Gündem

'Erdoğan yeni Başbakanlık binasını kullanacak, eski Türkiye'nin simgesi Çankaya Köşkü'ne kilit vurulacak!'

Abdülkadir Selvi: Eskiye ait ne varsa onun simgesidir Çankaya Köşkü...

19 Ağustos 2014 15:34

Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, “Yeni Türkiye diye yola çıkan Erdoğan'ın, eski Türkiye'nin simgesi olan Çankaya Köşkü'nü kullanmayacağı izlenimi edindim” dedi.

“Eğer Erdoğan Çankaya Köşkü'nü kullanmaz ve yeni Türkiye ile birlikte yeni binaya geçerse, eski Türkiye'nin sembolü olarak Çankaya'da ne kalacak?” diye soran Selvi yazısında “Çankaya'nın çilingir sofraları, o sofralarda kurulan hükümetler, çizilen Dersim Planları, Türklüğü tespit uğruna ölçüsü alınan kafatasları ve meşhur İnönü-Atatürk kavgası kalacak”  ifadesine yer verdi.

Selvi, “Eski Türkiye'nin 'Son Kale' sinin kapısına kilit vurulacak ve eski Türkiye'ye dair ne varsa orada kalacak” dedi.

Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (19 Ağustos 2014) nüshasında yayımlanan, “Erdoğan Çankaya Köşkü'ne taşınacak mı?” başlıklı yazısı şöyle:

 

‘Erdoğan Çankaya Köşkü'ne taşınacak mı?’

 

Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra birkaç şey yaptı.

Balkon konuşması yaptı, AK Parti MKYK'yı topladı, il başkanları ve milletvekilleri ile bir araya geldi.

Bir de yeni yaptırılan Başbakanlık binasında incelemelerde bulundu.

Partisinin kuruluş resepsiyonunda, AK Parti Genel Merkezi'nin terasında gazetecilerle arkasına ışıl ışıl duran yeni binayı alarak hatıra fotoğrafı çektirdi.

'Yeni binayı mı Çankaya'yı mı kullanacaksınız' sorusu o sırada geldi.

'Şimdi inşallah bu konuyu yeni başbakanımızla beraber, genel başkanımızla beraber bunların değerlendirmesini yapacağız. Ona göre nihai kararı vereceğiz' dedi.

Yeni Başbakanlık binasının akıbeti Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında varılacak mutabakata göre şekillenecek.

Ancak Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra binaya giderek incelemelerde bulunması ve Çankaya Köşkü'nü kullanacağım demek yerine yeni binaya ilişkin olarak ucu açık yorumda bulunması beni kuşkulandırdı.

Kuşkularımın peşine düştüm.

Ayaklarım beni yeni binaya doğru çekti.

Yeni Cumhurbaşkanı

Yeni Başbakan

Yeni Türkiye

Ve yeni Cumhurbaşkanlığı makamı.

Erdoğan halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı olduğu için buna yeni Başkanlık makamı da denilebilir.

Yeni Türkiye diye yola çıkan Erdoğan'ın, eski Türkiye'nin simgesi olan Çankaya Köşkü'nü kullanmayacağı izlenimi edindim.

Gerçekten de eski Türkiye'nin simgesidir Çankaya...

Cumhurbaşkanlığı makamı demeyiz, Çankaya Köşkü deriz.

Cumhurbaşkanlığı mücadelesi yerine Çankaya Savaşlarını tercih ederiz.

Bizim ülkede darbeler, Çankaya için yapılır.

Süleyman Demirel bile Kenan Evren'i Çankaya üzerinden eleştirmiş,

'Kanlar, Kenan Evren'i Çankaya'ya taşımak için aktı' demişti.

Darbelerde öncelikle ele geçirilecek yerdir, Çankaya.

Uğruna rejim savaşları verilen bir makamdır.

Eskiye ait ne varsa onun simgesidir Çankaya Köşkü...

TBMM'de Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun bir üyesi, '28 Şubat'a ait evrakların çoğunu Başbakanlık'taki arşivden yok etmişler. Genelkurmay'dan gelen evrakta, Başbakanlığa gönderildi yazısı var ama evrak yok' demiş ve eklemişti, 'Ancak Çankaya'dakiler duruyor. Orayı son kale olarak görmüşler. Oradaki evrakları imha etmemişler.'

Çankaya her zaman rejimin, 'Son kalesi' olarak görüldü.

Son kalenin düşmemesi için nice savaşlar verildi. Bu uğurda Cumhuriyet mitingleri düzenlendi, muhtıralar verildi, darbeler yapıldı.

Eğer yeni Başbakan'la görüş birliği sağlarsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Çankaya Köşkü'nü kullanmayı düşünmediği izlenimi edindim

Çankaya ne olur?

Onu bilemem ama Cumhuriyetin hafızası olması nedeniyle 'Çankaya Müzesi'ne dönüştürülebilir.

Eğer Erdoğan Çankaya Köşkü'nü kullanmaz ve yeni Türkiye ile birlikte yeni binaya geçerse, eski Türkiye'nin sembolü olarak Çankaya'da ne kalacak?

Çankaya'dan taşınması istendiğinde Atatürk'e olan aşkından intihar ettiği iddia edilen Fikriye Hanım'ın gizemi kalacak.

Demokrasi şehidimiz Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey'in Köşk'ün yakınında bulunan naaşı, onun katili Topal Osman'ın, Papazın Bağı'nda kıstırılıp öldürülmesi kalacak.

Çankaya'nın çilingir sofraları, o sofralarda kurulan hükümetler, çizilen Dersim Planları, Türklüğü tespit uğruna ölçüsü alınan kafatasları ve meşhur İnönü-Atatürk kavgası kalacak.

 

'Devlet içki sofralarından yönetilemez'

 

'Leydi'nin topuk sesleri'nin henüz icat edilmediği dönemlerden Latife Hanım'ın, Çankaya Sofrası'ndakileri huzursuz eden ünlü topuk sesleri kalacak.

27 Mayıs Darbesi'nde kendini teslim almaya kalkışanlara karşı direnen, silahını çekip alnına götüren Cumhurbaşkanı Celal Bayar kalacak.

Cemal Gürsel ve İnönü toplantı halindeyken etraflarını kuşatıp daha sonra kabineyi serbest bırakmanın bedelini darağacında ödeyen Talat Aydemir kalacak.

Genelkurmay Başkanı Cemal Tural'ı emekliye sevk etmek istediğinde Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın, 'Bir gün sonra yapsak olur mu?' sözlerine karşılık Demirel'in, '1 gün beklersek o bizi torbaya doldurur' sözü kalacak.

27 Mayıs sonrası Kayseri Cezaevi'ndeki eşini ziyarete giderken trende can veren Reşide Bayar'ın hatıraları kalacak.

Şehit Başbakan Adnan Menderes'in eşi Berin Menderes'in, eşini idamdan kurtarmak için çırpınışları kalacak.

28 Şubat'ın MGK'ları gibi.

Hülasa eski Türkiye'nin 'Son Kale' sinin kapısına kilit vurulacak ve eski Türkiye'ye dair ne varsa orada kalacak.

İbretlik bir müze gibi.

Kenan Evren'i, Süleyman Demirel'i ve Ahmet Necdet Sezer'i ile birlikte...