Gündem

Erdoğan, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu Meclis'e sunacaklarını açıkladı: Sözleşmeli ve kadrolu ayrımını ortadan kaldırıyoruz

"Ülkemizin meseleleriyle ilgili yapıcı eleştirilere sonuna kadar açığız; kimden gelirse gelsin Türk eğitim-öğretim sistemini çok daha ileriye taşıyacak her türlü makul öneriyi değerlendirmeye hazırız"

01 Aralık 2021 14:22

T24 Haber Merkezi

Beştepe’de düzenlenen Milli Eğitim Şurası’nda konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu kısa sürede Meclis'e sunacaklarını söyledi. Bu kanunda öğretmenlerin mevcut haklarına ilaveten, yeni mali ve sosyal haklar sağlanacağını ifade eden Erdoğan, "Öğretmenliği yeni kariyer mesleği olarak tanımlayarak, adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve baş öğretmenlik alanlarında hakları, görevleri ve sorumlulukları netleştiriyoruz" diye konuştu.

"Aynı şekilde öğretmenlikte Adaylık Kaldırma Sınavı'nı (AKS) artık bir kenara bırakıyoruz, bunun yerine öğretmenlerin mesleki gelişmeleri temelinde yeni bir program uygulayarak adaylarımıza destek olacağız" diyen Erdoğan, yeni sistemi şöyle açıkladı:

"Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanı getiriyoruz. Eğitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz hem bir derece alacaklar hem de maaşlarında bin lira artış olacaktır. Yüksek lisans yapmış öğretmenlerimiz ise sınavdan muaf tutulacak. 10 yıllık uzman öğretmenler, eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı oldukları takdirde başöğretmen unvanıyla görev yapacaklardır. Yine bu öğretmenlerimize ilave bir derece verecek, aynı zamanda maaşlarında da 2 bin lira artışa gideceğiz. Doktora yapmış öğretmenlerimiz ise bu sınavdan muaf tutulacaktır. Böylece öğretmenlerimize kariye basamaklarında ilerleme sunarken lisans üstü eğitimde de çok önemli teşvikler vereceğiz."

"Bunun yanı sıra 1. derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergelerini daha önce söz verdiğimiz şekilde 3600'e çıkarıyoruz" diyen Erdoğan, sözleşmeli-kadrolu öğretmen ayrımını da kaldıracaklarını duyurdu. Erdoğan, "Mecburi hizmet hariç özlük hakları atamalar, mazeret tayinleri başta olmak üzere sözleşmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar. Tüm bu hususları içeren öğretmenlik meslek kanunun çok yakında TBMM'nin takdirine sunulmasını planladık. Bu tarihi reformun tüm öğretmenlerimize şimdiden hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.

