Gündem
BBC Türkçe

Erdoğan: Katar, DEAŞ'a karşı Türkiye ile birlikte en kararlı duruşu gösteren ülke

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında Katar krizine değindi. Erdoğan, "Bir ülkenin halkını her anlamda tecrit etmeye kalkmak insani değildir, İslami hiç değildir" dedi.

29 Nisan 2018 20:30

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'ndaki konulmasında Katar krizine değindi.

Doha yönetimine desteğini yineleyen Erdoğan, Katar'ın Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı Türkiye ile birlikte en kararlı duruşu sergileyen ülke olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Bir ülkenin halkını her anlamda tecrit etmeye kalkmak insani değildir, İslami hiç değildir" dedi.

"Katar'a yönelik mesnetsiz iddialar ile karşı karşıyayız" diyen Erdoğan, Türkiye ile beraber Katar'ın IŞİD'e karşı ortak mücadele yürüttüğünü, bu yüzden Katar'a yöneltilen 'teröre destek verdiği' iddialarının dayanaksız olduğunu söyledi:

"Birçok terör örgütüyle mücadele eden bir ülke olarak Türkiye terör konusunda en çok hassas olan bir ülkedir.

"Teröre destek ithamıyla bağımsız bir ülkeye tecrit uygulanmaya çalışılması kabul edilemez. Katar teröre destek değil, DEAŞ'e karşı Türkiye ile beraber en kararlı duruşu gösteren ülkedir.

"İftira kampanyalarıyla Katar'ı adeta bir suçlu gibi göstermenin hiçbir faydası yoktur."

Bölgede yıllardır görülen en büyük diplomatik kriz, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır, Bahreyn ve Yemen dahil bazı ülkelerin geçen hafta "terörizmi desteklemekle" suçladıkları Katar ile tüm ilişkileri kesme kararını açıklamalarıyla başlamıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan özellikle Katar'a uygulanan yaptırım kararlarının adaletsiz olduğunu vurgulayarak bugün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad es-Sani ile sorunun çözülmesi için üçlü bir telekonferans yapacaklarını açıkladı.

Bu konuyla ilgili olarak Türkiye'nin tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyen Erdoğan, Körfez ülkelerinin tecrite son vermesi gerektiğini, bölge olarak birlik, beraberlik ve dayanışmaya her zamankinden ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğini bildirdi:

"Katar'daki gelişmelere, Katar ve vatandaşlarına yönelik yaptırımlara baktığımızda yanlış yere uzandığını görüyoruz. Bir ülkeyi her alanda tecrit etmeye kalkmak insani değildir, İslami hiç değildir.

"Katar, İslam dünyasının yaşadığı sıkıntılar arasında bağımsız duruş sergileyen ve kendi politikalarını oluşturan bir ülkedir. Türkiye ve Katar'ın desteği olmasaydı Suriye'de muhaliflerin DAEŞ'e direnmesi mümkün değildi.

"Çok ciddi bir telefon diplomasisi sürdürdük, sürdürüyoruz. Körfez'de bu olayların patlak vermesini izah etmek mümkün değil. Hakkında adeta idam kararı verilen bir ülke söz konusu. Böyle bir sıkıştırmayla, yok uçuş alanlarının kapatılması ile karşı karşıya kalan bir ülke var, bu olacak iş değil."

Cumhurbaşkanı aynı zamanda Suudi Arabistan Kralı'nın 'Körfez'in büyüğü olarak bu işi çözmesi' gerektiğini de dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısında ayrıca "Kuzey Irak'ın bağımsızlığı ile ilgili bir adım atmak Irak'ın toprak bütünlüğüne bir tehdittir ve yanlış bir adımdır" ifadesini de kullandı.

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi, bölgenin bağımsızlığı konusundaki referandumun 25 Eylül'de yapılacağını ilan etmişti.

bu karara tepki göstermişti.

"Temenni ederdik ki bunlar istişare ile olsun" diyen Erdoğan, Irak'ın toprak bütünlüğünü savunmaya devam edeceklerini ifade etti.

Erdoğan aynı zamanda ABD'nin Kürtleri Suriye'de IŞİD'e karşı yürütülecek Rakka operasyonu kapsamında silahlandırması kararına da tepki gösterdi:

"PKK'nın yavruları olan PYD ve YPG'ye sahip çıkanlar, bedeli ödenmeyecek yanlış kararlar veriyor. YPG ve PYD, PKK'nın düşük çocuklarıdır.

"NATO'da beraberiz, stratejik müttefikiz, o zaman Rakka operasyonunu beraber yaparız, neden siz terör örgütleriyle yapıyorsunuz ki?"

Erdoğan aynı zamanda "15 Temmuz'da biz kimlerin darbelere karşı olduğunu duyduk, biz çok iyi biliyoruz. Mısır'da Mursi'nin bir darbeyle indirilmesi olayında darbeci olanın kim olduğu, görevi belli. Kimdi bu zat? Mursi'nin savunma bakanı ve genelkurmay başkanı. Ama darbeden sonra el bebek gül bebek eller üzerinde taşınıyor. Demokrasi darbeler sistemi ise söyleyin biz de bunu bilelim" diye konuştu.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir