Gündem

ERDOĞAN: TÜRKİYE İLHAM KAYNAĞI ANKARA (A.A)

28 Şubat 2011 21:38

-ERDOĞAN: TÜRKİYE İLHAM KAYNAĞI ANKARA (A.A) - 28.02.2011 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde büyük bir değişim yaşanırken çevresine ilham kaynağı olduğunu belirterek, "Ülkemizin gelişme çizgisinden rahatsız olanların, huzur ve istikrarımıza gölge düşürmek isteyenlerin oyunlarını bozacağız. Türkiye geleceğin en parlak yıldızlarından biri olacaktır" dedi. Başbakan Erdoğan, televizyonlarda yayınlanan ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasında vatandaşlara seslendi. Dış politikada yaşanan gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, bölgede önemli gelişmeler ve değişimlerin yaşandığı tarihi bir süreçten geçildiğini dile getirdi. Tunus'ta başlayan, ardından Mısır'da devam eden ve diğer bölge ülkelerine sirayet eden olayların bölgede büyük bir değişimin hayata geçtiğini gösterdiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ''Bu dost ve kardeş ülkelerde yaşanan olayların ortak noktası halkın daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, daha hakça bir paylaşım talepleridir. Dünyanın her yerinde olduğu gibi bu dost ve kardeş ülkelerde de halk iradesinin gösterdiği istikameti, yegane doğru istikamet olarak kabul ediyoruz. 'Hâkimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir' sözünü kendine şiar etmiş bir millet olarak bundan başka bir tavır ortaya koymamız zaten düşünülemez. O nedenle milletimiz geçmişte yaşanan her kritik dönemde demokrasiyi yeniden güçlendirme, ülkesine ve geleceğine sahip çıkma iradesini en güçlü şekilde ortaya koymuştur. O nedenle Türkiye, demokrasisiyle, güçlü ekonomisiyle, dünya meseleleri hakkındaki barışçı ve aktif politikalarıyla ülkesine ve geleceğine sahip çıkma azmindeki bütün halklar için bir örnektir. Geleceğine umutla bakabilecekleri bir ülke inşa etmek üzere yola çıkan halkların ilham kaynağı Türkiye'dir. Bunu gururla ve mutlulukla ifade ediyorum. Biz hiçbir ülkenin iç işlerine karışmak gibi bir eğilim içinde olmadık, olmayız. Biz milletimiz için ne istiyorsak bütün dünya milletleri için de onu istiyoruz. Halkın iradesi diyorsak, hak ve özgürlükler diyorsak, eşitlik ve adalet diyorsak, ileri demokrasi diyorsak, bunu sadece kendi toplumumuz için değil bütün toplumlar için dile getiriyoruz. Huzur ve istikrarı sadece kendi ülkemiz için değil, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm ülkeler için istiyoruz. Çünkü şu gerçeğin farkındayız; dünya artık eski dünya değil... Ülkeler arasında aşılmaz duvarlar yok, toplumlar arasında geçilmez uçurumlar yok. Eğer küresel barıştan söz edeceksek, bütün halkların, bütün toplumların, bütün yönetimlerin bu ideali sahiplenmesi lazım. Hiçbir yönetimin hukuksuzluktan hukuk icat etmek gibi bir lüksü yok, olmamalı. Bugün dünyanın çatışma noktalarına bakıldığında bu acı gerçek bütün çıplaklığıyla görülecektir. Bu bakımdan bölgemizde esen değişim rüzgârlarının, yaşanan bütün sıkıntı ve sancılarına rağmen inşallah hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyor, bunu temenni ediyoruz.'' -''HAYAL EDİYORUZ AMA HAYALCİ DEĞİLİZ''- Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıl dönümünün kutlanacağı 2023 için hedefleri belirlerken Türkiye'nin bu büyük dinamizmine güvendiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin 2002 yılından bu yana ortaya koyduğu büyük değişimle, bu güce, bu enerjiye ve bu potansiyele fazlasıyla sahip olduğunu gösterdiğini dile getirdi. Türkiye'nin bugün dünyanın en büyük 17. ekonomisi konumuna yükselmiş durumda olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu başarıldıysa daha iyisinin de başarılabileceğini söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: ''2023'te hedefimiz ekonomide ilk 10 ülke arasında yerimizi almaktır, inşallah bunu da başaracağız. Kişi başına milli geliri 25 bin dolar seviyesine çıkaracağız. İhracatı 500 milyar dolara, dış ticaret hacmini 1 trilyon dolara yükseltmek için çalışacağız. İstihdam oranını 10 puan artırarak çalışan nüfusumuzu 30 milyona kadar yükseltmeye gayret edeceğiz. İşsizlik oranını Türkiye genelinde inşallah yüzde 5'lere kadar