"Yatırımlarımızın toplam değeri son 10 yıl içinde 1 milyon dolardan 250 milyon dolara yükseldi"
Korona virüs salgınının olumsuz etkilerine rağmen Sırbistan ile ticaret hacminin rekor kırmaya devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yüzde 34’e yakın bir artışla bu rakamı 2 milyar dolar seviyesine taşıdık. Hedefimiz, 5 milyar doları yakalamaktır. Bu dönemde atılacak adımları sayın cumhurbaşkanı ile değerlendirdik. Sırbistan'ın başarıyla yürüttüğü kalkınma hamlesine Türk firmaların katkı sunması bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Yatırımlarımızın toplam değeri son 10 yıl içinde 1 milyon dolardan 250 milyon dolara yükseldi. Müteahhitlerimiz bugüne kadar 823 milyon dolar değerinde 45 projeye imza attı. Müteşebbislerimize verdiği samimi destekten dolayı dostuma teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Türkiye olarak ülkemizde yatırım yapmak isteyen Sırp yatırımcılara gereken her türlü yardımın sağlamaya devam edeceğiz" diyen Erdoğan, “İlgili kurum ve kuruluşlarımızla Sırbistan’daki faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor.
TİKA bugüne kadar Sırbistan’da 323 proje ve faaliyet gerçekleştirdi. 2 bin 500 kişiye Türkçe kursu verildi. 2 ülke arasındaki seyahatler ve turist sayıları artış gösteriyor. Aralık ayında Anadolu jet Ankara Belgrad seferlerini başlattı. Böylece Sırbistan'daki 3 havalimanında da ülkemize doğrudan seferler gerçekleşir hale geldi. Bu seferle sadece turizme değil ticarete de önemli katkılar sağlıyor. Bu gelişmeler ilişkilerimizin yoğunluğunun somut göstergeleridir" açıklamasında bulundu.
“Türkiye olarak Balkan’da gerilimin azalması için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz”
Görüşmelerde Balkanların barış ve istikrarına atfedilen önemin güçlü bir şekilde ele alındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bosna Hersek'te süren siyasi kriz konusunda görüş alışverişinde bulunduk. Sırbistan’ın Bosna Hersek egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği destek bölgenizin barış ve istikrarı bakımından çok çok önemlidir. Bosna Hersek’teki krizin aşılabilmesi için uluslararası camianın birlikte hareket etmesine ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Tüm tarafların Bosna Hersek’in toprak bütünlüğünü zedeleyecek adımlardan imtina etmeleri ve sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri şarttır. Türkiye olarak Balkan’da gerilimin azalması için elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
“Bosna Hersek toprak bütünlüğünü sağlamak için adımlar atalım”
Erdoğan, "Üçlü yapının Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü üzerindeki yaklaşımı büyük önem arz ediyor. Buradaki sıkıntıları giderebilmek için gerek dostum Vucic gerekse bizler elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sırbistan’da bir seçim var, bu seçim akabinde biz istiyoruz ki bu üçlü grup liderlerini bir araya getirip bir toplantı yapalım. Bu toplantı ile özellikle Bosna Hersek toprak bütünlüğünü sağlamak için adımlar atalım. Şu anda özellikle yapılmakta olan otoban çalışmaları ve bu çalışmalar üzerindeki nüans farkları diyebileceğimiz bazı hissi yaklaşımlar var. Bu hissi yaklaşımları bir kenara koyarak burada gerçekten ideal olan yaklaşımı yakalarsak ki buna biz birlikte yardımcı olalım istiyoruz.
Gerek Bosna Hersek‘teki yaklaşımlarda gerek Boşnaklar, gerek Hırvatlar gerek Sırplar olmak üzere üç lideri bir araya getirelim bu işi başaralım. İnşallah seçimin ardından bu buluşmayı sağlayacağız. Bu buluşma belki İstanbul belki Belgrade’de olur. Bu adımı inşallah süratle atalım diyoruz. Bu konuda mutabıkız" dedi.
“Belki Herzog’un Türkiye’ye bir ziyareti olabilir”
ABD'nin Eastmed'den çekilmesine ilişkin değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Bu konu Aslında bana göre Amerika’nın geri çekilme kararı mali analizlerden sonra yaptılar maliyet analizlerini bu maliyet analizlerinde kendileri için fayda görmediler, fayda görmedikleri için Doğu Akdeniz’deki çalışmalardan geri çekilme kararı aldılar” dedi.
Türkiye İsrail ile önümüzdeki dönemde nasıl bir diyalog süreci oluşturacağına yönelik değerlendirmede bulunan Erdoğan şunları kaydetti:
"İsrail’le ilgili geçmişte Berat beyin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde İsrail ile görüşmeler yapılıyordu. Bu görüşmelerde İsrail buradan çıkacak gazla ilgili olarak Türkiye üzerinden bunun Avrupa’ya götürülmesi konusunda belli bir hedefe varılmıştı. Şu anda bunu yine gerçekleştirebiliriz. Cumhurbaşkanı Sayın Herzog ile yapmış olduğumuz görüşmeler var. Belki Herzog’un Türkiye’ye bir ziyareti olabilir. Başbakan Benet'in bu noktada olumlu yaklaşımları var. Hedef olumlu yaklaşımlarla bir yere varmak. Bu olumlu yaklaşım kazan kazan esasına dayalı olduktan sonra biz Türkiye olarak elimizden geleni yaparız. Her şeyden önce siyasetçiyiz. Siyasetçiler olarak kavga için değil barış için varız. Petrol barışın aracı olacaksa bunu kullanırız. Barışına aracı olmayacaksa karar her ülkenin kendine aittir. Biz boşuna sismik araştırma sondaj gemisi almadık. Bu çalışmalarla beraber milletimize bölgeye inşallah imkanlar sağlamanın gayreti içinde olacağız. Geçmişte çilelerini çok çektik. Dünya istediğiniz zaman geçmişte ne sismik araştırma gemisi ne sondaj gemisi verir. Şimdi elimizde artık bu gemilerimiz var. Bu çalışmaları yapacak güce imkana sahip yetişmiş elamanlara sahibiz. Bunlarla beraber Karadeniz’de çalışmaları yürütüyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'nin huzurunda iki ülke arasında 4 anlaşma imzalandı. (İHA)
