Melek Komiser çakmakları alınca ne zamandır sigara içmediğimi fark edip aramanın dışına çıkıyorum. Meydana bakan kebapçıyla fırının arasında Ali Abi var, bir tek o sigara içiyor. Ateş isteyince gülüyor: Çabuk iç, yakalanırsak alır valla pakedi. Cumhurbaşkanı, sigara paketlerini alıyor ve AKP mitinglerinde sigaraya hiç hoş bakılmıyor; o zaman fark ediyorum.
Miting alanına geri girmek istediğimde ise yeni bir engelle karşılaşıyorum. Yarım saat önce başardığımın aksine miting alanına fotoğraf makinesiyle giremem, basın bölümüne alınabilirim. Ama internet gazetesinde çalıştığım için sarı basın kartım yok, Cumhurbaşkanlığı’na da akredite değilim zaten… Kızılay Meydanı’nın hemen dışındaki bir tuhafiyeye gidiyorum “Çok garip bir şey rica edebilir miyim” diye. Öğle yemeğinde salata yiyor Emel Hanım, dönüşte getirdiğim acıbadem kurabiyesini de kabul etmiyor zaten: Kilosuna dikkat etmesi lazım. Dükkanı dedesinden devralan, kapısında Atatürk posteri asılı olan Emel Hanım makineme göz kulak olacak.
Erdoğan gecikiyor ve hep birbirimizi itiyoruz
Yeniden içeri giriyorum. Müzik kulağım yok ama AKP'nin seçim şarkılarının uzandığı geniş yelpazeyi ben bile fark edebiliyorum. Hop, Anadolu'dan ezgiler dinliyoruz; hop, rap'e dönüyoruz. Rap şarkılarına en çok gençler eşlik ediyor, okuldan çıkıp da annesiyle birlikte gelen Can hemen yanımda ritmik bir şekilde kafasını sallıyor: Biz yaparız, onlar konuşur. AKP, 31 Mart seçimlerinde kullanılması için 16 farklı şarkı hazırlamış ama kadınlar arasında yine de en popüleri Dombıra. Sahnenin iki yanına kurulu devasa hoparlörlerden "Recepp Tayyipp Erdoğann" sesi duyulduğu anda havaya kalkan bayraklar daha bir şevkle sallanıyor, kadınlar bacaklarını sallayarak ritim tutuyor.
Ama zaman ilerledikçe Dombıra'nın bile dikkatleri dağıtamayacağı bir noktaya geliniyor. Özellikle de yaşı büyük olanların bir kısmı pes ediyor: Bekleyemeyecekler. Hava mevsim normallerinin üstünde, sahnenin önü çok kalabalık, nefes almak zor. Bu kalabalıkta arkaya doğru ilerlemek daha da zor ama protokolün önündeki polisler bir çare buluyor. Bariyerlere metal bir merdiven yaslanıyor, 'takati kalmayan' teyzeler yavaşça alanı terk ediyor.
Yukarıda da söyledim: Birbirimizi eziyoruz, çok eziyoruz. Cumhurbaşkanı’nın gelişi geciktikçe sertleşiyoruz ama en çok da erkeklere araba, kızlara bebek dağıtılınca birbirimizin üzerine çıkıyoruz. Tekerlekli sandalyedeki kadın ön tarafa varamayıp geri dönüyor, Asperger sendromlu oğlu kucak diye ısrar edince Sema Hanım mecburen eve gidiyor. Birbirimizin sırtına yükleniyoruz, arkası boş ama umrumuzda değil. Biz hep birbirimizi itiyoruz.
AKP’nin Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Haydar Ali Yıldız’ın sosyal medyada yaptığı duyuruya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 14:00’te Kasımpaşa Kızılay Meydanı’na gelecekti. Ancak varışı saat 16:00’yı buldu. Aslında Kasımpaşa’da düzenlenen miting resmi olarak bir seçim etkinliği de değildi. Cumhurbaşkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ, yerel seçimlere 26 gün kala, Erdoğan’ın çocukluğu ve gençliğini geçirdiği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde oturduğu, sık sık oralı olduğunu söylediği Kasımpaşa’da, "TOKİ 53 Bin 626 Sosyal Konut ve 130 Tesisin Açılışı ile 50 Bin Yeni Sosyal Konutun Tanıtım Töreni” düzenleyecekti.
Törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Bakan Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Kadir Topbaş’ın ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine getirilen, 31 Mart seçimlerinde de Beylikdüzü’nden aday gösterilen Mevlüt Uysal, TOKİ Başkanı Ömer Bulut ve mevcut Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın yanı sıra AKP’nin 31 Mart seçimleri için Beyoğlu’ndan aday gösterdiği Haydar Ali Yıldız da eşlik etti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin son başbakanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ise Kasımpaşa programında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında değildi. İBB Başkan Adayı Yıldırım, seçim çalışmaları kapsamında gün içinde Tuzla ve Pendik’teydi.
Erdoğan, Kasımpaşa Kızılay Meydanı’ndaki mitingte cumhurbaşkanı sıfatıyla canlı bağlantılarla 50 bin sosyal konutun açılışını yaptı, AKP Genel Başkanı olarak da kendisinden başlayarak partisinin hem Beyoğlu’nda hem de İstanbul’un genelinde nasıl icraatlarda bulunduğunu hatırlattı.
Yerel seçim çalışması mı yoksa toplu açılış töreni mi olduğu noktasında belli muğlaklıklar barındıran mitingte, 31 Mart ile ilgili en çok çalışan kişi Erdoğan’dı. Erdoğan hem Ce-Ha-Pe’li belediyelerin mağdur ettiği vatandaşları kendi belediye başkanlığı döneminde ve sonrasında nasıl kurtardığını anlattı hem de son dönemden de örnekler vererek AKP’nin yeni Beyoğlu adayının ilçeyi nasıl da yüksek bir seviyeye taşıyacağından bahsetti. Beyoğlu Belediye Başkan Adayı Yıldız da Erdoğan’dan önce sahnedeydi ancak konuşmasında yerel seçim vaatlerinden bahsetmek yerine, Kasımpaşa’nın ‘bayramını’ kutlamakla yetindi: Semtin öz evladı geliyordu, herkes buna sevinmeliydi. Herkes sevindi de.
AKP'nin Beyoğlu adayı: Erdoğan'ın oğlunun müdürü
Kızılay Meydanı’nda bir araya gelen birkaç bin kişi de, açık konuşmak gerekirse Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başkasını dinlemek istiyormuş gibi gözükmüyordu… O da Beyoğlu Belediyesi’nin başkan adayını “Oğlumun müdürü” diye tanıttı. Yıldız, kendi başına bir karakter olmaktan uzaktı. Bilal Erdoğan, Okçular Vakfı Mütevelli Üyesi’ydi, Yıldız da Yönetim Kurulu Başkanı’ydı. Kasımpaşa’daki AKP seçmeni de Cumhurbaşkanı Erdoğanı çok seviyordu. Mitingte ezerek önüne geçmeye çalıştığı birbirini değil, pek de tanımadığı Haydar Ali Yıldız’ı değil, konuşmasından sıkıldığı Bakan Kurum’u değil; Erdoğan’ı…