşlarının böyle 9 tanesi uluslararası sularda herhangi bir devlet tarafından öldürülmüş olsa 'iyi yaptınız' der mi? Hoş karşılar mı? Bizim bakışımız, yaklaşımımız da şu anda budur'' diye yanıtladı. Erdoğan, İsrail'in Mavi Marmara baskınıyla ilgili BM Soruşturma Komisyonunun raporuna dair değerlendirmesinin sorulması üzerine, bu raporun hiçbir haklılığının söz konusu olmadığını vurguladı.
'FİLİSTİN KUŞATMA ALTINDA'
'Şu anda bırakın sadece Gazze'yi, Filistin bir açık hava hapishanesidir'' ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: ''Filistin'e bir sandık domates onların izni olmadan sokamazsınız. Böyle bir kuşatma altındalar. Şimdi böyle bir kuşatma altında olan bu insanlar İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin neresine sıkıştırılıyor? Nerede insanlık? Nerede dünya? Niçin bu insanlara gereken ilgi ve destek gösterilmiyor? Bizim yaptığımız bu. İsrail belli bir ekonomik güce, belli bir silah gücüne sahip. Söylediği ne? Filistin'in elinde silahı olmayacak. Senin elinde atom bombasına kadar her şey var. Filistinlilerin elinde bir tane silah dahi olmayacak. Bu bir akıl tutulmasıdır. Bunun akılla mantıkla izahı olmaz. Nasıl buna evet denilebilir? Bizim yaklaşım tarzımız bu. Ve biz burada mazlumun yanındayız. Olmaya da devam edeceğiz. Taa ki hakkı verilene kadar.''
OBAMA İLE ÖZEL İLİŞKİNİZ VAR MI?
Erdoğan, "ABD Başkanı Barack Obama ile aranızda özel bir ilişki var mı?" sorusunu şöyle yanıtladı: "Şu anda tabii bu Sayın Başkan'ın takdirleridir. Türkiye-Amerika olarak stratejik ortaklıkla başlayan ve çok eskilere dayanan bir süreç söz konusu. Fakat Sayın Obama ile model ortaklık süreci içerisinde devam eden ilişkilerimiz her alanda, siyasi, askeri, ekonomik, ticari artarak devam ediyor. Bu tabii bizler için de bir mutluluk vesilesi. Ve model ortaklığı sürdürdüğümüz Amerika ile bu sürecin her geçen gün daha iyiye gitmesi, bizim de arzumuz ve gördüğüm kadarıyla, tabii Sayın Başkan'ın böyle bir değerlendirme içerisinde olması da bizler için ayrı bir memnuniyet vesilesi. Birbirimizin gönlünü yaptığımıza göre, birbirimizi kırmadan bu uluslararası camialar içerisinde bir arada oluşumuz da zannediyorum buna zemin hazırlıyor''.