Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün yapılan Gençlerle Buluşma Programı'nda 81 ilden üniversite kazanan öğrencilerle sohbet etti. Kripto para konusundaki görüşlerini sorulması üzerine Erdoğan, "Bizim bu kripto paraya açılma diye bir derdimiz kesinlikle yok. Tam aksine onlara karşı ayrı bir savaşımız, ayrı bir mücadelemiz var. Onlara da böyle bir prim zaten asla vermeyiz, vermeyeceğiz de" dedi.
Sosyal medya kullanımıyla ilgili de fikirlerini ifade eden Erdoğan, "Medya ve sosyal medya gibi büyük bir kısmı yalan veya saptırma üzerine kurulu manipülasyon araçlarıyla popüler sanatçı, fenomen, şovmen bu türlerden kişilerin yönlendirmesiyle asla fikir ve tutum belirlemeyin. Hani o meşhur kalıpla ifade edecek olursak, önce kendiniz olun, önce kendinizi tanıyın, önce kendinizin de içinde bulunduğu medeniyet ve kültür ikliminizi tanıyın." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, klarnet virtüözü Serkan Çağrı ve halk müziği sanatçısı Elif Buse Doğan'ın çeşitli türküleri seslendiği gecede bazı türkülere de eşlik etti.
"Kripto paraya karşı savaşımız, mücadelemiz var"
Katılımcılardan birinin Dijital Türk Lirası İşbirliği Platformu'nun oluşturulduğunu hatırlatarak Merkez Bankasının kripto paraya açılıp açılmadığını ve kendisinin kripto para konusundaki görüşlerini sorması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Bizim bu kripto paraya açılma diye bir derdimiz kesinlikle yok. Tam aksine onlara karşı ayrı bir savaşımız, ayrı bir mücadelemiz var. Onlara da böyle bir prim zaten asla vermeyiz, vermeyeceğiz de. Çünkü biz şu anda bu konuda kendi asli hüviyeti olan paramızla yola devam edeceğiz."
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan diğer sözleri ise şu şekilde:
"Popüler sanatçı, fenomen, şovmen bu türlerden kişilerin yönlendirmesiyle asla fikir ve tutum belirlemeyin"
"Öncelikle sizleri üniversite sınavındaki başarınız ve yerleştiğiniz bölümler için tebrik ediyorum. Başarılı bir eğitim öğretim sürecinin ardından hayata atıldığınızda da inşallah aynı başarıyı göstereceğinize eminim. Önünüzdeki uzun üniversite maratonunda elbette önceliğiniz derslerinizde başarılı olmanızdır. Bununla birlikte sosyal ve kültürel faaliyetlerde hayatınızı zenginleştirmeniz, donanımınızı artırmanız gerekiyor.
Sizlerden istirhamım, asıl kaynaklarına inip araştırmadan sorgulamadan, tefekkür etmeden, bilhassa da kendi medeniyetinizi, kültürünüzü, tarihinizi, tam manada öğrenmeden siyasi kimlik sahibi olmayın. Medya ve sosyal medya gibi büyük bir kısmı yalan veya saptırma üzerine kurulu manipülasyon araçlarıyla popüler sanatçı, fenomen, şovmen bu türlerden kişilerin yönlendirmesiyle asla fikir ve tutum belirlemeyin. Hani o meşhur kalıpla ifade edecek olursak, önce kendiniz olun, önce kendinizi tanıyın, önce kendinizin de içinde bulunduğu medeniyet ve kültür ikliminizi tanıyın. Sonra diğer her şeyi öğrenin. Ondan sonra fikri ve siyasi safınızın adını koyun."
"Sosyal medyayla hiç işim yok, ondan dolayı da çok rahatım"
Eğer garipsemezseniz, inanın benim sosyal medyayla hiç işim yok. Ondan dolayı da çok rahatım. Benim tek derdim var; o günkü programıma hemen sabahtan itibaren dersime çalışmak. Çünkü sosyal medya şu anda toplumumuzun en önemli tahrik unsurudur. Şu anda toplumda ciddi manada yaralarımız varsa bunun arkasında sosyal medya vardır. Getirisi olumlu değil ama götürüsü çok ağır. Derslerimize daha çok çalışalım ve bu sosyal medya belasından da mümkün olduğunca sıyrılalım.
