Gündem

Erdoğan: YGS iddialarının tamamının takipçisi olacağım

Erdoğan, ''Ergenekon'un irtibat ofisini açmaya karar verdiler. Silivri'den aday transfer ettiler. MHP'ye, CHP'ye soruyorum; milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, Silivri'nin iradesini mi?" dedi.

19 Nisan 2011 03:00

T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir hafta önce protestoları "tezgâh" olarak nitelediği ve "Ben tatmin oldum" dediği YGS'deki şifre rezaleti konusunda görüş değiştirdi. ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir'in itirafları ve protestoların artmasının ardından Erdoğan, "Eğer, sınavda bir yanlış varsa, bir kayırma varsa, yasadışı, kirli ilişkiler varsa, buna karşı çıkacak, bunun karşısında güçlü tepki koyacak ilk kişilerden biri ben olurum. İddiaların takipçisiyim'' dedi.  



ÖSYM Başkanı'nın yapmış olduğu açıklamalardan Ankara'daki aday toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan'dan, YGS mesajları geldi.

Günlerdir şifre tartışmaları süren sınavla ilgili Erdoğan, şunları söyledi: ''Bakın şu anda, CHP'si, MHP'si, BDP'si, YGS üzerinden, çok yoğun bir şekilde gençlerimizi istismar etmenin gayreti içindeler. 1,7 milyon gencin hayallerini, geleceklerini, umutlarını, siyasi malzemeye dönüştürerek, buradan kendilerine bir rant sağlamanın çirkin gayreti içindeler.

Söz konusu olan, 1,7 milyon gencin hayalleridir. Söz konusu olan, 1,7 milyon gencin geleceğidir, umududur. Gece gündüz ders çalışan, uykusundan, oyunundan, eğlencesinden fedakarlık yapan gençlerin hissiyatını siyasi malzeme haline getirmek, çok açık söylüyorum, ahlaksızlıktır, fırsatçılıktır. Eğer, sınavda bir yanlış varsa, bir kayırma varsa, yasa dışı, kirli ilişkiler varsa, buna karşı çıkacak, bunun karşısında güçlü tepki koyacak ilk kişilerden biri ben olurum, arkadaşlarım olur.

Devletin ilgili kurumları, son derece büyük bir hassasiyet içinde meseleyi inceliyor, yargısına varıncaya kadar, araştırıyorlar ve takip ediyorlar. Ama, soruyorum, bir tek kişinin kayırıldığına dair somut deliliniz var mı? Şifre iddialarından çıkar sağladığını ispat edebileceğiniz tek bir genç var mı? Yok. Ama ortada, duyguları istismar edilecek, sokağa dökülecek, zihinlerine, yüreklerine şüphe düşürülecek bir genç grup var.

Bu ülkenin başbakanı olarak, YGS ile ilgili iddiaların tamamının takipçisiyim. Gençlerimiz rahat olsunlar, müsterih olsunlar, gönül rahatlığı içinde ikinci sınava hazırlansınlar.

Gençlerimiz, kendilerini istismar edenleri, iddiaları fırsatçılığa çevirenleri de lütfen çok iyi görsünler, tanısınlar. Taksim'de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Onlar YGS sınavının karşısında tavır ortaya koyduklarını açıklarken, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız. Ama biz bu ülkede gerilimden yana değiliz. Bırakın kurumlar işini yapsın. Bırakın kurumlar görevini yapsın. Hiç kimsenin asla ve asla hakkı yenemez. Buna müsaade etmeyiz. Gençlerimiz bunu böyle bilsin.''. Şu anda da zaten Danıştay'ın verdiği karar da ortada. Bu arada bir şey çok açık, net belli her halde birilerinin tezgahı bozuluyor ki bu işten çok rahatsızlar ve şu anda çok çok farklı bir uygulamayla, çok daha dinamik bir yapıyla, inanıyorum ki çok daha kaliteyi, niteliği artırıcı bir yapıyla böyle bir imtihan sistemi gerçekleştirildi. Ben de kendilerine bu uygulamada başarılar dilerken, tüm başarılı öğrencilerimizi de kutluyorum. Burada zaman kaybıyla ikinci imtihanı engelleme gayretleri var ve sokaklara kimlerin döküldüğü ortadadır. Bunların provokatif eylemleri hiçbir zaman bu YGS imtihanını da bence olumsuz yönde etkilememelidir diye düşünüyorum. Burada samimi olarak kazananlara geleceğe yönelik başarı temennilerimi iletiyorum."



