T24- Başbakan Reccep Tayyip Erdoğan, "Abdullah Öcalan'ın uzlaşma çağrısına rağmen gerçekleşen" 13 asker ve 7 PKK'lının öldüğü Silvan çatışması hakkında "İşlerine geldiğinde İmralı ile uyumlu davranıyorlar, işlerine gelmediğinde uyumsuz oluyorlar. Dağdakilerin isimlerini anmak istemiyorum, ama çift başlılık ortada. Dağda da çift başlılık var" dedi.
Enis Berberoğlu'nun Hürriyet'te yayımlanan (22 Temmuz 2011) haberi şöyle:
Erdoğan, iç güvenlik harekâtında asker yerine polisin kullanılması çalışmalarının sürdüğünü vurguladı, “Dağda da çift başlılık var” diye konuştu. Erdoğan’ın Lefkoşa dönüş yolunda gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamalar şöyle:
Teröre karşı polis
Silvan olayı bakışınızda kırılma yarattı denilebilir mi?
Farklı düşünmek zorundayız. Kötü niyetlilere karşı iyi niyet taşıyamayız. Bağımsızlar geldi, arkadaşlarımız da görüştü. Ama sakız çiğner gibi sürekli dışlandıklarını söylüyorlar. CHP’yi nasıl Meclis’e katılmaya çağırdıksa, onları da çağırdık. Neden dışlayalım. Tabii, CHP’ye de, onlara da ‘Gelmeseniz de Meclis çalışmalarına devam eder’ dedik.
İç güvenlik harekâtlarında asker yerine polis kullanılmalı mı?
Terörle mücadele çerçevesinde iç güvenlikte polisin kullanılmasıyla ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bölgelerin hassasiyetine göre bu konuda adım atılacak.
Sürece dinamit üzücü
Milli Birlik projesinde devam için takviminiz var mı?
Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’ni her şeye rağmen devam ettireceğiz. Dolmabahçe’de yaptığımıza benzer, belki daha dar kapsamlı toplantılar yapabiliriz. Maalesef o toplantılarımıza katılmış bazı isimlerin, daha sonra süreci dinamitleme rolüne soyunması da üzücü.
İmralı’dan uzlaşma mesajına rağmen Silvan yaşandı. İmralı’nın örgüte etkisi var mı, yok mu? Bu durumda İmralı ile görüşmek anlamsızlaşıyor mu?
İşlerine geldiğinde İmralı ile uyumlu davranıyorlar, işlerine gelmediğinde uyumsuz oluyorlar. Dağdakilerin isimlerini anmak istemiyorum, ama çift başlılık ortada. Dağda da çift başlılık var. Böylece süreci haince işletiyorlar. Devlet, keyfi operasyon yapmaz. İstihbarat alırsa yapar. Bölücü terör örgütü silahı bıraksa, terör minimize olur. Bir istihbarat gelmedikçe de güvenlik güçleri operasyon yapmaz. Ama güvenlik güçlerinin silah bırakması istenebilir mi? Bu zaten onların birinci görevi, varlık sebebi.
Yüksek Askeri Şûra’da Güneydoğu’daki generallere ilişkin özel bir uygulama olacak mı?
Bu yılki Yüksek Askeri Şûra’da general sayısını azaltmaya yönelik yapılmış bir çalışmayı yok. YAŞ öncesi çalışmaları Genelkurmay yapıyor. Üst düzey terfi ve tayinleri biz yaptıktan sonra kısa süre içinde komutanlar da diğer atamaları yapıyor. Üzerinde en çok durduğumuz konu, hudut birlikleri konusu. İlk etapta 5 bin kişilik bir yapı oluşturulacak. Bunun ilanı da çıktı.
AB bizi aldattı
Kıbrıs çıkışınızı nasıl yorumlamak gerekiyor?
