Gündem

Erdoğan: BM'nin 5 üyesine teslim olmuş bir dünyada adaletten bahsedilemez

'İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapılıyor. Müslümanlar birbirlerine kırdırılıyor'

21 Ocak 2015 13:28

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Birleşmiş Milletler'in 5 konsey üyesinde bir İslam ülkesi var mı, yok. BM'nin 5 üyesine teslim olmuş bir dünyada adaletten bahsedilemez" dedi.

"Bizler İslam coğrafyası olarak böyle olağanüstü bir dönemden geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapılmaktadır, Müslümanlar birbirine kırdırılmaktadır" ifadesini kullandı.

Erdoğan, Hilton Bomonti Otel'de, TBMM'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği 10. Konferansı'nda konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
     
“Onlar işlerin aralarında istişare ile yaparlar..” ayeti bizim için geçerlidir. Bizler bu ayeti kendimize örnek almışızdır. Müslüman temsilcilerinin bir araya gelmeleri, gündemdeki konuları istişare etmeleri geleceğimiz adına eşi bulunmaz bir fırsattır. Gündemimizdeki konuları hiçbir komplekse kapılmadan açık yüreklilikle istişare etmeliyiz. Farklı dilleri konuşabiliriz, mezheplerimiz birbirinden farklı olabilir. Dinlediğim konuşmaların hepsi hemen hemen hepsi ortak aklın ürünü konuşmalardı. Hepimiz Kuran mesajları altında bir olmuş, birbirine kardeş olmuş bir ümmetin mensuplarıyız. Öyle meseleler vardır ki herkes susar sadece Kuran-ı Kerim konuşur, herkes susar sadece peygamberin hadisleri konuşur.

 

‘Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz’

 

Bizler İslam coğrafyası olarak böyle olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapılmaktadır, Müslümanlar birbirine kırdırılmaktadır. Bu bir şeyi ortaya koymaktadır. Biz demek ki değerlerimizden uzaklaşıyoruz. Aramızdaki tüm tartışmaların bir kenara bırakılarak ortak çözüm araçlarının devreye alınması gereken biz zaman diliminde yaşıyoruz. Tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Filistin’de her gün bir insanlık trajedesi yaşanırken, hadiseye mezhep ve parti gözüyle bakmak asla insani değildir, İslam’i hiç değildir. Irak’ta her gün yapılan saldırılara bir insan gözlüğüyle değil de strateji, çıkar ve mezhep gözlüğüyle bakmak vicdani değildir.

Altını çiziyorum. Suriye’de 350 bin insan hayatını kaybetmişken, 7 milyondan fazla insan evinden göç etmişken, öldürülürken meseleye iktidar gözlüğüyle bakmak İslam’i değildir. Ölenler Müslüman, öldürenler kim ben de Müslüman’ım diyen bir devlet. Ülkemize sığınanlar var. Yaptığımız harcama şu ana kadar 5.5 milyar dolar.

Maalesef acı bir gerçektir. Bizler Müslüman’ınız. Bizler hesap gününe inanan insanlarız. Sünni ya da Şii olmamız gerçeği değiştirmiyor. Mutlak gerçeği değiştirmiyor. Yaptıklarımızdan olduğu kadar yapabilecekken yapmadıklarımızdan da sorguya çekileceğiz. Her birinize, vicdanınıza şunu sormak istiyorum, tüm dünyaya sesleniyorum. Filistin’de masum çocuklar ölürken bunun için sadece acı çekmek bizi sorumluluktan kurtarır mı?. Sadece vicdan azabı çekmek bizi kurtarır mı?

İslam adına Müslüman öldürüyor. Bırakın bizler bir defa böyle bir yetkiyi nereden alıyor diye sormak gerekir. İslam’ın içeriğinde olmayan bir terör örgütü çok açık net ortada dolaşıyor. Irak’ta olanlar ortada. Kendimizi önce check etmemiz lazım. Biz sorunlarımızı kendi aramızda bu mecliste halletmemiz lazım. Libya’nın parası mı yok, parası da var. Parası nerede? Maalesef Batı’da… Libya varlık içinde yokluk çekiyor.

Biz neden sorunlarımızı yabancılara bırakıyoruz, kendi aramızda çözmüyoruz. Bir elin parmakları gibi kenetlenirsek bölgemizde tüm sorunları kolayca aşabiliriz. Bunun için yeterli güce, akla sahibiz. Bizim birbirimizle konuşmak için tercümanlara ihtiyacımız yok. Biz zaten gönül diliyle konuşuyoruz. Aynı kıbleye dönen bizler her türlü mücadeleyi birlikte verebiliriz. Tarihte kurduğumuz parlak medeniyetleri yeniden kurabiliriz.

 

‘Devreye Lawrence’lar giriyor’

 

Herkes kendi mezhebini savununca devreye Lawrence’lar giriyor. Müslümanlar sustuğunda her mezhep diğerine yapılana tepkisiz kaldığında devreye fitneciler, teröristler giriyor. Dünya beşten büyüktür. Bu beşin içinde bir tane İslam ülkesi var mı? Yok Böyle bir adalet olabilir mi? Artık farklı bir dünyadayız.

 

‘Siyasetçi hayatı sürekli güncellemek durumundadır’

 

Siyasetçi hayatı sürekli güncellemek durumundadır. Güncelleyemiyorsanız siyasetçi olamazsınız.

 

‘Artık BM Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesi şarttır’

 

Artık BM Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesi şarttır. Kiminle konuştuysanız “Haklısınız” diyorlar ama bir şey yapılmıyor. BM’nin neredeyse üçte birini İslam ülkeleri temsil ediyor. Söz sahibi miyiz hayır…

 

‘Sözümüz geçmiyor’

 

Oturdular, konuştular ve dağıldılar sözü vardır. Konuşup dağılırsak bir anlamı yok. 56 üyeyiz BM’de sözümüz geçmiyor bunu sorgulamayacak mıyız? BM’de temsil hakkını kimse vermeyecek, istiyorsak biz alacağız. Eğer hakkımızı vereceklerini beklersek. Daha çok bekleriz.
 
Teröristler İslam coğrafyasının sözcüsü ve temsilcisi değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. Kim oldukları, kimin maşası olduğu  bilinmeyen terör eylemleri Müslümanları bağlamaz, İslam ülkelerini bağlamaz. Terörist ve Müslüman kavramlarını kasıtlı olarak yan yana kullanmak İslam dünyasına yapılan en büyük hakarettir, en büyük saldırıdır. İslamofobi olayı Batı’da nasıl gelişiyor. 11 Eylül olaylarından başlayın bugüne gelelim. Camilerimize Nazi topluluğunun temsilcileri değişik hayvan figürleri çizmek suretiyle hakaret ediyorlar. Bu saldırılar bununla kalmıyor, kundaklıyorlar, yakıyorlar. Bunlar tahrik değil de nedir?