Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mülteci krizine ilişkin olarak, "2.5 milyon insana ev sahipliği yaptık kapımızı açtık. Mültecilere yaptığımız harcamalar 9 milyar dolardır. 417 Milyon dolar dış ülkelerden aldığımız yardımdır. Dolar kürü olarak yardım aldık fakat vicdan kürü olarak almadık" dedi.
Erdoğan, Uludağ Üniversitesi'nde, "Türkiye’nin İnsani Diplomasisi" konulu panel ve Fahri Doktora Tevcih Töreni'nde konuştu. Erdoğan, "Yılbaşından itibaren öğrenci bursları aylık 400 liraya çıkıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Gece gündüz demeden mücadelemize devam edeceğiz.
2015-2016 eğitim yıllarının Uludağ Üniversitesi öğrencilerimize hocalarımıza hayırlı olmasını temenni edeceğim.
Ahmet Hamdi Tanpınar Bursa'yı anlatırken bu şehirde çok daha başka ve derin ikinci zaman vardır diyor.Bursa adımınızı attığınızda sizi kuşatan şehirdir.Osmanlıları kuran inşa eden bir şehirdir Bursa.2023 hedefleri doğrultusunda yürüdüğünü görüyoruz.Uludağ Üniversitesi şehrimize ve bölgemize önemli katkılarda bulunmaktadır.
"Dolar kürü olarak yardım aldık fakat vicdan kürü olarak almadık"
Türkiye'nin son 13 yılda katettiği mesafenin görüldüğü alanlardan biri insani yardımlardır. 2002'den önce alan el konumundayken 2015'te veren el konumuna ulaştık.2002 yılında ne haldeyken şimdi 140'ın üzerinde değişik alanlarda yardım eden ülke konumuna geldik.Dünya'nın en cömert 3. ülkesi olduk.Ülkemiz yardımlarını en çok arttıran ülke olmuştur dünyada.Bizim petrollerimiz yok fakat anadolu büyüklüğünde vicdanımız var.
Canlarını kurtarmak için sığınan 2.5 Milyon insana ev sahipliği yaptık kapımızı açtık. Mültecilere yaptığımız harcamalar 9 milyar dolardır. 417 Milyon dolar dış ülkelerden aldığımız yardımdır. Dolar kürü olarak yardım aldık fakat vicdan kürü olarak almadık. Hem merhametimizi hem de insalığımızı büyüterek taşıdık.Öyle bir medeniyetiz ki paylaşmanın kıymetini biliyoruz. Komşusu açken tok yatmayı ayıplayan bir medeniyetin mensubuyuz. Bunlara birileri hiç değer vermeyebilir ama bizim ecdadımız oralarda şehit olmuşsa onları yeniden ayağa kaldırmak bizim hedefimizdir.
"Yılbaşından itibaren burs kredisi ücreti 400 liraya çıkıyor"
Eğer biz 76’dan 193’e üniversite sayısını çıkarmamış olsaydık bu kadar profesör, bu kadar doçent olur muydu? Bu konularda hedef gösterilmediği için iddialarda olmayacaktır. Ama şimdi bilimsel rekabet başladı. Her geçen gün daha da iyiye gidecek. Tersine beyin göçü başladı. Gençlerimizin eğitim hayatlarını ailelerine yük olmadan sürdürebilmeleri için düzenlemelere başladık. Güneydoğu’nun en köşesinden üniversiteye girecek öğrenci Ankara’ya İstanbul’a geliyordu. Sen orada kal, biz üniversiteyi senin ayağına getireceğiz. Üniversiteyi onların ayağına getirdik. İlmin maliyetini daha da düşürüoyruz. Fakir fukara çocuklara da o hizmeti verir duruma geldik, geliyoruz.
Kaliteyi artırmak şimdiki amaç; sıçrama daha fazla olacak kalite artınca. Başbakanlığım dönemi dahi hiçbir öğrenci burs veya kredi tabii herkes özellikle, burs almak istiyor ama bu olmuyor. Ama diyoruz ki illa da burs olması şart değil, kredi al; bunların ödeme şartları çok kolay. Burs veya krediye müracat eden herkes mutlaka alıyor. Bu yıl itibariyle yaklaşık 1 milyon 376 bin öğrencimiz burs veya kredi alıyor. Yılbaşından itibaren burs ve kredi ücreti 400 liraya çıkıyor.
Master öğrencilerininki çok daha yüksek, dokotora öğrencilerininki çok daha fazla.
Bugün dünyanın 160 ülkesinden 75 bin farklı öğrencisi çalışmalarını sürüdüyor üniversitelerimizde. Türkiye’de doktorasını, masterını yapan öğrenciler var. Nitelikli akademisyen ihtiyacını karşılamak amacıyla her yıl yurtdışına ciddi miktarda öğrenci gönderiyourz.
"Baktım bazı öğrencilerimiz kız-erkek sırtlarındaki çantalarından sopaları çıkartıp arkadaşlarına dağıtıyorlar"
YÖK kanalıyla 6 bin 500 akademisyeminiz çeşitli ülkelerde araştırma yapıyor.
İnsana yapılan yatırım, en kalıcı en değerli yatırımdır. Bin yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek. 10 yıl sonrası için ağaç ek, 100 yıl sonrası için eğitim yap.
Ben öğrencilerimizden kısır ideolojik tartışmalarla kavgalarla vakitlerini heba etmemelerini, bu kıymetli zamanlarını kendi alanlarında en iyi olmak için değerlendirmelerini söylüyorum.
Geçen çok üzüldüm, baktım bazı öğrencilerimiz kız-erkek sırtlarındaki çantalarından sopaları çıkartıp arkadaşlarına dağıtıyorlar. Onlar oradan kitabını çıkarsın arkadaşına onu versin. Bunu yapmamız lazım. Ve bizim muasır medeniyetler seviyesine çıkmamız için bu adımları astmamız lazım. Geçmişte olduğu gibi sizin enerji ve heyecanınızı istismar etmek isteyenler olabilir.
Teröre metiyeler düzen örgütlerin sizleri esir almasına ziin vermeyin. Bizim arzuettiğimiz, özlemini duyduğumuz gençlik; meselelerini kavgayla halletmeye çalışan değil şiddetle arasına mesafe koyan kalemin ve sözün gücüne inanan gençliktir. Bunu bulmamız lazım.