Gündem

Erdoğan: Cumhurbaşkanlığı sistemi olsaydı, iki kat daha zengin olacaktık

"Yeni sistem ile milletin karnı doyacak"

11 Mart 2017 19:11

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partili cumhurbaşkanlığı sistemini öngören ve 16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliği teklifiyle ilgili olarak "Türkiye, cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetiliyor olsaydı ekonomi iki kat daha büyük olacaktı. İki kat daha fazla zengin olacaktık" dedi. 

Erdoğan, "yeni sistemin milletin karnını doyuracağını" savunarak şunları söyledi:

"Türkiye'yi üç kat büyüttük. Kişi başına düşen milli gelir 3 bin 500 dolardı. Şimdi 11 bin doların üzerine çıktık. Dünyanın en büyük en ekonomisinden biri hale geleceğiz. Bunun için güçlü karar alma mekanizmalarına ihtiyacımız var. 7 Haziran seçimleri itibariyle ülkemizdeki siyasi tablonun ne kadar kırılgan olabileceğini gördük. Varsın kriz tacirleri bize düşman olsunlar. Bize milletimizin hayır duası yeter"

 

İstanbul Çekmeköy'de toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Gündemimizde olan maddeler, açığımızı biliyorum. 16 Nisan bunun için önemli. Çünkü bürokratik oligarşi önümüzü kesiyor. Hemşirelik liselerinden dahi mezun olanların önünü açmamız lazım. Onların önünü açtığımızda 4 yıllıklarda da şu anda aynı zamanda Amerika'da doktor yardımcısı olarak görev yapıyor. Süreç hızla işliyor, 16 Nisan'daki kararımız tüm tıkanıklıkları açmanın yolu olacaktır. Ya oku oku. Ama maalesef, maalesef hani ilkokulda  bize bir alfabe dağıtmışlardı. Yat yat uyu, uyu uyu yat. Bu şekilde okuma olur mu? Şimdi devran değişti. Şimdi hem okuyacağız,hem çalışacağız. Avrasya'yı boğazın altından götürdük, Marmaray'ı boğazın altından geçirdik.

Hayır diyenler Yavuz Sultan Selim'in direklerini bombalamak için denizden yola çıktılar. Ah ah bunların bu ülkede bir dikili ağacı yok. Bunların millete karşı sorumluluğu yok. Biz yasama organı olan Meclis'in kanun yapma yetkisi vardır diyoruz, bu gündüz gözüyle yalan söylüyor. Ya şu metni bir oku be. 
550 bize yetmedi mi, 450 vekil bile fazla diyor.

Temsilde adalet denen bir şey var ya, bu yasa bunu getiriyor. Şu Avrupa ülkelerine bir bak. Oralardan bir ders al. Değerli kardeşlerim, bizde biliyorsunuz senato ve milletvekilinin olduğu dönemde rakam 600'ün üzerindeydi. 150 kadar aynı zamanda senatör vardı. Çift kamaralıydı. Senatör-milletvekili. Şimdi biz bunu 600 yaptık. 600'de tek kamara. Ve kanun yapma yetkisi onların. 

 

"Yeni sistem milletin karnını doyuracak"

 

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, milletin karnını mı doyuracak diyorlar. Evet, yeni sistem milletin karnını doyuracak. Ülkemizin koalisyon hükümetleri döneminde ortalama büyüme oranı yüzde 4iken, tek parti iktidarları döneminde bu oran yüzde 5.9. Yani 6. Türkiye, cumhurbaşkanlığı sistemiyle yönetiliyor olsaydı ekonomi iki kat daha büyük olacaktı. 2 kat daha fazla zengin olacaktık.

Koalisyon hükümetlerinde faizlerin 10-11 kat daha fazla olduğunu görüyorsunuz. Eğer faiz giderlerinin milli gelirlere oranı 2001 seviyesinde olsaydı 1 trilyon 800 milyar lira faiz ödemesi yapacaktık. Eski rakamla söylemiyorum. Halbuki bu dönemde faiz yükümüz 700 milyarda kaldı.

Aradaki para ne oldu? Alt yapı olarak, sosyal yardım olarak milletimize sunulmuş. Bize düşman olanların nefreti, kendi cebine atmak istedikleri bu 1 trilyonun milletin cebine girmesinden dolayı. 1994 krizini hatırlıyorsunuz değil mi? 2001 krizini hatırlıyorsunuz değil mi? Bu iki kriz de dünyada hiçbir şey yokken kendi kendimize çıkardığımız krizlerdir. 

Türkiye'yi üç kat büyüttük. Kişi başına düşen milli gelir 3 bin 500 dolardı. Şimdi 11 bin doların üzerine çıktık. Dünyanın en büyük en ekonomisinden biri hale geleceğiz. Bunun için güçlü karar alma mekanizmalarına ihtiyacımız var. 7 Haziran seçimleri itibariyle ülkemizdeki siyasi tablonun ne kadar kırılgan olabileceğini gördük. Varsın kriz tacirleri bize düşman olsunlar. Bize milletimizin hayır duası yeter. Bugün, Çekmeköy'e gelmişken ilçemize yapılan yatırımların toplu açılış törenlerini de sizinle paylaşalım dedik. 

Eğer bunlarla beraber hareket etme noktasına düşersek vay halimize. Ya bunlar bu ülkeyi bölmek istemiyorlar mı? Kan gövdeyi götürsün istemiyorlar mı? Ama ne yaparlarsa yapsınlar, bunlara oraları dar ettik. Dar edeceğiz. Bunlar, 15 Temmuz'da bu ülkede bizi birbirimize kırdırmadılar mı? İşte 15 Temmuz'daki bu tablonun faturasını inşallah 16 Nisan'da soracağız. Buna var mıyız? Buna hazır mıyız? (Evet sesleri). Evet barıştır, evet sevgidir, evet yaratılanı yaradandan ötürü sevmektir"