Gündem

Erdoğan: Yargılananlar masum, yargılayanlar suçlu gibi söylemler olmamalı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludure olayı ile ilgili BDP’nin ölümleri istismar ettiğini belirterek, “ BDP terör örgütünce besleniyor. Ey BDP, sizin insan sevginiz var mı?” diye so

10 Ocak 2012 02:00

 T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludure olayı ile ilgili BDP’nin ölümleri istismar ettiğini söyledi. Selahattin Demirtaş'ın, Başbuğ'a yönelik sözlerini ağır bir dille eleştiren Erdoğan, "Genelkurmay Başkanımıza hakeret etmek densizliklir.  Değil Genelkurmay Başkanı, onbası olmak bü ülkede şereftir. Ama, uşaklığını yaptığı terör örgütünde sana 10 koyun emanet etmezler" diye konuştu.  BDP'nin terör örgütünce beslendiğini, ayakta kaldığını söyleyen Erdoğan, yargılamalara yönelik eleştiriler konusunda da "Yargıdaki konularla ilgili yorum hakkımız yok. Yargılananlar masum, yargılayanlar suçlu gibi söylemler olmamalıdır" dedi.

 
Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle: 

"Masum insanlara saldıranlar insanlıktan nasibini almış olamazlar. Irak'ta gerçekleştirilen bombalamalar masum insanların canına kast etmiştir.

Irak'ta masum insanların canlarına kast edenler ister Sünni ister Şii olsunlar gelecekte yezid olarak anılacaklardır.

Bugün Filistin'de ittifak sağlandığında Ortadoğu coğrafyasının nasıl ümide doğduğunu herkes gördü. O zaman Irak'taki kardeş kavgası kime ne kazandırır? Irak'taki herkesi aklı selime davet ediyorum.

Iraklı siyasi ve dini liderleri sağduyulu olmaya davet ediyorum. Irak'ta fitnenin galip gelmemesi için Türki olarak samimi bir şekilde gayret göstermeye devam edeceğiz.

Biz Fransa'daki yasa sonrasında Cezayir hatırlatması yapmıştık hatırlarsanız. Cezayir Başbakanı ise bir açıklama yaptı. Bu açıklamaya gerekli cevabı Cezayir halkı verdi. Kardeş Cezayir halkına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Uludere olayında yaşanan tabloyu hepimiz gördük. Adeta tabutun bir tarafından tyerör örgütü bir tarafından BDP tutarak ölümlerden istismar yaratmaya çalıştılar.

Ana muhalefet partisi CHP, terör örgürü ve BDP ile aynı dili konuşarak istismar edici, tahrik edici açıklamalarda bulundu.

Olayla ilgili şu anda üç koldan sorulturma yürütüyor. Uludere ve Diyarbakır Savcılığı olayın her yönünü araştırıyor. Genelkurmay'ın araştırması da devam ediyor. Şırnak Valiliği'nin başlattığı idari inceleme de sürüyor.

Tazminat çalışmaları belli bir aşamaya geldi. En kısa zamanda bunu açıklayacağız.

Gülyazı köyüne bir gümrük noktası açılması konusunu da geçen hafta Bakanlar Kurulu'nda görüştük. Ayrıca Gülyazı'ya yakın iki yere daha gümrük kapısı açmak vasıtasıyla buradaki geçişleri yasal konuma geçirmek niyetindeyiz.

Bu acı hadise üzerinden hükümetimize yönelik maksatlı bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Aslında bu kampanya sadece hükümetimizi değil kardeşliğimizi de hedef almıştır. AK Parti'nin en büyük şiarlarından biri "İnsanı yaşat ki devlet yaşasındır". Biz hiç bir zaman önce devlet diyenlerden olmadık ve asla olmayız. Biz her zaman önce insan diyeceğiz.

