Gündem

Erdoğan: Cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık sıkıntı olmaz; partiyle ilişiğinin kesilmesi doğru değil

"Anayasa teklifinin cumhurbaşkanlığı veya başkanlık şeklinde olmasının benim için bir sakıncası yok"

16 Kasım 2016 13:08

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazetecilerin "AKP'nin MHP'ye ilettiği anayasa teklifinin sizce tatmin edici mi?" sorusuna "Başkanlık, Cumhurbaşkanlığı sıkıntı değil; partiyle ilişiğinin kesilmesi doğru değil. Anayasa teklifinin cumhurbaşkanlığı veya başkanlık şeklinde olmasının benim için bir sakıncası yok" dedi.

Almanya'ya PKK'yla ilgili iletilen 4 bin 500 dosyadan sadece 90'ının neticelendiğini hatırlatan Erdoğan "4 bin dosyanın numarasını MİT'te olan kayıtlarını daha önce sayın şansölyeye verdiğimi söyledim, şansölye ise 4 bin 500'e ulaştığı söylendi. Bunlardan 6 tanesinin sonuçlandığını söylemiştik, 90 olduğunu ifade ettiler. İşi sağlam tutmuyorlar, bunca zaman işi gevşek tutarsanız bumerang gibi Almanya'yı vuracaktır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı, Mısır'da, temyiz mahkemesinin Mursi ile ilgili idam kararınını bozmasını "Bunu olumlu gördüm dersem sözde rüşvet olur" diye yorumladı.

Pakistan gezisi öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Ziyaretim sırasında hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan ile geniş görüşmelerimiz ve iki ülke arasındaki yaptığımız, yapacağımız projeleri değerlendirme imkanımız olacak 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında takdire şayan bir dayanışma sergileyen Pakistan Ulusal Meclisi ve senatonun ortak oturumunda bunları konuşacağız. Ayrıca Türkiye ve Pakistanlı iş adamları için düzenlenen yuvarlak masa toplantısına Başbakan ile birlikte katılacağız. Bölgesel meselelerle ilgili olarak yapacağımız bu istişarelerin verimli geçeceğine inanıyorum. Pakistan'ın huzur ve istikrarını kendi huzur ve istikrarımızla bir tutuyoruz. Pakistan ile Türkiye dostluğu iyi gün değil, kara gün dostluğudur. Gerek İstiklal harbimizde gerek daha sonra kim dara düşmüşse biri diğerine sorgusuz sualsiz destek olmuştur. 15 Temmuz darbe girişiminin akabinde Pakistan'ın kadir şinaslığına tanık olduk. Milletimizin, hükümetimizin yanında olduklarını söylediler. 

Değerli arkadaşlar şu anda gerek AK Parti gerek MHP'nin kendi aralarında yapmakta oldukları bu çalışmanın öncelikle Cumhurbaşkanı olarak bana düşen boyutu "Hayırlı olsun" demektir. Yapılan bu çalışmanın başkanlık ya da Cumhurbaşkanlığı olması hususunda herhangi bir önemi yoktur. Milletimiz neyi isteyecektir, bunun kararını kendi aralarında vereceklerdir. Cumhurbaşkanlığına parlamentodan geçtikten sonra gelmesi söz konusudur, metne o zaman bakacağız

Şu anda böyle bir değerlendirme yapmam söz konusu değil. Partimle ilişiğimin kesilmesi veya kesilmemesi konusunda benim kanaatim ilişiğin kesilmesi bir defa ülkedeki siyasi etkinliğin, aktif yapının zaafiyet olmasını getirir. Böyle bir adım atılıyorsa, fiili başkanlık diye Bahçeli'nin ifade ettiği gibi Cumhurbaşkanlığı sistemine bu şekilde gelindiğinde ilişiğin partiden kesilmesi doğru olmayacaktır. 

Fırat Kalkanı operasyonuyla ilgili son durum nedir? 


Değerli arkadaşlar şu anda ÖSO bizim biliyorsunuz özel kuvvetlerimizin desteğinde bu kuşatmasını yürütmektedir. Burada herhangi bir zaaf söz konusu değildir. Öyle zannediyorum ki; çok fazla zaman kaybetmeden El Bab'a girilecek, orada şu an bir direnç var ama çok uzun süreceğini zannetmiyorum. Mümbiç'e de bugün yarın ABD'nin verdiği söz gereği geriye çekilecekler. Şimdi biz bu sözün yerine getirilmesini umut ediyoruz.


Almanya Dışişleri Bakanı ile temaslar vardı. Siz önümüzdeki süreçte Almanya'nın PKK ile politikasında değişiklik olacağını düşünüyor musunuz? Türkiye İsrail'e atayacağı büyükelçiyi netleştirdi mi?


