Gündem

Erdoğan'ın eski danışmanı: YSK'nın iptal kararı da yarışıyor bu sandıkta

Karar yazarı Akif Beki: Yarın neyi oylayacaktık sahi biz!

22 Haziran 2019 10:08

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın başkanlığı döneminde danışmanlığını da yapan Karar yazarı Akif Beki, AKP'nin başvurusuyla YSK tarafından yenilenmesine karar verilen ve tekrarı yarın yapılacak olan İstanbul seçimi için değerlendirmede bulundu. Beki, "Cümle küffar ve düşmanla bilumum terör örgütleri değil sadece, YSK'nın iptal kararı da yarışıyor bu sandıkta" dedi. 

"Hangi oy, hangisine hizmet eder; o gün geldi, yoğun propaganda karmaşası altında karar verebildiniz mi?" diyen Beki'nin "Yarın neyi oylayacaktık sahi biz!" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle: 

Yunan'ı sevindirmemek için diyen de var, baskıdan bunalmış toplumu rahatlatmak için diyen de...

Hangi oy, hangisine hizmet eder; o gün geldi, yoğun propaganda karmaşası altında karar verebildiniz mi?

Türkiye düşmanlarına füze atmak niyetiyle oy atmaya çağıran da görüldü bu  curcunada. İçeride kutuplaşmaya, düşmanlaşmaya hayır manasına füzecilere ret oyu vermeye davet eden de...

Hedefinizi belirlediyseniz, pusuladaki iki oydan hangisi 12'den vurur, hangisi yolunu şaşırmadan doğru adresi bulur sizce?

Kinle, nefretle kime kazandırmak istemediğinize bakarak tepki oyu kullanmaya dolduran da oldu. Bu dolduruş bombardımanı altında tahrike kapılmadan, aklınızın ve kalbinizin sesine kulak vererek kazanmasını istediginiz seçeneğe mührü basmaya yönlendiren de...

Oylardan yalnızca biri yerini bulacak, birinin tam isabet şansı var; hangisidir o, seçebildiniz mi?

Türkiye'nin başarılarını çekemeyen o şer odaklarına inat, bu kıskananları delirtmek, şu dış parmakları çıldırtmak üzere 'haydi sandığa' diye seçmeni kuranlar da duyuldu. Galeyana gelmeden, kurmacalara aldırmadan, kimin daha iyi yöneteceğine inanıyorsanız onu tercih etmeye şartlandıran da...

Bu yaygara kaosunda bilebildiniz mi hangi oy algı şaşırtmacalarına alet olur, hangisi duygu istismarlarına kurban gider ve hangisi aldatıp yanıltmaz günün sonunda sizi?

Terörle mücadele etmek, küffar tepelemek, dünyaya gücümüzü göstermek kastıyla, Sisi'ye şamarı patlatır, haine Osmanlı tokadını yapıştırır gibi mi...Vatanı peşkeşçilerden kurtarıp FETÖ'nün ekmeğine yağ sürmemek, Öcalan'ı sevindirip Selo'yu kudurtmak, Mekke ile Medine'yi düşürmeyip Kudüs'ü kaybetmeden kutsal toprakların hizmetkarı ve ümmetin hamisi Suud hanedanını tokatlamak için miydi yoksa...

Pardon pardon, karıştırdım; baştan alıyorum bu nakaratı.

1453 fethinin rövanşını kovalayanlara nispet olsun diye mi, 1922 saltanatın kaldırılmasından intikama yanıp tutuşanları çatlatıp patlatmak için mi...

Hay aksi, hangi slogan hangi hesaplaşma davasını güdüyordu, öğrenemedim gitti şunu da yahu!

Siz ezberleyebildiniz mi bari?

Ne değdirmemesi, kırk tilkinin kırkının da kuyruğu birbirine dolandı, gel de çöz entrikayı, içinden çıkamıyorum arkadaş...

Kabul acemisiyim, kıvıramıyorum bu dili ama siz anladınız mı hiç değilse onu?

Anladıysanız kırk kere maşaallah...

Yarın, sandıklar tekrar kuruluyor; 31 Mart'tan sonra fikrinizi değiştirdiniz mi, emin misiniz, bakın son kararınız mı diye yeniden sorulacak.

31 Mart'tan bu yana yaşananları onaylayıp onaylamadığınız da seçime dahil yani.

Cümle küffar ve düşmanla bilumum terör örgütleri değil sadece, YSK'nın iptal kararı da yarışıyor bu sandıkta.

Tüm yeryüzü mazlumlarının taraftarlarıyla İstanbul'daki seçim mağdurlarının muhipleri de çekişiyor. Hak yendi mi, yendiyse kiminki yendi referandumu olacak bir yandan da.

Oylanacak bunca seçenek arasında fırsat bulursanız, Binali Yıldırım'la Ekrem İmamoğlu'nu da hatırlayıp aralarında bir kıyas yaparsınız artık.

Sizden beklenti büyük gördüğünüz gibi, haydi kolay gelsin İstanbullular.