gerileteceğiz. Artık bu uzun vadeli hesapları yapmak, bu uzun vadeli hedefleri koymak durumundayız. Çünkü Türkiye artık günübirlik hesaplarla durumun idare edilebileceği bir ülke değil. Herkes konumunun hakkını vermek, hesabını iyi yapmak zorunda... Hükümet olarak bu sorumlulukla, bu gereklilikle hareket ediyoruz. Bu yüzden 2023 yılının Türkiye'si için bugünden hedefler koyuyoruz. Hepimiz daha mutlu, daha müreffeh bir Türkiye hayal ediyoruz. Hayal ediyoruz ama asla hayalci değiliz; millet olarak bütün hedeflerimizi yakalayacak potansiyele fazlasıyla sahip olduğumuzu geçen sekiz buçuk yıllık sürede ispat ettik.'' -''BÜYÜK BEDELLER ÖDEYEREK GELDİK''- ''Ulusa Sesleniş'' konuşmasıyla her ay ekranlar aracılığı ile vatandaşlarla bir araya geldiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin aldığı mesafeleri, kaydettiği gelişmeleri bu vesile ile vatandaşlarla paylaştığını dile getirdi.  ''Uzun bir yoldan bugünlere geldik, büyük bedeller ödeyerek geldik'' diyen Erdoğan, bugünün kazanımlarını sürekli hale getirmek, huzur ve istikrarın değerini bilmek mecburiyetinde olunduğunu ifade etti. Türkiye'nin nerelerden bugünlere geldiğinin unutulmaması gerektiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bakınız bundan daha 10 yıl önce tarihinin en ağır krizini yaşıyordu bu ülke... Yaşanan siyasi çalkantılar, ekonominin adeta dibe vurmasına yol açmış, ülke iflasın eşiğine gelmişti. Bu kahırlı günleri hep birlikte yaşamadık mı? Ülkemizin içine düştüğü çaresizliğe hep birlikte üzülmedik mi? Siyasilerin sorumsuzca hal ve tavırları sebebiyle her şey tepetaklak gitmedi mi? Sadece birkaç gün içinde 675 bin lira olan dolar kuru 1 milyon 470 bin liraya ulaşmadı mı? 2001 krizi öncesinde yüzde 39'larda olan enflasyon, kriz sonrasında yüzde 68,5'a kadar yükseldi. Devlet iç borçlanma senedinin faiz oranı yüzde 36,2'den yüzde 100'e çıktı. Gecelik faiz oranları yüzde 7500'e kadar fırladı. Merkez Bankasının döviz rezervi 26,5 milyar dolardan 16 milyar dolara düştü. Devalüasyonun hemen öncesinde Merkez Bankasından tam 5,4 milyar dolar düşük kurdan çekim yapıldı. Ne oldu o para, birilerine peşkeş çekildi. Fona devredilen bankaların millete maliyeti 46 milyar dolar oldu. Ülkemizin dünyadaki imajı, kredibilitesi, güvenilirliği hepimizin içini acıtacak bir haldeydi. İnsanımızın Türkiye'nin geleceğinden umudu kalmamıştı, gençlerimiz ülkelerini terk etmek istiyorlardı. Bugünün Türkiye'si şükürler olsun ki o günlerin Türkiye'sine hiç benzemiyor. Bugün yediden yetmişe her insanımızın umutları, hayalleri, gelecekten beklentileri var. O günlerde yurt dışına çıkan insanlarımız kimliklerini açıklamaktan adeta utanıyorlardı, bugün dünyanın her ülkesinde gururla dolaşıyorlar. Ekonomide rekor üstüne rekor kırılıyor, yaşanan büyük küresel krizden alnının akıyla çıkan, büyüyerek çıkan birkaç ülkeden biri Türkiye... İnşallah bir daha o karanlık günlere dönmeyeceğiz, huzur ve istikrarımızı koruyarak her geçen gün başardıklarımızın üstüne yeni başarılar koyacağız.'' -''TÜRKİYE GELECEĞİN EN PARLAK YILDIZLARINDAN BİRİ OLACAKTIR''- Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Türkiye, bölgesinde büyük bir değişim yaşanırken, huzur ve istikrarıyla, işleyen demokrasisiyle, gerçekleştirdiği ekonomik atılımla çevresine bir ilham kaynağı oluyor. Ülke olarak doğru yolda ilerliyoruz ve bu gerçek yaşanan her gelişmeyle bir kere daha teyit ediliyor, aynı zamanda da doğrulanıyor. Birliğimizi ve beraberliğimizi her zamankinden daha sağlam tutarak, ülkemizin bu gelişme çizgisinden rahatsız olanların, huzur ve istikrarımıza gölge düşürmek isteyenlerin oyunlarını da bozacağız. Ülkemizin geleceğini istikrarsızlıktan medet uman karanlık zihinlere asla kurban vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, 100. kuruluş yıl dönümüne, bugünkü hedeflerinin tamamına aydınlık bir ülke olarak ulaşacaktır, bundan hiçbir insanımızın şüphesi olmasın. Kendimize güvenmeye, ülkemize inanmaya her şart altında devam edeceğiz. Biz inanıyoruz ki Türkiye geleceğin en parlak yıldızlarından biri olacaktır. Allah'ın izniyle hepimiz bu gurur ve mutluluğa doyasıya hasretiz ve bunu yaşayacağız.''