Bizim hayatımız ceberrut, zorba satatükoyla mücadele olmuştur. Biz demokrasi için hak ve özgürlükler için mücadele ede ede bu noktalara geldik. AK Parti'nin varlı sebebi demokratik değişim misyonunu millet adına gerçekleştirmektir. Milletin rotasında yürümek ve milletin isteklerini yerine getirmek görevimizidr.

Biz yaşadıklarımızı asla uınutmadık bize yaşatılanların birini bile başkalarına yaşatılmasını istemeyiz. Attığımız her adımda milletin takdirini ve takdiri ilahiyi unutmadık.

Bu ülkeninDoğu'sunu, Güneydığu'sunu, Orta Anadolu'sunu, Karadeniz'ini aklına getirmeyen hükümetler geldi geçti. Hangi eserleri var o bölgelerde? Sorun. Ama AK Parti bu bölgeleri alt yapısıyla üst yapısıyla ayağa kaldırdı. İşte hazmedemedikleri bu. Hakkari'ye havalimanı yaptırmak kimin aklına geldi? İşte biz şu anda yapıyoruz. Ama beyefendiler tehditle bu inşaatı durdurmaya çalışıyorlar. Mütehadi tehdit ediyorlar. Doktorları tehdit ediyorlar.

Ey BDP ve uzantısı olduğunuz terör örgütü bunların hesabını nasıl vereceksiniz? Siizn insan sevginiz var mı? Sişzin insan diye kucakladığınız bir şey var mı? Sizin elinizden gelen tek şey, dikkanlar kepenk indirsin. Sizin milletin rızkıyla oynamak dışında yaptığınız bir şey yok.

Bunların belediyeleri arasında numune olarak gösterin, alt yapıyla üst yapıyla uğraşan bir belediye. Gittiğiniz zaman pislikten geçemezsiniz, hizmet yok. Yatırım kaygısı yok.

Bu ülkede hastaneye şifa bulmaya gidenler hasta olup geliyorlardı. Karakollar işkence iddialarıyla dolup taşıyordu. Bugün bülbül gibi şakıyan birkaç kalem 9 yıl önce emir komuta zincirinin halkası olmaktan ileri gidemiyordu. Bu ülekede 9 yıl önce gözaltuılar, faili mechuller vardı, Dersim demek suçtu. Biz şimdi Dersim Katliamını konuşuyoruz. Maraş, Çorum katliamlarını biz konuştuk. Biz gündeme getirdik.

Herkesin ana diliyle konuştuğu bir ülkeyi biz bugüne getirdik.

Bu ülkenin yarısının oyunu alan iktidara gelmiş bir partiyi gazete küpürleriyle kapatma davası açıldı. Muhalefet partileri onlarla beraber üstümüze gelirken biz mertçe milletin iradesini savunduk.

Bugün BDP'nin kapatılması gibi şeyler var, AK Parti Genel Başkanı olarak söylüyorum kesinlikle tüzel kişiliklerin kapatılmasına karşıyız. Kişilerin suçlarını çekmesi lazım. Biz anayasa değişikliği sırasında parti kapatmayı önlemek isterken hem CHP hem BDP TBMM'den kaçtı.

Biz kesinlikle partilerin kapatılmasına karşıyız. Eğer bir kişi suç işliyorsa hatasını kendisi çeksin. O Partilere gönül vermiş kişilere suç vermek olmaz.

Danıştay'a saldırının faturasını bize kesmeye çalıştılar. Yapayalnız kalmamıza rağmen o olayın nasıl bir karanlık iğrenç tertip olduğunu ortaya koyduk. Kendini devlet sana karanlık güçler milletin zihnindeki devlet kavramını, algısını bozdular. Bugün devlet kurumları adına bir temizlik dönemi yaşıyoruz.

12 Eylül hakkında soruşturma başlatıldı biliyorsunuz. Bizim meselemiz kişilerle değil, bizim meselemiz darbeci, vesayetçi zihniyetledir. Darbeciler, andıçcılar eski Türkiye'nin manzarasıdır. Bugün memnuniyetle görüyoruz ki demokrasi anlam kazanıyor. Yasama, yürütme yargı korkusuzca görevlerini yerine getiriyor.

