Gündem

Erdoğan: Yeri geldiği zaman Kandil'e gidiyorlar, nasıl olur da meşru bir zemin olur?

"Bunlar terör örgütünden aldıkları destekle ayakta kalmaya çalışıyorlar"

23 Eylül 2015 01:12

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim hükümetinden istifa eden HDP'li bakanlar Müslüm Doğan ve Ali Haydar Konca'yla ilgili olarak, "Yaptıkları suçlamalar ise çok ağır ve çirkin ithamlar. Bakanlar Kurulu'nda bunları kullanmadılar. Benim merakım şudur; Acaba bunların önüne bu metin nereden geldi" dedi.

TSK'nın son dönemde yaptığı operasyonlarla ilgili açıklamalarda da bulunan Erdoğan, "İçeride ve dışarda Kandil dahil olmak üzere tüm koordinat çalışmasını yaptılar. Tüm yerler vuruluyor. 1288 rakamı yurt içi öldürülen terörist sayısıdır. Kandil ile beraber bu rakam 2000'in üzerindedir" diye konuştu.

 

"Acaba bunların önüne metin nereden geldi?"

 

Kanal 7 canlı yayınında "İskele Sancak Özel" programına katılan ve canlı yayında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasının satır başları şöyle:

"Hükümeti kurma görevini Sayın Davutoğlu'na vermiştim. İlk tur görüşmelerinden sonra, hükümet kurulamayınca görevi iade etti. Daha sonra adımlar atıldı. Meclis Başkanı'nın belirlemesi neticesinde partilere de milletvekillerine teklifler götürüldü. Ve kabine oluşmuş oldu.

Bugün aldığımız istifa haberi manidardır. Kendi düşünceleridir. Fakat burada Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik ithamları ağır ve çirkin ithamlar. Acaba bunların önüne metin nereden geldi? Kalkıp Cumhurbaşkanlığı makamını lekelemeye çalışıyorlar. Ben bu açıklamalarını inceledim. Çirkin ifadeler var. Bunlar terör örgütünden aldıkları destekle ayakta kalmaya çalışıyorlar. Mayınlamalar bölücü terör örgütü tarafından yapılıyor, hendekler kazılıyor HDP'li belediyeler tarafından. Ellerinde silahla dolaşan bunlar. Çözüm sürecini bitirenler biz değil, onlar.

 

"Yeri geldiği zaman Kandil'e gidiyorlar, nasıl olur da meşru bir zemin olur?"



Sayın Türkeş çıktı 'bana milletim görev verdi ben babamdan da bunu yaşıyarak tavsiyemi aldım' dedi. Anında partisin kendisi hakkında aldığı kararlar da belli. Devlet Bahçeli çıktı ne dedi? ''Erdoğan'a hayırlı olsun'' bu yakışır mı. Türkiye'ye hayırlı olsun demesi gerekirdi.

Yeri geldiği zaman Kandil'e gidiyorlar, nasıl olur da meşru bir zemin olur? Bizim birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız var. Polislerimizi uykusunda şehit edenler bu ülkenin vatandaşı değil katilidirler. Şu an HDP onların desteğiyle ayakta kalmaya çalışıyor. Zulme rıza, zulümdür.

 

"Şu an yerel yönetimler, merkezi yönetimden daha özerk"



Bu vatanın sevdasıyla yaşayan Kürt, Laz, Çerkez açıklaması var. Bunlar yerlidir. Milli olmak için illa Türk olmak gerekmiyor. Bu ülkeye aidiyet hissiyle bağlı olacak ve tüm halka hizmet aşkıyla çalışacak. Onlar bölücülük, ayrımcılık yapmak için dillendiriyorlardı. Şimdi dillendirmiyorlar. Ne diyorlar? Öz yönetim. Şu an yerel yönetimler, merkezi yönetimden daha özerk.

 

"Kandil'le birlikte 2 binin üzerinde öldürülen terörist var, cesetleri alıp götürüyorlar"

 

İstihbarat teşkilatlarımız içeride ve dışarıda bütün koordinat çalışmalarını yaptılar. Bu çalışamalar Silahlı Kuvvetlerimizin elinde. Mühimmat depolarından barınma noktalarına kadar her yer biliniyor ve vuruluyor. Kandil'le birlikte 2 binin üzerinde öldürülen terörist var. Cesetleri alıp götürüyorlar. Arkadaşlarımızı İHA'larla tespit ediyorlar. Akıllı bombalar dahi kullanılıyor. Operasyonlar karadan da sürdürülüyor. Silahların susmasını kabul etmiyorum, silahların betona gömülmesi ve bunların kayıtları ilgili birimlere verilecek.

