Gündem

Erdoğan: Polisimiz güvenlik için TOMA da kullanır, biber gazı da

Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği iftarda konuşan Başbakan Erdoğan: Bu ülkenin polisine, öz evladına utanmadan küfür eden beyni felçli zihniyete değil milletimize bakarız

25 Temmuz 2013 00:43

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü’nün düzenlediği iftarında konuştu.

Yemek sonrası yaptığı konuşmada Erdoğan, polisin Gezi Parkı eylemlerine sabırla karşılık verdiğini söyleyerek, "Bizim polisimiz TOMA ile suyu da kullanır, yeri geldiğinde biber gazı da kullanır. Bunu niçin yapar? Güvenliği tesis için yapar. Bakın Amerika’da 17 yaşındaki bir zenci genç öldürüldü. Buyrun kıyası yapsınlar. Bize akıl verenler önce kendilerine baksınlar" dedi.

hurriyet.com.tr'de yayımlanan, Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

“Allah yar ve yardımcınız olsun. Allah sizi her türlü tehditten korusun diye dua ediyorum. Dünyada en donanımlı emniyet teşkilatlarından birine sahibiz. Sizler şehirlerimizin asayişini temin ederken teröre ve terör örgütlerine karşı da bugüne kadar başarılı bir performans sergilediniz. Demokrasinin olmadığı ya da gelişmediği ülkelerde polis sadece devleti korumak gibi çok tartışılır bir konumda olmuştur. Demokrasinin ileri seviyede olduğu ülkelerde ise daha  ziyade polis bireyin haklarını korumak için vardır. Son dönemde bu yönde bir değişim için çok önemli değişikler gerçekleştirdik. 

Hükümet olarak Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye öğüdü olan ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözünü uyguladık. Devleti her şekilde tahkim edersiniz. 100 metre-200 metre aralıklarla çok kuvvetli karakollar inşa edersiniz. Devleti soyutlayarak, izole ederek çok korunaklı bir hale getirirsiniz ama devleti vatandaşa karşı koruma altına alırsanız, o devlet zalimleşir ve yıkılmaya mahkumdur. Tarih bunun örnekleriyle doludur.”


Geçmişte emniyet müdürlüğüne gittiğmizde korkardık

 

“10,5 yıldır yaptığımız her reformun karşısında bir itiraz cephesiyle karşılaştık. İddiaları, argümanları neydi? ‘Eğer vatandaşa bu hakkı verirseniz devlet bölünür’ dediler. Biz bireylere en temel özgürlüklerini tek tek teslim ederken birileri bireyi savunacakları yerde ceberrut bir anlayışı savundular. Sonuçta bugün devlet zayıflamamış, aksine daha da güçlenmiştir. Bakınız tek bir örnek vereceğim. İşkence, dayak, kötü muamele geçmişte devletin bekası adına vazgeçilmez bir şey gibi görülüyordu. Biz geçmişte karakola, emniyet müdürlüğüne gittiğimiz zaman gülmeyen yüzlerle karşılaşırdık, korkardık, acaba şimdi ne olacak derdik. Ama artık öyle bir yap yok. Sonuçta kim kazandı, vatandaş kazandı ama devlet de kaybetmedi. O da kazandı.

Devlet ile bireyin arasındaki iletişimin koptuğu noktada devlet zalimleşir. Biz bunu kabul edemeyiz. Bu devletin polisi ne kadar bu devletin sahibiyse Bingöl’ün bir mezrasındaki Ahmet Amca da bu ülkenin o kadar sahibidir. Polis farklı, asker farklı, memur farklı değildir. 76 milyon bu ülkenin eşit derecede sahibidir.”

 

Bizi bazı gazetelerin değil milletin manşeti ilgilendirir


“Kim ne yapıyorsa, anayasa ve yasalar çerçevesinde yapar. Bunun dışına çıkan başkasının özgürlük alanına müdahale eder. Bizim güvenlik konseptimiz bu doğrultuda ilerliyor. Böyle bir süreçte elbette yanlışlar, hatalar olacaktır. Böyle büyük bir teşkilatta yanlış yapanların, suça meyledenlerin olması gayet normaldir. Bunlara gereken cezalar verilmektedir. Batı ülkelerinin vatandaşlarına yaklaşımı bugün bizim çok gerilerimizde kaldı. Bizde şefkat eli vardır, onlarda demir yumruk var. Ama bunlar kampanyalarını iyi yapıyorlar. Hukukun sizlere verdiği yetkiyi azami ölçüde kullanmakla özgürlüklerin de demokrasinin de bu ülkede garantisi olacaksınız. Birkaç kötü örnek üzerinden tüm teşkilatın karalanmasına müsaade etmeyiz. Teşkilatı bu tür ithamlardan korumanın yolu da şüpheleri derhal yargıya sevk etmektir. Teşkilatın bu konudaki hassasiyetini biliyor ve sizlere teşekkür ediyorum.