Erdoğan adayları tanıttı

550 milletvekili adayının, Türkiye'ye, Türk Milletine, illere, Türk demokrasisine, içinde bulunulan geniş coğrafyaya ve büyük medeniyete hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, ''Bir kuyumcu hassasiyetiyle, 'ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar büyük bir titizlikle' adaylarımızı tespit ettik. Şunu buradan büyük bir gönül rahatlığıyla söylüyorum; bugün, işte burada, Türkiye'nin bütün renkleri, bütün sesleri, nefesleri, zenginliği var. Bugün buradaki fotoğraf, 'büyük Türkiye' fotoğrafıdır. Bugün buradaki manzara, 'yeniden büyük bir Türkiye'nin manzarasıdır" diye konuştu.



CHP'ye dokunulmazlık sorusu



Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:


''Bizim kadrolarımız, icazetli, vesayetli, güdümlü, ısmarlama kadrolar değildir. Bizim kadrolarımız, çeteleri, mafyayı, hukuk dışı suç örgütlerini temsil eden, onlardan beslenen, onlarla yol arkadaşlığı yapan değil, milletle gönül birliği yapan, kader birliği yapan bir kadrodur. Bu kadronun özü, milletin özüdür, milletin ak ve aydınlık yüzüdür. Bu kadro, bizim diğerlerinden farkımızı ortaya koyan bir kadrodur. 


İşte görüyorsunuz... Önce çetelerin avukatı olduklarını söylediler. Ardından, çetelerin operasyonuyla birbirlerine girdiler. Yetmedi, kürsüye çıktılar, Sayın Genel Başkan, Anamuhalefetin, 'Nerede bu Ergenekon örgütü, gidip üye olacağım' dedi... Silivri'de.. Eğer üye kayıt defterini aldıysan gider üye olursun. Ergenekon'un üye kayıt ofisini bulamayanlar, şimdi kendi parti çatıları altında, Ergenekon'un irtibat ofisini açmaya karar verdiler. Dışardan aday bulamadılar, içerden, Silivri'den aday transfer ettiler. Buradan, MHP'ye, CHP'ye soruyorum; siz milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, Silivri'nin iradesini mi? Siz, milletin iradesini mi temsil ediyorsunuz, yoksa çetelerin, mafyanın, cuntanın iradesini mi? Siz gücünüzü milletten mi alıyorsunuz, yoksa çetelerden, mafyadan, karanlık örgütlerden mi?


Hani siz dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyordunuz? 8,5 yıl boyunca, dokunulmazlıktan başka muhalefet adına tek bir cümle kurmayan siz değil miydiniz? Biraz tutarlı olun tutarlı... Lütfen, bir kere de sözünüzün arkasında durun. Alıştık size. Bol çark ediyorsunuz. Ne olur bir kere de çark etmeyin. Biz, 8,5 yıl boyunca, hiçbir tehdide boyun eğmedik. 8,5 yıl boyunca çetelere, mafyaya, karanlık suç örgütlerine asla ve asla boyun eğmedik. Çetelerin karşısında boynunu bükenlerden, hazırola geçenlerden, ruhunu çetelere satanlardan olmadık.''



Hamzaçebi'ye cevap



Başbakan Erdoğan, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin, ''İstanbul'a 2 şehir'' fikrini önce kendisinin ortaya attığı ile ilgili, ''Akif Hamzaçebi önce İstanbul'u tanısın, ama önce genel başkanı tanısın. Çünkü, genel başkanı İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı oldu, adres olarak gösterdiği Kağıthane'yi tanımadı 'Kağıttepe' dedi'' diye konuştu. 


Erdoğan, ''Hamzaçebi, İstanbul'a iki kent kurulmasından değil, İstanbul'un doğusu ve batısına 2 kent kurulmasından bahsediyor. Bunlardan biri Sakarya'nı Karasu ilçesi civarına, diğeri de Saroz Körfezi'ne kurulsun' diyor. Bunu o söylüyor. Bunu İstanbul ile alakası var mı? Bu projesinin bizim projemizle yakından uzaktan alakası yoktur'' dedi.