Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 6 bin konut ve işyeri için 35 ilde aynı anda başlayacak kentsel dönüşümün startını Esenler'den verdi. Erdoğan, kentsel dönüşüm projesini anlatırken alanda kendisini dinleyenlere, "Efendiniz olarak değil, hizmetkârınız olarak konuşuyorum" dedi.Erdoğan sözlerine "Bir taraftan yıkımlar yapılıyor. Birileri de direniyor. Parasıysa parası, hazır konutsa hazır konut, buradakilerden istiyorsan buradakiler. Ama bunların hepsine hayır diyorssanız. Kanun'da yetki var. Yıkar geçeriz." ifadeleriyle devam etti.
Kentsel dönüşümde ilk yıkımlar İstanbul, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Kırşehir, Kocaeli, Malatya, Nevşehir, Rize, Sakarya, Samsun, Sinop, Tekirdağ, Tunceli ve Van’da yapılıyor.
Kentsel dönüşüm projesine taleplerin arttığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
'Efendiniz olarak değil, hizmetkarnız olarak konuşuyorum'
''Efendiniz olarak değil, hizmetkarnız olarak konuşuyorum.Şunu da ifade etmem gerekiyor; diyelim ki şuradan başladık, bir taraftan yıkımlar yapılıyor. Birileri de direniyor. Tekliflerimiz biliyorsunuz belli. Parasıysa parası, hazır konutsa hazır konut. Burada yapılacak olandan istiyorsan, burada yapılacak olandan. Bunlara 'hayır' diyorsa, kusura bakma. Yetki var kanunda, yıkar geçeriz. Niye- Çünkü yarın Allah göstermesin bir deprem olduğunda, yıkılırsa altında kaldığında 'Niye buna müdahale etmediniz-' sorusuyla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Bunun bedellerini Düzce, Gölcük, Sakarya, Bolu ve Van'da ödedik. Artık ödeyemeyiz. Bu hiç olmaz mı- Yine olacaktır muhakkak. Ama bunu minimize etmemiz, modern şehirler kurmamız lazım.''
Türkiye'deki bütün binaların, bütün yapıların süratle kontrol edilmesini sağladıklarını belirten Erdoğan, ''Teknik olarak riskli bulunanların kısa bir süre içinde yıkılıp yerine sağlıklı yapılar inşa edilmesi için gerekli mekanizmaları kurduk, işletmeye başlandı. Buradaki asıl amacımız, bir binayı yıkıp, yerine yeni bir bina yapmak değil. Asıl amacımız, afetler karşısında can ve mal güvenliğini sağlayacak bir dönüşümü gerçekleştirmek. Yani rant değil, insan odaklı bir proje yürütüyoruz'' diye konuştu.
'Bugüne kadar hep yara sarmakla uğraştık'
Erdoğan, ''Bugüne kadar hep yara sarmakla uğraştık, bundan sonra yara sarmakla uğraşmayacağız. Yara alınmamasını sağlayacak bir süreci başlatıyoruz'' dedi.
Kentsel dönüşüm projesinin, Türkiye'de bugüne kadar başlatılmış en büyük imar hareketi olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Çünkü burada milyonlarca binayı yıkıp yeniden yapmaktan söz ediyoruz. Bugünkü törenimizle 35 ilimizdeki 75 farklı noktada, 3 bin 169 binanın yıkımını başlatarak, bu sürecin ilk adımını atıyoruz. Töreni gerçekleştirdiğimiz Atışalanı Mahallesi ve Atışalanı Tuna Mahallesi'nde 331 yapı ve bin 550 bağımsız bölüm, dönüşüm projesi içerisinde yer alıyor.
Proje tamamlandığında, bu mahallelerdeki 5 bin 430 vatandaşımız güvenli ve yeni konutlarına kavuşmuş olacaklar. Bu konuda özellikle Havaalanı Mahallesi sakinlerine gösterdikleri yürekli davranıştan dolayı teşekkür ediyorum. Yine bu törenle Beyoğlu'nda 87 adet yapı ve 295 bağımsız bölümün dönüşümünü başlatıyoruz. Beyoğlu'nda da bin 200 vatandaşımız yeni ve güvenli konutlarına kavuşacaklar. Etap etap devam edecek bu süreci, inşallah başarıyla tamamlayacağız. Böylece ülkemizi, 60 yıllık geçmişe sahip bu büyük sıkıntıdan kurtaracağız.''
'Projeyi işbirliği halinde yürütmek istiyoruz'
İnsanların can ve mal güvenliği için başlattıkları bu projeyi, vatandaşın mağduriyeti üzerine kurmanın söz konusu olamayacağını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
'Onun için bu projeyi, siyasi partilerden sivil toplum örgütlerine, üniversitelerimizden özel sektörümüze kadar herkesle işbirliği halinde yürütmek istiyoruz. Tabii ki en başta da hak sahiplerinin rızasını almak mecburiyetindeyiz. Bu yüzden kanunu, öncelikle vatandaşımızın kendi dönüşümünü kendisinin yapmasına imkan verecek şekilde çıkardık. İsteyen vatandaşımız, riskli evini kendisi yıkacak ve yenisini de yine kendisi yapacak. Parası yoksa kredi vereceğiz. Evinin yıkıldığı sürede oturacak yeri yoksa kira yardımı yapacağız.