Değerli arkadaşlar öncelikle Almanya Dışişleri Bakanı'nın dün gerek bakanımızla yaptıkları görüşme ardından bizimle uzun uzadıya yaptıkları görüşmelerde tabii ki terörle mücadeleyi hep ifade ediyorlar. Daha önce söyledik, 4 bin dosyanın numarasını MİT'te olan kayıtlarını daha önce sayın şansölyeye verdiğimi söyledim, şansölye ise 4 bin 500'e ulaştığı söylendi. Bunlardan 6 tanesinin sonuçlandığını söylemiştik, 90 olduğunu ifade ettiler. İşi sağlam tutmuyorlar, bunca zaman işi gevşek tutarsanız bumerang gibi Almanya'yı vuracaktır. 

Konseyin binasında, önünde bu teröristlerin yaptıkları gösterilerde görüyoruz ve bunlara verilen desteklerde yanlış yapıldığını görüyoruz. Bir yanda PKK'yı terör örgütü ilan edeceksiniz, bir yandan da onlara örtülü veya örtüsüz destek vereceksiniz.

Bu nasıl dostluk, bu nasıl samimiyet? Aynısını biz yapsak bunlar bize nasıl bakacaklar. Kendileri geliyorlar, parlamento binasını dün gezdiler gördüler. Üzüntülerini ifade ettiler. Aynısını söyledik "Federal meclis bombalansa ne yaparsınız" dedik. Şansölye daha sonra konuşmasında da ifade etti, bunlar güzel şeyler ama arkası gelmiyor. Kendileri dün Alman istihbarat örgütünün, terör örgütünün 1 yıl gibi kısa sürede dergi çıkardığına yönelik raporu var. Burada 13 milyon avro toplamışlar. Ben biliyorum ki Alman Maliyesi çok hassastır, legal çalışanlara bile nasıl üzerlerine gittiklerini biliyorum. Bütün bu gerçekler ortadayken gelin dayanışma halinde olalım, bu terör örgütüne bu kadar yardım yataklık yapmayalım.

Avrupa'daki terör saldırılarının devamı gelir, daha önce söyledik, belgelerini gönderdik, duyarsız kaldılar. Aynı şeyi yine söylüyoruz, bugün bize yarın onlara.

Bunu daha önce de bir idam kararı temyiz edilmişti, bu ikincisi. Bunu olumlu gördüm dersem bu herhalde çok ciddi bir sözle rüşvet olur. Atılan adım bir defa dürüst bir adım değildi ki, bu insanlar 3 yıldır içeride. Bunları aileleri mağdur, içerideki yaşam koşullarını bilmiyoruz.

Bundan sonraki süreçte ne olacak? Müebbet hapis diyorlar falan filan. Burada atılacak adım şudur, biz Mısır'ın içişlerine karışmak olarak bu ifadelerimi kimse değerlendirmesin Yüzde 52 oyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve ordunun Genelkurmay Başkanı'nın böyle bir girişimde bulunmasını tasvip edemeyiz. Demokrasiyi savunduklarını söyleyenler bunları kırmızı halılarla karşıladı.

Adil bir süreç sayın Mürsi ve arkadaşları için yürütülmemektedir. Sadece yeniden yargılanma yolunun açılması değil, bir an önce serbest bırakılmaları aslolandır. Serbest bırakıldıktan sonraki süreci önemsemiyorum, aslolan serbest bırakılmalıdır.

Başbakanlık Dış Politika Danışmanı Kemal Ökem'i biz İsrail'e atıyoruz. Başbakan konuyla ilgili kararını verdi.


İdam konusunda gelişme var mı, referanduma götürülebilir mi?

İdam konusu  milletin talebidir. Milletin talebini geri çevirmemiz mümkün değil. Demokrasi nedir? Milletin talebine saygı duymaktır. E milletin böyle bir talebi var, parlamentoya götürürüz. İdam konusunu millete götürürüz, anayasa gibi onayını alırız. Dünyanın hala birçok yerinde idam vardır, kimse birbirine ders vermeye çalışmasın. Onlar da bu halden memnundular. En son işte Belarus'a gittim. Başkanlık sistemi var orada da, halkı bayağı memnunmuş. ABD'de olanları görüyorsunuz, istedikleri başkan olmadı diye sayın Trump'a nasıl saldırdıkları ortada. Sandıktan çıktı bir saygı duyun. Nasıl bir çalışma olacak bu öngörülsün, sonra ne yazacaksanız yazın. Bu da kimin demokrat ve demokrasiye saygılı olduğu göstermesi açısından önemli