Son dönemde yargıya intikal eden davalsr hakkında bizim konuşma durumumuz yok. Kimse yargılananlar hakkında sonuç çıkmadan suçlu açıklaması yapmamalıdır. Ayrıca yargılayanlar haksız yargılananlar haklı sonucu da çıkarılmamalıdır. Biz AK Parti olarak süreci saygıyla izliyor ve adaletin ivedilikle sonuçlanmasını istiyoruz.

Uludere hadisesi sonrasında CHP ve BDP'nin birbirinin mütemim cuzu olduğu ortaya çıkmıştır. CHP BDP ve terör örgütünün değirmenine su taşımıştır. BDP, Doğu ve Güneydoğu'nun CH^'sidir. BDP, kendine CHP'yi örnel almıştır. BDP, CHP'nin tek parti dönemindeki ceburrut dönemini kendine örnek almıştır. CHP tek parti döneminde bu millete ne bedel ödetmişse BDP'de benim Kürt kardeşlerime aynı bedeli ödetmeye çalışıyor.

BDP tarafından gelen son dengesiz açıklamalar onların demokrasiye ve çözüme ne kadar uzak olduklarını göstermiştir. Masum Kürt insanlarının akan kanı durmaması için BDP her türlü provakasyonu yapıyor. Bunlar arkalarındaki terör örgütü izin vermese konuşamazlar. Görüşleri fikirleri olmadığı için de küfürden medet umarlar.

BDP Genel Başkanı çıkmış seni tanımıyoruz diyor, yahu tanısan ne yazar tanımasan ne yazar. Bizi millet tanıyor millet. Bize milletimizin muhabbeti, takdiri, hayır duası ziyadesiyle yeter. Sen aynaya bak, aynaya bakarsan kanını emdiğiniz gençleri göreceksin. Terörün stepnesi kan içindeki yüzünü görürsün. Yüzde 50 oy almış bir partiyi tanımıyorum demek milli iradeyi görmemek, demokrasiye inanmamak, şuursuzluktur.

Genelkurmay Başkanını hedef almak açıkca söylüyorum densizliktir. Değil genel kurmay başkanı onbaşı olmak bu toprakların tamamında onbaşı olmak şeref meselesidir. Sen onbaşıları tanımıyor olabilirsin, ama git terör örgütündeki şeflerine sor onbaşıların kahramanlığını. Sen git uşaklığını yaptığın terör örgütüne...Orada sana on tane koyun bile güttürmezler.

Bunların kendilerine lider, önder olarak gördükleri Apo bunlar için ne diyor; Zırtapoz, satılmış, şarlatan....Bunları kendi önderleri söylüyor. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.

Kendi hür iradeleriyle hiçbir şey söyliyemiyorlar. Bunlar Kandil'deki şeflerinden onay gelmeden ağızlarını açamazlar. Diyorlar ki güvencemiz silahtır. O zaman bu çatının altına neden geldin? Burası demokratik parlamenter sistem. Buraya neden geldin? O zaman sende dağa çıksaydın.

AK Parti'nin hazırladığı demokrasi ortamı vasıtasıyla konuşabilenler kendi terör örgütü şeflerine ağızlarını açamıyorlar. Neden söyliyemiyorsunuz. Neden terör örgütü diyemiyorlar? Çünkü oradan besleniyorlar. Yüreğin varsa, cesaretin varsa çık terör örgütünü eleştir. Yapamazlar, çünkü terör örgütü bunların ipini gevşetmiyor.

Bunlar Ankara'da demokrat, Diyarbakır'da faşist. Sen kendin özerk değilsin ki özerklik istiyorsun. Tek parti döneminin CHP'si neyse bugünün BDP'si tıpkısının aynısı odur.

Ama bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da tek parti yok. O bölgelerde de birinci parti AK Parti'dir.