Eğer bir yapı grubu içindeki ev veya iş yeri söz konusu ise onlara da aynı şekilde muadil imkanlar sağlayacağız. Yani, kendi evini, iş yerini yıkıp kendisi yapmak isteyene devletin tek müdahalesi, kredi ve kira yardımı konusundaki düzenleme olacak, onun dışındaki her şeyi vatandaşımız kendisi yürütecek. Ama o çürük haliyle orada kalamaz.''
'Güvenli yuvalar inşa etmeyi hedefliyoruz'
Vatandaşların bir kısmının bu işin altından kendisinin kalkamayabileceğini dile getiren Erdoğan, ''Bu durumda da anlaşma esasına dayalı olarak farklı çözümler devreye girecek. Dönüşümün gerçekleştirileceği yerdeki vatandaşlarımızın 3'te 2 nitelikli çoğunluğuyla alacağı kararlar doğrultusunda uygulamalar yürütülecek. Biz bu sorunu bir an önce çözmek, dönüşümü süratle tamamlamak istiyoruz. Yuva yıkmayı değil tam tersine güvenli, huzurlu yuvalar inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu konuda vatandaşlarımıza büyük görev düşüyor'' dedi.
Vatandaşlara seslenen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Ekonomik ömrünü tamamlamış, yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıyan yapılarınızı bir an önce tespit ettirin. Siz yapmazsanız, bunu ilgili kamu kuruluşları yapacak ve o binalar mutlak surette yıkılacak. Vatandaşımızın sağlıksız binalarda yaşamaya devam etmesine göz yumamayız, yummayacağız. Biz istiyoruz ki, bu dönüşüm sürecini res'en değil, vatandaşımızla birlikte, onunla işbirliği içinde, onun rızasıyla yürütelim. Önceliğimiz bu yöntem.''
'Gecekonduların çarpık duvarları arasından dünyaya bakmak'
Erdoğan, kentsel dönüşümü sadece binaların yenilenmesi olarak düşünmemek gerektiğini belirterek, ''Biz bu dönüşümle aslında parkları, yolları, otoparkları, eğitim kurumları, sağlık tesisleri ile yepyeni yaşam merkezleri kuruyoruz'' diye konuştu.
İnsanın çevresini şekillendirdiği kadar, çevresinin de insanı şekillendirdiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
''Gecekonduların çarpık duvarları arasından dünyaya bakmak başkadır, mimarisiyle, altyapısıyla, çevresiyle en güzel şekilde inşa edilmiş bir evin penceresinden dünyaya bakmak çok daha başkadır. İnsanın hayatındaki pek çok şeyi değiştirme şansı olmayabilir ama konut bunlardan biri değildir. Biz insanımıza oturduğu evi, ekmeğini kazandığı iş yerini, şayet sağlıksızsa, güvensizse değiştirme imkanı sağlıyoruz.''
Erdoğan, Türkiye'nin inşaat sektörü olarak da bu büyük dönüşümü gerçekleştirebilecek altyapıya sahip olduğuna değinerek, şöyle devam etti:
''İnşaat sektörü, bilhassa geçtiğimiz 10 yılda çok büyük gelişme kaydetti. 2002 yılında 36,2 milyon metrekare için inşaat ruhsatı verilirken, bu rakam 2011 yılında 124 milyon metrekareye ulaştı. Nereden nereye...
İnşaat firmalarımız ülkemiz sınırlarını aştı, dünya çapında birer marka haline dönüştü. Şu anda Çin'den sonra ikinci sırada Türk müteahhitlik firmaları var. Buraya geldik. Bu dönüşümün fiilen gerçekleşmesi konusunda hiçbir sıkıntının yaşanmayacağına inanıyoruz. Bugün 'Bismillah' deyip, kentsel dönüşüm seferberliğini başlatıyoruz. Bu sürecin sonunda milyonlarca bina yıkılıp yeniden yapılacak. Çarpık şekilde yapılaşmış bütün alanlar inşallah yeniden düzenlenecek. Mahallelerde artık katlı otoparklar göreceksiniz, sosyal donatı alanlarını göreceksiniz. Artık sokaklarda açık otopark olacak ama sokaklarda, caddelerde bir tarafta bir otopark, bir diğer tarafta yine bir park şeridi, aradan zor bir araç geçer, bu devri inşallah bu yeni yapılan yerlerde ortadan kaldıracağız. Milletimiz için, ülkemiz için kentsel dönüşümün gerçekleştirileceği illerimiz için oralarda yaşayan vatandaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum.''