Kıbrıs’la ilgili çıkışımız, tamamen bizim belirlediğimiz bir politika. Önceki dönemlerle veya başka isimlerin politikalarıyla karşılaştırması bizi üzer. Rumların AB dönem başkanlığına tepki de bizim politikamız. Zaten Rumların ilk kez dönem başkanlıkları gündeme geliyor. Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türklere haksızlık yaptı; Türkiye’yi ise açıkça aldattı, bize dürüst davranmadılar. Annan Planı referandumunda Türkler yüzde 65 evet, Rumlar yüzde 75 hayır demesine rağmen Türk tarafını cezalandırdılar. Bu referandum süreciyle ilgili Annan’ın yazdığı raporun, BM Güvenlik Konseyi’nde hâlâ sümen altında bekletiliyor olması düşündürücü. Hristofyas, yeniden Annan Planı’nın peşinde mi, yoksa başka bir plan mı istiyor? Genel Sekreter Ban Ki-mun’un yeni bir planı yok. Kıbrıslı Türklerden ve Türkiye’den başka bir öneri sunan da yok. Garantör ülke Yunanistan ortada görünmüyor. İngiltere ise biz bir şey gündeme getirirsek, pozisyonunu açıklıyor. Bu şartlarda, BM gözetiminde yapılması planlanan 19 toplantı yapılabilecek mi merak ediyorum. Güney Kıbrıs’taki siyasi kördüğüm nasıl çözülecek bilmiyorum. Biz, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na çözüm yolundaki görüşmeler için her türlü desteği vereceğiz. Olursa olur, olmazsa olmaz.
Güzelyurt güzel yurtmuş
Annan Planı’nda verilecek olan Güzelyurt’u artık vermeyiz dediniz. Annan Planı, Türkiye için de bitti mi?
Rumlar, ‘Annan Planı’nı çöpe attık’ diyor. Çöpe attıkları planı niye bir daha masaya koyalım. Bakan arkadaşlarımla helikopterle Güzelyurt’u havadan gördük. Gerçekten güzel yurtmuş. KKTC ekonomisinin gelişmesi için markaları bir araya getiren alışveriş merkezleri açılabilir. Bu hem güneye yönelimi azaltır, hem de turistlere hitap eder. Baf’a havaalanı düşünülebilir. Bu havaalanı Ercan’a alternatif olacağı gibi, Dipkarpaz’a hızlı ulaşımı sağlar. Şu an Ercan-Dipkarpaz arası karadan 2-2.5 saat sürüyor.
Kıbrıs’taki konuşmalarınızda adadaki çeteler ve mafya ile mücadeleden bahsettiniz. Bu konuda ne yapılacak?
Kumar mafyası orada. Aç, sefil oraya gidenler bu tür çeteleşmelere zemin hazırlıyor. Buna karşı KKTC’nin etkin ve farklı tedbirler alması gerekir. Kıbrıs’ın huzur bölgesi olmaya devam etmesi buna bağlı.
2012’ye rahat gireriz
Avrupa Birliği’nde kriz zirvesi toplandı, Türkiye nasıl etkilenir?
Muhtemel ekonomik sıkıntı senaryolarına karşı önceki krizin başladığı güne göre daha sağlam yere basıyoruz. Büyüme çift haneye ulaşarak rekor kırdı, işsizlik ise tek haneli seviyeye geriledi. İşsizlik oranı, mevsimin yardımıyla iki-üç ay daha da düşecektir. İşsizliği, 2-3 puan daha düşürürsek, 2012’ye daha iyi girmiş oluruz. İstihdamla ilgili birçok kurumla birlikte attığımız adımlar, sonuçlarını veriyor.
KİT’lerdeki sözleşmelilerin sorunu ne olacak?
KİT’lerdeki sözleşmelilerin sorununu çözmek için çalışma yapılıyor. Ücret açısından adil olmayan bazı uygulamalar var. Gerekli yasal değişiklikler için çalışılıyor. Belediyelerin, kendilerine iş yapan taşeronların elemanlarına verdiği ücretleri şartnameye koyup denetleme imkânı var ve bunu yapıyor olmalılar. Ancak bazen işe girişte kabul edilen ücrete zamanla itiraz ediliyor. Türkiye’nin bugünkü şartlarını ve istihdam zorluklarını da unutmamak gerekir.