Gündem

Erdoğan 'patronlar zirvesi'nde Merkel'i neden yalnız bıraktı?

Erdoğan ve Merkel başkanlığında toplanan Türk ve Alman CEO'lar zirvesine, Erdoğan'ın katılmaktan son anda vazgeçmesi büyük yankı uyandırdı

27 Şubat 2013 15:36

Utku Çakırözer

(Cumhuriyet- 27 Şubat 2013)

 

Merkel’e Ankara’da Soğuk Duş

 

Hilton Oteli’nin Büyük Balo salonunda gerçekleşen Türk-Alman CEO (Patronlar) Zirvesi’nin havasına bakınca, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ankara ziyaretinin beklenenden de kötü geçtiği anlaşıldı.

İki ülkenin en büyük 16 şirketinin sahipleri ve yönetim kurulu başkanlarının davet edildiği toplantıya kimler gelmemişti ki... Almanya’dan LufthansaDeutsche BankAirbus, Eon, Endb ve diğer devlerin bir numaralı yöneticileri... Türkiye’den SabancıKoçDoğuşDoğan, TAI gibi şirketlerin patronları... Masanın etrafında oturan 32 işadamının yaptıkları işlerin toplam cirosu 352 milyar Avro, çalıştırdıkları işçi sayısı 1 milyon kişi.

 

Beğenilmeyen sözlere tepki mi?

 

Hesapta, toplantıya iki ülkenin başbakanları başkanlık edecek, üç anlaşma da onların huzurunda imzalanacaktı. Zaten Merkel’in Ankara ziyaretinin ana gündem maddelerinin başında, Türkiye’nin önümüzdeki dönem yapacağı enerji ve altyapı ihalelerinden kendi şirketlerine pay kapmak vardı. Başbakan Tayyip Erdoğan ile yapacakları toplantıyı fırsat bilmiş, 5 büyük patronu bizzat kendi uçağında Ankara’ya taşımıştı.

Ancak Erdoğan son anda sürpriz yaparak, “patronlar zirvesine” katılmaktan vazgeçti ve Alman Başbakanı’nı kendi işadamları önünde oldukça zor bir durumda bıraktı. Merkel’in karşısında, Türk işadamları heyetine Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan başkanlık etti. Hem Türk hem de Alman heyeti “bir terslik” olduğunun farkındaydı. Ellerindeki davetiyelerde ve sabah aldıkları programlarda heyetlere Erdoğan ve Merkel’in başkanlık edeceği yazılıydı.

 

Yüzüne bakarak ‘zulüm’ dedi

 

Kulislerdeki iddialara göre Erdoğan, Alman konuğunun hem ziyaret öncesi hem de Ankara’da yaptığı açıklamalardan rahatsız olmuştu. Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu saklamayan Merkel, tutuklu gazetecilerin durumunu gündeme getirmiş ve Ankara’nın Türk vatandaşlarına vize serbestliği talebi konusunda da işi yokuşa sürmüştü. Başbakan da buna tepki olarak CEO zirvesine katılmaktan vazgeçmişti. Nitekim yerine konuşan Çağlayan da, ön sırada oturan Merkel’in yüzüne karşı “İşadamlarına uygulanan vizenin ‘zulüm’ olduğunu” vurgulayarak bu tepkiye katılmış oldu.

Bir başka senaryoya göre ise Erdoğan, Berlin’de benzer bir ziyaret sırasında kendisine bakan veren Merkel’in tutumuna aynı üslupla yanıt vermişti.

Merkel ise karşılaştığı bu muameleden bozulsa da pozisyonundan geri adım atmayarak bilinen görüşlerini iş dünyasının önünde tekrar etti. Vize serbestliği için öncelikle Türkiye’nin geri kabul anlaşması imzalaması gerektiğini belirten Merkel, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin ivme kazanabilmesi için de Rum gemilerine Türk limanlarının açılması gerektiğini yineledi.

 

Alevilerle görüştürülmedi

 

Patronlar zirvesinin sonrasında Merkel’in adresi Başbakanlık Konutu’ydu. Merkel ziyaret sırasında Türkiye’deki tüm dini grupların temsilcileri ile de bir araya gelmek istemiş, Başbakanlık da Ankara Müftüsü Hakkı Özer, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan, Hahambaşı İsak Haleva, Süryani Mor Gabriel Manastırı Metropoliti Samuel Aktaş, Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Yusuf Sağ ve Türkiye Protestan Kiliseler Derneği Yönetim Kurulu üyesi Umut Şahin’e davet yapmıştı. Merkel ve Erdoğan’ın birlikte katıldıkları toplantıya Almanlar istemesine rağmen Türkiye’deki Alevi toplumunun temsilcilerinin davet edilmemesi, Alman heyeti açısından “ikinci sürpriz” anlamı taşıyordu. Toplantıya Müslüman gruplardan sadece “müftü”yü çağıran AKP hükümeti hem Merkel’e hem de Türk kamuoyuna bir kez daha Alevileri, Sünni ağırlıklı Diyanet’in kapsamı içinde gördüğü mesajını verdi.

İki liderin ortak basın toplantısındaki derin görüş ayrılıklarıyla başlayan, Erdoğan’ın patronlar zirvesinde Merkel’i yalnız bırakan ve Alevilerle görüşmesini engelleyen tavrıyla sonuçlanan bu ziyaret, Ankara ile AB’nin dinamosu konumundaki Almanya arasındaki ilişkilerin hiç parlak olmadığının işareti sayılmalıdır. ­­