"Hayatın dinamizmi içinde eğitimle ilgili talep ve beklentilerin de değişmesi gayet tabiidir. Belli periyotlar dahilinde bir muhasebe yapmak, uygulanan politikaların güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmek ihtiyaçlar çerçevesinde yeni kararlar almak eğitimde gelişmenin olmazsa olmazıdır. Eğitimle ilgili çalışmalarımızı yap-bozdan ziyade eskinin de  kazanımlarını koruduğumuz yeni bir inşa ve tekamül süreci olarak görüyoruz" düşüncesini aktaran Erdoğan, sözlerinin devamında, "Daha önce de söylediğim gibi ülkemizin meseleleriyle ilgili yapıcı eleştirilere sonuna kadar açığız kimden gelirse gelsin Türk eğitim-öğretim sistemini çok daha ileriye taşıyacak her türlü makul öneriyi değerlendirmeye hazırız" mesajını paylaştı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Eğitimde fırsat eşitliği ana teması altında toplanan 20. milli eğitim şurası da inşallah önümüzdeki döneme dair yol haritası niteliğinde kararların alınacağı bir toplantı olacaktır. Şura sonuçlarının güçlü eğitim güçlü Türkiye mücadelemizde bizlere rehberlik edeceğine yürekten inanıyorum. Dünyamız yeni teknolojilerin devreye girmesi ve iletişim imkanlarının yaygınlaşmasıyla birlikte tarihi bir dönüşüm geçiriyor. İmkânlarla beraber risklerin fırsatlarla beraber tehditlerin de küreselleştiği bir zaman diliminin içindeyiz. Sadece son 2 yılda şahit olduklarımız bize bu gerçeği hem de çok acı bir şekilde hatırlatmıştır. Çin'de ortaya çıkan ve dünyanın tamamına dağılan salgın, coğrafi konumu gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm insanlığın aynı gemide olduğunu bir kez daha göstermiştir. Yine bu süreçte sağlık eğitim olmak üzere her alanda güçlü altyapıya sahip olmanın önemine hep birlikte şahit olduk. Gelişmiş devletler dahil pek çok ülke temel sağlık hizmetlerinde bile ciddi sorunlar yaşarken  hamdolsun biz hiçbir insanımızı sahipsiz bırakmadık. Dinamik bir süreç yönetimiyle ülkemizde ekonomik hayatın durmasına müsaade etmedik. Süreci başarıyla yürüttük.  Salgınla mücadelede yakaladığımız başarıyı salgın sonrası dönemde daha da artırarak devam ettirmek istiyoruz. Bunun yolunun da eğitimden, eğitim- öğretimde kaliteyi artırmaktan geçtiğini biliyoruz. Sadece altyapıyla ilgili atılacak adımlardan bahsetmiyorum eğitim-öğretim meselemize çok daha geniş ço0k daha vizyonel anlayışla yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Dünyadaki değişimi de Türkiye'deki dönüşümü de görmezden gelemeyiz. Gençlerimize sadece dünün Türkiye'sinden dünün meselelerinden  yola çıkarak bir ufuk kazandıramayız. Günümüzün öğrencilerini dün-ün öğrencileri gibi eğitmeye yetiştirmeye kalkarsak istikbalimizin elimizden kayıp gitmesine mani olamayız. 

"Her alanda maziden atiye sağlam köprüler kurmanın gayreti içinde olacağız. Bundan19 yıl önce ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde en çok ehemmiyet vereceğimiz dört alandan birinin eğitim odluğunu ilan etmiştik. Aradan geçen süre zarfında milletimize verdiğimiz tüm sözler gibi hamdolsun bunu da gerçeğe dönüştürmenin gururunu yaşadık. Hazırladığımız tüm bütçelerde en yüksek payı daima eğitime ayırdık. 2002 yılından bugüne kadar 713 bin 625 öğretmenimizin öğrencileriyle buluşmasını sağlayarak okullarımızın kadro ihtiyacını giderdik. Şuanda ülkemizde faal olarak görev yapan öğretmenlerimizin yüzde 73'ü bizim iktidarımız döneminde atanmıştır. 

"4+4+4 olmak üzere zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Evlatlarımıza çok geniş bir yelpazede istedikleri dersleri seçme imkanı getirdik. Bugün artık isteyen her öğrencimiz ülkemizdeki tüm okullarda mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim'i öğrenebiliyor. Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak sene başında ailelerimizi büyük bir sıkıntıdan kurtardık. 

"Attığımız bir diğer önemli adım da kız çocuklarımızın önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Bu ülkede sözde ilerici ve özgürlükçü ama özde faşist ve jakoben kesimlerin en çok hışmına uğrayanlar kadınlarımız ve kızlarımız olmuştur. Üniversite kapılarına kurulan ikna odaları bu zihniyetin gerçek yüzünü gösteren utanç  vesikalarından biri olarak hafızalara kazınmıştır.

"Bizim iktidarımız döneminde kızlar erkeklerden daha fazla oranda eğitimden faydalanmaya başlamıştır.

"Öğretmenlik sadece eğitim öğretim sürecinde edinilen bilgileri sınıfta öğrencilere aktarmak değildir. Öğretmenlik bilginin yanında tecrübe ve irfanda çocuklarımızı geleceğe hazırlama mesleğidir. Öğretmen evladı gibi gördüğü öğrencilerine sadece öğretmen aynı zamanda değer kazandırır ufuk çizer iyiyi doğruyu güzeli gösterir. Öğretmen sadece akla hitap etmez akla ve duygulara da hitap eder. Öğretmenlerimizi eğitim sistemimizin temel yapı taşları istikbalimizin de mimarları olarak görüyoruz. 