Polisimizin suçla mücadelesi, toplumsal olaylarla mücadelesi çok sayıda eleştiri konusu yapıldı, sosyal medya ile, kara propaganda ile devam ediyor. Bu millet polisini çok iyi tanıyor, çok iyi biliyor. Polisine de kendi evladı gibi sahip çıkıyor. Kimin ne dediği değil, milletin ne dediği, ne hissettiği ilgilendirir. Bizi bazı gazetelerin değil milletin manşeti ilgilendirir. Bu millet tarihi boyunca askerine, polisine sahip çıkmıştır. Biz iftiralara bakmayız, kulak asmayız. Bu ülkenin polisine, öz evladına utanmadan küfür eden beyni felçli zihniyete değil milletimize bakarız. Polisimize emre itaatsizlik çağrısı yapanlara değil milletimiz ne dediğine bakarız. Onlar sizi tahrik etmek için her türlü çirkin eylemin içine girebilirler ama siz hukukla, edeple, adapla hareket ederek onlara dersini bildirmelisiniz. Unutmayın edepsiz olan edepten korkar. Hukuksuz olan hukuktan korkar, bunu unutmayın. Siz önce yasalardan, ardından da edepten, haktan taviz vermeyecek bunların çabalarını boşa çıkaracaksınız.”

 

Kimsenin yaralanan polisleri gündeme getirdiği yok

 

“Son iki aydır şehirlerimizde ortaya çıkan sokak eylemlerine karşı büyük bir sabırla demokratik bir şekilde karşılık verdiniz. Bunu batının polisi yapmaz. Kimsenin yaralanan yüzlerce polisimizi gündeme getirdiği yok. Kimsenin taşlı, sopalı, molotoflu hatta silahlı saldırıları gündeme getirdiği yok. Aylardır her türlü şiddete karşı sabırla mücadele eden polisimiz hedef gösteriliyor ama eylemcilerin sırtı sıvazlanıyor. Burada yine söylüyorum, bizim polisimiz TOMA ile suyu da kullanır, yeri geldiğinde biber gazı da kullanır. Bunu niçin yapar? Güvenliği tesis için eder. Bakın Amerika’da 17 yaşındaki bir zenci genç öldürüldü. Buyrun kıyası yapsınlar. Bize akıl verenler önce kendilerine baksınlar. Bizi eleştirenler sadece son 2 ayda İngiltere’de polisin sokak olaylarına nasıl müdahale ettiğini göstermediler. Her zaman kararttılar, hiç tartışmadılar. Ankara’da İstanbul’da saatlerce yayın yapanlar kendi şiddetlerini görmediler. Eğer hata varsa, haksızlık varsa bunun karşısında ilk duran biz oluruz. Eğer her şey yasalar çerçevesinde ilerliyorsa polisimizin kara propaganda ile hedef yapılmasına da izin vermeyiz.”

 

Polisimizi güçlendirmeyi sürdüreceğiz

 

“Emniyet güçlerimiz son dönemde çok önemli operasyonlara imza attı. Gerek jandarmamızı gerek polis teşkilatımızı özellikle tebrik ediyorum. Zehir ticaretine karşı çok önemli operasyonlar yapıldı. Bunların görülmeyip istisnai olayların bütün teşkilatımıza mal edilmesine asla izin vermeyiz. Sizin için önemli olan kimin ne dediği değil milletin dediğidir. Teşkilat içerisinde fitne çıkarmaya yönelik çabalarla da yine sizler mücadele edeceksiniz. Türkiye’yi bugünkünden çok daha ileri seviyelere hep birlikte ulaştıracağız.

Polisimizi her açıdan desteklemeye devam ediyoruz. Lojmanlar, maaş konularında imkanları zorlayarak önemli düzenlemeler yaptık. Askerlik görevinden muaf olunmasını sağlayan düzenlemeyi daha önce yapmıştık. Polisimizi güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Polis ve jandarma demokrasi ve hukukun karşısında değil onların güçlenmesini sağlayan bir konumdadır. İçişleri Bakanlığımızın yaptığı emeklilikle ilgili çalışmanın kanununu da önümüzdeki dönem inşallah parlamentodan çıkarmaya çalışacağız. Bugün burada bulunamayan, vazife başında, nöbette olan arkadaşlarınıza selamlarımızı iletmenizi istiyorum. Emniyet teşkilatımızın ve jandarma teşkilatımızın tüm şehitlerini rahmetle yad ediyorum. Şimdiden Ramazan Bayramı’nız mübarek olsun diyor, hepinize sevgiler, saygılar sunuyorum.”