Gençlere "dil öğrenin" tavsiyesi
"Bir diğer önemli husus yabancı dil eğitimine önem vermenizdir. Yabancı dil eğitimini önce iletişim, ardından da ilgi seviyenize göre akademik standartlarda çözmeden hayata başlarsanız kendinizi bir adım geride bulursunuz. Hatta artık bir yabancı dil dahi yeterli olmuyor. İkinci, üçüncü yabancı dil bilmek tercih sebebi haline geliyor. Yeni bir dil öğrenmek aynı zamanda yeni bir dünyayı, yeni bir kültürü, yeni bir hayat ve düşünce biçimini de öğrenmek demektir. Meseleye bu açıdan baktığınızda, yabancı dil öğrenmenin size, okuldaki ihtiyaçların çok ötesinde bir katkı sağlayacağını göreceksiniz. Üniversite eğitimi size mesleki bir formasyon kazandırmanın ötesinde ilim ve dolayısıyla hayatın tüm boyutlarının kapılarını açan bir işleve sahiptir. Hocalarınızdan, arkadaşlarınızdan, sosyal çevrenizden, bilgi kaynaklarından ne kadar çok yararlanırsanız üniversite eğitiminin bu yönünü o derece değerlendirmiş olursunuz."
"Gençler geleceğin tohumudur"
Nurettin Topçu'nun "Gençler, geleceğin tohumudur" dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tohum olarak bu vatanın bağrına düşen sizler önce filize, ardından görkemli çınarlara dönüşecek, kendinizle birlikte bu milletin de geleceğini şekillendireceksiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Ailelerin her zaman olduğu gibi üniversite yıllarında da çocuklarının en yakın destekçileri olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de 19 yıldır gençleri eğitimden sağlığa, spordan kültür ve sanata, teknolojiden girişimciliğe kadar her alanda, hayallerini hayata geçirmeleri için desteklemenin gayreti içinde olduklarını söyledi.
Bu çerçevede, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş projeler geliştirdiklerini, yatırımlar yaptıklarını, imkanlar sağladıklarını söyleyen Erdoğan, "Mesela, 19 yıl önce ülkemizdeki sadece 9 olan Gençlik Merkezi sayısını 376'ya, Gençlik Ofisi sayısını 223'e çıkardık. Gençlik merkezlerimizin üye sayısı 5 binden 2,5 milyona çıktı. Sayılarını 51'e yükselttiğimiz gençlik kamplarına bu yıl 17 bin, tematik gençlik kamplarına 7 bin, STK gençlik kamplarına 6 bin genç katıldı." dedi.
"Lisanslı sporcu sayımızı 278 binden 10 milyon 200 bine çıkardık"
Lisanslı sporcu sayısının 278 binden 10 milyon 200 bine, spor kulübü sayısının 6 binden 19 bine yükseldiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, spor tesisi sayısının ise 1575'ten 3 bin 915'e çıkararak her gencin kullanımına açtıklarını söyledi.
Aynı şekilde atletizm pisti sayısını 12'den 56'ya, olimpik yüzme havuzu sayısını 46'dan 279'a çıkardıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemize kazandırmak için kolları sıvadığımız modern stadyumlardan 32'sini tamamladık, 9'unun yapımına devam ediyoruz 5 tanesi de proje ve ihale aşamasındadır. Sporu hayatın merkezine almak ilkesiyle mahallelerimizde toplam 2 bin 754 futbol ve voleybol sahaları kurduk. Ülkemizin olimpiyatlar başta olmak üzere, uluslararası müsabakalarda son dönemde kazandığı başarıların gerisinde işte böyle bir alt yapı ve gayret vardır." açıklamasında bulundu.
"Yüksek öğrenime geçişteki tıkanıklığı ortadan kaldırdık"
"Yüksek öğrenim yatak kapasitemizi 182 binden 717 binin üzerine çıkardık. Yüksek öğrenim burs ve kredi tutarını, lisans öğrencileri için görev geldiğimizde ne alıyorlardı biliyorsunuz değil mi, siz tabii o günleri görmediniz, 45 liracık burs. Bunu 650 liraya çıkardık. Yüksek lisans öğrencileri için aylık 90 lira alıyorlardı 1300 liraya çıkardık. Doktora öğrencileri içinse aylık 135 liradan 1950 liraya yükselttik. Yurtlarımızda barınan yüksek öğrenim öğrencilerimize verdiğimiz aylık beslenme yardımını 11 liradan bugün 480 lira seviyesine çıkardık. İnşallah bu rakamları, yılbaşında tekrar güncelleyeceğiz. Üniversite sayımızı 76'dan 207'ye, akademik personel sayımızı 70 binden 181 bine yükselterek, yüksek öğrenime geçişteki tıkanıklığı ortadan kaldırdık. Artık alt yapıya ilişkin eksiklerimizi tamamladığımız için bundan sonra tüm imkanlarımızı eğitim öğretimin her kademesinde ve elbette üniversitelerde kalitenin yükseltilmesine teksif edeceğiz. Sizlerden bu süreci, şimdilik öğrenci ileride de yetişmiş insan gücümüz olarak en güzel şekilde değerlendirmenizi ve daha yükseğe taşımanızı bekliyorum."