Ekonomi

Erdoğan “Sözlerinin kıymeti harbiyesi yok” demişti: Ankara 2.5 milyar dolarlık Eurobond'da S&P ve Moody’s’in raporlarından yararlandı

17 Ekim 2020 12:49

Türkiye’nin uzun bir aradan sonra gerçekleştirdiği 2.5 milyar dolarlık Eurobond ihracı, bononun prospektüsüyle gündemde... Yüzde 6.375 kupon oranıyla ihraç edilen Eurobond, uluslararası alıcılara yatırım bankaları Bank of America, Citigroup ve JP Morgan aracılığıyla satılmıştı.
Eurobond’un prospektüsünde Türkiye ekonomisiyle ilgili geniş bilgiler yer aldı ve “Türkiye Cumhuriyeti, bu prospektüste yer alan bilgilerin gerçeklerle uyumlu olduğu ve içeriği etkileyen önemli bir bilginin dışarıda bırakılmadığını taahhüt eder” denildi.
2.5 milyar Euro’luk Eurobond’un prospektüsünde Türkiye ekonomisinin durumu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin “Hiçbir kıymeti harbiyesinin olmadığını” söylediği kredi derecelendirme kuruluşlarının analizleri ile anlatıldı.

Prospektüste, derecelendirme kuruluşları Fitch, Standard and Poors ile Moody’s’in Türkiye’nin notunu geçtiğimiz yaz aylarında kırdığı hatırlatıldı ve bu kuruluşların saptamalarına yer verildi. Türkiye’nin Eurobond’nu satın alacak yatırımcılar, cari açığın arttığı, enflasyonun kontrol altına alınamadığı ve dövizdeki yükselişin özel sektör borcunu artırdığı yönünde uyarıldı.
Bu kapsamda Moody’s’in bir ödemeler dengesi krizi ihtimalinin arttığı, Türkiye’nin kurumlarının zorlu koşullarla başa çıkmak konusunda isteksiz ya da yetersiz olduğu yönündeki değerlerdirmesine yer verildi.
TL’nin değer yitirmesi, prospektüste Türkiye ekonomisiyle ilgili risk noktaları arasında sayıldı ve bu gelişmenin Türk bankalarının sermaye yapısına zarar verebileceği kaydedildi. Özel sektör şirketlerinin, döviz borçlarının çokluğu nedeniyle dövizdeki yükselişten olumsuz etkilenebileceği de ifade edildi. Döviz borcu bulunan özel sektör şirketlerinin yeterli rezerve sahip olmayabileceğinin ve risklerini hedge etmemiş olabileceğinin altı çizildi.

Gezi de geçti

Prospektüste Türkiye’nin siyasi riskleriyle ilgili de bilgiler yer aldı. Bu kapsamda 2013 yılındaki Gezi olaylarına yer verildi ve protestoların "şehircilik düzenlenmesinden" kaynaklandığı ifade edildi.

Ekonomi Servisi