İstanbul'da geçirdiği beyin kanaması nedeniyle tedavi gördüğü hastanede iki gün önce hayatını kaybeden Eski Avrupa Birliği Bakanı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu ile Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu için Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Galatasaray Üniversitesi'nde düzenlenen Prof. Dr. Beril Dedeoğlu’nun cenaze törenine katıldı. Erdoğan burada Yeni Zelanda'da düzenlenen cami saldırısına da değinerek, "İslam düşmanlığı bu saldırıyla bireysel taciz çizgisini geçerek toplu katliam boyutuna ulaşmıştır. Ülkemizi, milletimizi ve şahsımı da hedef alan katilin temsil ettiği anlayışın batı toplumlarını bir kanser gibi hızla ele geçirmeye başladığı açıktır" dedi.
Prof. Dr. Dedeoğlu'nun çalışma arkadaşı olduğunu söyleyen Erdoğan törende, "Kendisi görev yaptığı her yerde gerçekten birikimli, üretkenliği, çalışkanlığı, nezaketi ve hanımefendiliğiyle sevilen, saygı duyulan bir isim olmuştur. İlim dünyamızdan kayan bir yıldız olarak gördüğüm hocamıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailesine, akademi dünyasına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Yakınlarına, akademi dünyamıza ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kaybettiğimiz her ilim insanımızın bizim dünyamızda yeri doldurulamaz bir boşluk bırakıyor. Geçen yıllarda Halil İnalcık, Kemal Karpat gibi her biri kendi alanında gerçekten çok çok önemli isimleri ardı ardına darı bekaya uğurladık.
"Birlikte çalıştığım bir mesai arkadaşımdı"
Bugün de Beril Dedeoğlu’nun vefatı vesilesiyle bir aradayız. Beril hocamız, bakan, rektör, YÖK üyesi, Cumhurbaşkanlığı kurul üyesi sıfatlarıyla uzun zamandır birlikte çalıştığım bir mesai arkadaşımdı. Kendisi görev yaptığı her yerde gerçekten birikimli, üretkenliği, çalışkanlığı, nezaketi ve hanımefendiliğiyle sevilen, saygı duyulan bir isim olmuştur.
Uluslararası ilişkiler arasında yerli ve milli bakış açısıyla yaptığı değerlendirmeler her zaman ufkumuzu aydınlatmıştır.
"Onun bıraktığı yerden öğrencileri devralacak"
Hocamızı genç denilebilecek bir yaşta kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Halbuki bizim yapmayı planladığımız daha çok çalışmamız vardı. Türkiye, uluslararası ilişkilerle, güvenlik politikalarıyla ilgili hususlarda her türlü katkıya ihtiyacımız olan kritik bir dönemden geçiyor. Eminim kendisinin de zihninde planı hazır olan daha çok çalışması, projesi, eser taslağı bulunuyordu.
İnşallah onun bıraktığı yerden öğrencileri, mesai arkadaşları çalışmalarını devralacak ve nihayete erdireceklerdir. İlim dünyamızdan kayan bir yıldız olarak gördüğüm hocamıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailesine, akademi dünyasına ve sevenlerine baş sağlığı diliyorum.
Yeni Zelanda'daki cami saldırısı
Tabi bu vesileyle bugün uluslararası bir olay olması hasebiyle Yeni Zelanda’da Cuma namazı kılmak için bir araya gelen Müslümanlara yönelik saldırıyı nefretle kınadığımı belirtmek istiyorum.
Dünyada uzunca bir süredir yükselişi seyredilen ve hatta teşvik edilen İslam düşmanlığı, bu saldırıyla bireysel taciz çizgisini geçerek toplu katliam boyutuna ulaşmıştır. Saldırının uzun bir planlamanın ve motivasyonun sonucu olduğu, dolayısıyla fevri bir davranış denilerek geçiştirilemeyeceği bellidir.
"Ülkemizi, milletimizi ve şahsımı hedef alan katil..."
Ülkemizi, milletimizi ve şahsımı da hedef alan katilin temsil ettiği anlayışın batı toplumlarını bir kanser gibi hızla ele geçirmeye başladığı açıktır.
Kaldı ki ülkemi dahi, Anadolu ve Batı olarak ayırmak suretiyle orada da kendine has değerlendirmeleri yapan ortada gerçekten bir terörist, katil var. şayet derhal önlem alınmazsa, felaket haberlerine yenilerinin eklenmesi kaçınılmazdır. Tüm dünyayı, özellikle de batı ülkelerini bu tehlikeli gidişe karşı süratle tedbir almaya devat ediyoruz. Yeni Zelanda'daki saldırılarda hayatlarını kaybeden masum kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Fatihamızı inşallah hocamızla birlikte yapacağız. Onun için hepinize saygılar sunuyorum."