Daha önce meydanı boş buluyorlardı, ama artık meydan boş değil. Bundan sonra Suruç, Diyarbakır olayları olmayacak. Sokağa çıkma yasaklarında belli saatler arasında esneme vardır. Her yer sükuna kavuşana kadar bunlar devam edecek. Bunlar oldukça oraya ne Bakan ne de Milletvekili girebilir. Oraya girildiği anda, anlaşılan şudur ki; 'Ben teröristim'. Çözüm süreci buzdolabındadır. Şartlar normale dönünce devam edecektir.

 

"Rusya'daki görüşmenin ana ekseninde Suriye meselesi var"

 

Yarınki ziyaretimin birinci başlığı Moskova'da muhteşem bir cami inşa edildi, budur. 10 bin kişilik dev bir cami ve açılışını yapacağız. Ardından Putin ile görüşeceğiz. Tabii ki görüşmenin ana ekseninde Suriye meselesi var. Çünkü onların açıklamaları oluyor ve her iki tarafı da üzüyor.

Aldığımız haberler hoş değil. Çünkü bizim Rusya ile ilişkimiz çok farklı bir konumda. Buna rağmen bunların olması bizi ciddi anlamda üzmüştür. Ümit ederim Putin ile anlaşarak Rusya'dan ayrılırız.

Yarın Putin'le Mescid-i Aksa konusunu da görüşeceğiz. Avrupa ve Arap dünyasıyla da bu konuyu görüştüm. Yakın markajla devam ettiriyoruz. Dün de İsrail parlamentosundan 5 Filistinli vekille görüştüm.

İsrail ateşle oynuyor. Yanlış adım atıyor. Bugüne dek attığı adım bir taraftan zaman bir zamandan mekan itibariyle bölme harekatını gerçekleştirmek istiyor. Allah'ın izniyle bunu gerçekleştiremeyecek.

 

"1 Kasım kırılma noktasıdır; eğer, huzur ve istikrar istiyorsak milletçe hareket etmeliyiz"

 

Benim AK Parti'yle hukuki bağım değil gönül bağım var. Bunu mu gizleyeceğim. Kurucu Genel Başkanıyım. Ben partili değilim ama dünya siyaseti ve Türkiye siyaseti içerisinde bir yerimi var. Bu yeri, koruyorum ve koruyacağım. Kapım her siyasi partiye açık.

1 Kasım kırılma noktasıdır. Eğer, huzur ve istikrar istiyorsak milletçe hareket etmeliyiz. Son 5 ayda neler yaşadığımız, koalisyon görüşmelerinde neleri kaybettiğimiz ortada. Şimdi biz, sürekli terörle mi yaşayacağız? Bu ülkeye bu yakışıyor mu? Burada şehitlerimiz var. 2002'den bu yana hangi alana bakarsanız bakın bire üç kat yatırımlar oldu."

Terör örgütünü arkasına alıp, siyaset yapmak isteyenlere halkımız fırsat vermeyecektir.

Ben hiç koalisyon yaşamadım, bu görüşmeleri önemsiyorum. Sayın Davutoğlu ile hamdolsun iyi giden bir süreç var. Aramızda bir sıkıntı söz konusu olamaz.

 

"Diktatörlük olsa adama bunu yazdırmazlar"



Şu anda şahsım başta olmak üzere aileme her türlü hakareti nasıl yapıyorlar her şey ortada. Yargıya başvuruyorum. Yargı kanalıyla hesabının sorulmasını hukuk içerisinde istiyorum. Şahsımla alakalı Diktatör başlığı atan bunlar değil mi? Bunlar bunu nasıl atıyor o zaman? Diktatörlük olsa adama bunu yazdırmazlar.

15 yıl önce Türkiye'yi medya patronları yönetiyordu. Medya patronları hükümet yıkar, hükümet kurardı. Eli cebinde Başbakanla konuşanlar vardı. Bana bizzat söyledi bu kişi, 'hükümet yıkar, hükümet kuruyoruz' demişti. Ben 'Kusura bakma ben doğma büyüme Kasımpaşılıyım. Hakkınız olanı alırsınız, hakkınız olmayanı da alamayacaksınız bunu bilesiniz' dedim."