"Öğretmenlerimizin özlük haklarını artırmayı mali ve sosyal imkanlarını genişletmeyi çalışma şartlarını iyileştirmeyi asla ihmal etmiyoruz bu doğrultuda son 19 yılda tarihi nitelikte pek çok tarihi adım attık. Türkiye ekonomisi güçlendikçe ortaya çıkan katma değerden diğer meslek gruplarıyla birlikte öğretmenlerimizin de faydalanmasını sağladık. Başkaları öğretmenlerimizi tehditle meşgulken biz bir müjdemizi daha paylaştık.  Çalışmaları tamamlanan öğretmenlik meslek kanununu inşallah kısa sürece Meclisimizin takdirine sunacağız. Bu düzenleme sayesinde öğretmenlerimiz tarihte ilk kez kapsayıcı ve bütüncül bir meslek kanununa kavuşacaklar. Bu çalışma öğretmenlerimizin mevcut haklarına ilaveten yeni mali ve sosyal hakları da sağlayacaktır. Öğretmenliği yeni kariyer mesleği olarak tanımlayarak, adaylık, öğretmenlik, uzman öğretmenlik ve baş öğretmenlik alanlarında hakları, görevleri ve sorumlulukları netleştiriyoruz.

"Aynı şekilde öğretmenlikte adaylı kaldırma sınavını artık bir kenara bırakıyoruz, bunun yerine öğretmenlerin mesleki gelişmeleri temelinde bir program uygulayarak adaylarımıza destek olacağız. Öğretmenlikte 10 yılını doldurmuş öğretmenlerimize uzman öğretmenlik imkanı getiriyoruz. Eğitimlerini tamamlayan ve yapılan sınavdan başarıyla geçen uzman öğretmenlerimiz hem bir derece alacaklar hem de maaşlarında bin lira artış olacaktır. Yüksek lisans yapmış öğretmenlerimiz ise sınavdan muaf tutulacak. 10 yıllık uzman öğretmenler, eğitimlerini tamamlayıp sınavda başarılı oldukları takdirde başöğretmen unvanıyla görev yapacaklardır. Yine bu öğretmenlerimize ilave bir derece verecek, aynı zamanda maaşlarında da 2 bin lira artışa gideceğiz. Doktora yapmış öğretmenlerimiz ise bu sınavdan muaf tutulacaktır. Böylece öğretmenlerimize kariye basamaklarında ilerleme sunarken lisans üstü eğitimde de çok önemli teşvikler vereceğiz.

"Bunun yanı sıra 1. derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergelerini daha önce söz verdiğimiz şekilde 3600'e çıkarıyoruz. Sözleşmeli öğretmen ile kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırıyoruz. Mecburi hizmet hariç özlük hakları atamalar, mazeret tayinleri başta olmak üzere sözleşmeli öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenlerimizle aynı haklara sahip olacaklar. Tüm bu hususları içeren öğretmenlik meslek kanunun çok yakında TBMM'nin takdirine sunulmasını planladık. Bu tarihi reformun tüm öğretmenlerimize şimdiden hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Bu tarihi reformun tüm öğretmenlerimize şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

"Öğretmenlerimizin de mesleklerinin kutsiyetine ve hassasiyetine uygun bir şekilde görevlerini layıkıyla yapmaya sürdüreceklerine inanıyorum. Hayatın dinamizmi içinde eğitimle ilgili talep ve beklentilerin de değişmesi gayet tabiidir. Belli periyotlar dahilinde bir muhasebe yapmak, uygulanan politikaların güçlü ve zayıf yönlerini tespit etmek ihtiyaçlar çerçevesinde yeni kararlar almak eğitimde gelişmenin olmazsa olmazıdır.  Eğitimle ilgili çalışmalarımızı yap-bozdan ziyade eskinin de  kazanımlarını koruduğumuz yeni bir inşa ve tekamül süreci olarak görüyoruz. Biz başakları  gibi eğitime ideolojik gözlüklerle bakmıyoruz. Biz sadece sorunları çözmenin peşindeyiz.  Daha önce de söylediğim gibi ülkemizin meseleleriyle ilgili yapıcı eleştirilere sonuna kadar açığız kimden gelirse gelsin Türk eğitim-öğretim sistemini çok daha ileriye taşıyacak her türlü makul öneriyi değerlendirmeye hazırız."