Kuzey Suriye’de bir terör örgütünün kamplaşmasına ve tehdit unsur olmasına müsaade etmemiz söz konusu olmaz. PKK-PYD dayanışması bir adım atmaya dahi kalksa bizim bu işe müsamaha ile bakmamız mümkün değil.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "PKK-PYD dayanışması ve yanlarına farklı oluşumları da almak suretiyle bir adım atmaya kalksalar dahi, bu konuda bizim bu işe müsamahayla bakmamız, bunu seyretmemiz mümkün değil. Konuyla ilgili bütün tedbirler alınmaktadır. Gerek şu anda silahlı kuvvetlerimiz gerek diğer bu konudaki ilgili birimlerimiz çalışmalarını sürdürüyor" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Olimpiyat Oyunları’nın açılışına katılmak için gideceği İngiltere'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye'deki son gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Suriye’de terör örgütünün kamplaşmasına ve tehdit unsuru olmasına müsaade etmeyiz. PKK-PYD dayanışması ve yanlarına farklı oluşumları da almak suretiyle bir adım atmaya kalksalar dahi, bu konuda bizim bu işe müsamahayla bakmamız, bunu seyretmemiz mümkün değil. Konuyla ilgili bütün tedbirler alınmaktadır. Gerek şu anda silahlı kuvvetlerimiz gerek diğer bu konudaki ilgili birimlerimiz çalışmalarını sürdürüyor.
PKK-PYD’nin hayali haritalarına eyvallah demeyiz. Suriye Ulusal Kürt Konseyi oluşturulması yanlış bir yaklaşımıdır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün parçalanmasını, mezhepsel ve etnik çatışmaların başlamasını istemiyoruz. Kimse bizi tahrike bizi yönelmesin. Atılması gereken adımı atarız.
'Tampon bölge de alternatifler içerisinde'
Güvenli bölge, tampon bölge kah bizde şu anda oluşmuş olan kamplar bütün bunların hepsi alternatiflerin içerisinde. Ama bunların öncelikleri ise biraz da sürece bağlı. Sürece göre de tabii ki bunlar değerlendirilir.
Artık Suriye’de Esad ve çevresindekiler gidicidir. Suriye artık yeni bir döneme hazırlanıyor. Bazı ülkeler yeni dönemde ne olacak konusunda oyalama taktiği içine girdiler. Biz halkın önüne sandığın gelmesi gerektiğini söylüyoruz. Geçiş döneminde halk kimi isterse onu cumhurbaşkanı yapar.
Şu anda acımasız, zalim bir yönetim var. Kendi insanını uçaklarıyla bombalayan bir yönetim olabilir mi? Suçlu-suçsuz ayrımı yok, kendi masum insanını öldürüyor. İnsanlar kaçmak zorunda kalıyor. Ülkemizde 45 bin misafir var, bir o kadar da Lübnan’da var. 150 bin Suriyeli de Ürdün’de.
Bu insanlar durup dururken kaçmıyor, orada sorun var. Kardeşlik bağları olan Türkiye sessiz kalamaz.
Esad hakimiyetini kaybetmiştir. Bu zulme ortak olanlar, tarihin affetmeyeceği zihniyet ve ülkeler olacaktır."