Gündem

Erdoğan: Kitap okuma, nitelikli akademik eserler üretme noktasında hâlâ oldukça gerideyiz

"Televizyon izlemeye her gün 6 saat, internete girmeye 3 saat harcıyoruz"

23 Kasım 2018 18:18

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Merkezi Laboratuvar Açılışı ve Kütüphane Temel Atma Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Kitap okuma, nitelikli akademik eserler üretme noktasında hâlâ oldukça gerideyiz" dedi. Erdoğan, Türkiye'de bir kişinin televizyon izlemeye 6 saat, internete girmeye 3 saat ayırdığını belirtirken, kitap okumaya ise 3-4 dakika ayırdığını kaydetti.

Erdoğan'ın konuşması şöyle:

"Yatırım bedeli 65 milyon lirayı aşan bu önemli kütüphanemizin şimdiden üniversitemize tüm hocalarımıza ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum. 2010 yılında kurulan 2012 yılında ise eğitim-öğretime başlayan üniversitemiz bir dönem yanlış ellerde yaşadığı sıkıntılara rağmen bugün gurur verici başarılara imza atıyor. Üniversitemiz gün geçtikçe her bakımdan üst düzey bir eğitim kurumuna dönüşüyor.

"Biz ilk emri ikra yani oku olan bir dinin müntesipleriyiz. Biz kalemin kılıçtan üstün tutulduğu alimlerin peygamberlerin varisleri olarak görüldüğü bir medeniyetin mensuplarıyız. Kimi tarihçiler yakılan kitapların sayısının 1 milyonun üzerinde olduğunu söyler. Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul'u fethettikten sonra önceliği kütüphanelere vermiştir.

"Oldukça gerideyiz"

"Kitap okuma, nitelikli akademik eserler üretme noktasında hâlâ oldukça gerideyiz. Ülkemizde her gün televizyon izlemeye 6 saat internete 3 saat harcıyoruz. Buna karşın kitap okumaya harcadığımız süre kişi başına günde birkaç dakikayı zor buluyor. Türkiye kitap okuma oranında dünyada 86. sırada. Ülkemizdeki kafe denilen vakit öldürme mekanların kütüphanelerimizden çok daha yaygın olması üzerinde hassasiyetle durmamız gerekiyor.

Millet kütüphaneleri

"Millet kütüphanelerinin ne olduğunu anlamayanlar var. Orada tuğla mı dizeceğiz diyenler var. Kıraathanenin anlamı ne anlamıyor. Her açılışı yaptığımızda orada üniversiteli öğrencilerimizi kitaplarının başında gördüğümüzde gurur duyuyorum. Her millet bahçesinin bir köşesinde bir millet kıraathanesi tüm illerimizde yayılacak.''

"Militan yetiştirme kampına dönüştürülen üniversiteler"

Türk üniversiteleri her ne kadar imtiyazını kaybedenler aksini iddia etseler de 2002 öncesine göre hem altyapı imkânları hem de akademik özgürlükler bakımından çağ atlamıştır. 28 Şubat döneminin faşist zihniyetinin üniversitelerimizde sebep olduğu tahribat önemli ölçüde giderilirken üniversitelerin kapıları tekrar milletin evlatlarına açılmıştır. Devleti tapulu malları gibi gören, kimi üniversiteleri adeta militan yetiştirme kampına dönüştüren teröristler buralardan temizlenmiştir. Marjinal çevrelerin istismar ettikleri harç yurt gibi öğrencilerin kronik sorunlarının tamamı hallolmuştur.

"Öğrencielrimizin bir sıkıntısı var. Be kardeşim, be evladım... Herkes burs istiyor. Niye kredi istemiyorsun? Krediyi kim müraacat ederse alıyor zaten. Sigortalı işe girdiğin zaman çok düşük taksitlerle ödüyorsun. 

"Üniversitelerimiz uzun yıllar kendilerini esir alan statükonun baskıcı, formatlayıcı, hürriyetleri kısıtlayıcı atmosferinden büyük oranda kurtulmuştur.

"Almanya Şansölyesi Merkel'le konuştum. 'Sizin kaç üniversite öğrenciniz var' diye sordum. '3 milyon' dedi. Bizim 8 milyon üniversite öğrencimiz var. Ha nitelik itibariyle zayıf olabiliriz. 5 sene 10 sene sonra onları geçeceğiz; buna inanıyorum."