Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin IŞİD'e sarin gazı sattığı" yolundaki iddiayla tartışmaya yol açan CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem hakkında "Sen nasıl olur böyle bir ülkeyi Suriye gibi katil Esed’in başında olduğu terör devletine sarin gazı vermekle suçlayabilirsin. Bunu partisinde barındıranlara şahsım, milletim adına yazıklar olsun diyorum" dedi.
Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu'da sokağa çıkma yasakları ve artan çatışma ortamı sonrası halkın bölgeyi terk etmesine ilişkin olarak, ""Ve şimdi bu insanlar, oraları terk etmek zorunda kalıyor ve utanmadan sıkılmadan da “Geri dönemezsiniz.” Geri dönecekler ama o evlerde, o binalarda o açtığınız hendeklerde yok olacaksınız" ifadesini kullandı.
Erdoğan, Konya'da raylı sistem açılışı ve 72 adet tramvay taşıtının hizmete alım töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Kardeşlerim sizlerle gurur duyuyorum. Konya özellikle toplu taşıma konusunda ülkemizin yükselen değeridir. 2010 yılında Konya-Ankara yüksek hızlı trenlerini gururla, sevinçle açmıştık.
Şehir merkeziyle üniversite arasında modern bir ulaşım sistemi kurularak, ulaşım yer altına alınacak. Üniversite ile belediye arasında bir metro hattı daha yapılacak. Konya 27 istasyonu olan, günde 500 bin yolcu taşıyacak bir metro hattı olacak. Şimdiden hayırlı olsun.
"Konya 13 yılda devrim yaşadı"
Konya geçtiğimiz 13 yılda adeta bir devrim yaşadı. Konya, ulaşım ağı en iyi olan şehirlerimizden biri haline geldi. Geçmişte başkentlik yapmış Konya bugün deTürkiye'ye Başbakan göndererek o şanlı günlerin ruhunu hala bünyesinde yaşattığını göstermiştir. Biz bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, değerli Başbakanımız ile Konyalı kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Anadolu'daki ilk devletimizin başkenti olan Konya, bu coğrafyadaki en önemli zaferlerin en yakın şahididir.
"O açtığınız hendeklerde yok olacaksınız"
“Ya benimsin, ya kara toprağın” diyen psikopatlar var ya, bunlar da o hesap. Türkiye ya bizim olsun, ya da yok olup gitsin. Siyasetin, medyanın, akademinin imkânlarını kullanıyorlar. Milletimiz bunlara imkan vermedi, inşallah bundan sonra da vermeyecek. Konya’daki şu azim devam ettikçe Türkiye’nin yolu açık olacak, aydınlık olacaktır. Böyle dönemler, herkesin eteğindeki taşları döktüğü, maskelerin sıyrıldığı günlerdir. Bu ülkeyle, bu milletle hiçbir aidiyet bağı hissetmeyenlerin hezeyanlarını her gün duyuyorsunuz.
Bu terör örgütü muhiplerinin iki yüzlü tavırlarına son olarak Diyarbakır’da Fatih Paşa Camisi’nin yakılması hadisesinde bir kez daha tanık olduk. Bir sözde eşbaşkan çıkıyor, “Devlet helikopteriyle bombaladı” diyor. Bunlar bakan kör. Bu nasıl helikopter ki minare yıkılmıyor, kubbe yıkılmıyor, alttan kapılar yanıyor.
Aynı zihniyet hendeklere methiyeler düzecek, gidenlere hakaret edecek kadar alçalabiliyor. Bu milletin, devletin iş makineleriyle hendek açacaksın, Kürt kardeşime hayatı zindan edeceksin. Ve şimdi bu insanlar, oraları terk etmek zorunda kalıyor ve utanmadan sıkılmadan da “Geri dönemezsiniz.” Geri dönecekler ama o evlerde, o binalarda o açtığınız hendeklerde yok olacaksınız. Tüm güvenlik güçlerimiz, askeriyle, polisiyle, gönüllü köy korucularıyla, şu andaki operasyonlar, oralar tertemiz olana kadar bu mücadele orada devam edecektir. Durmak yok, aynı kararlılıkla devam edeceğiz.
"Bunu partisinde barındıranlara yazıklar olsun!"
Kurşunlu Cami’yi kurşunlayanlar benim inançlı, imanlı kardeşlerimi istismar edenler bunun bedelini ödemeye başladılar ve ödeyecekler. Bu ülkede “Cumhuriyetle yaşıtım” diyen bir partinin milletvekili kendi devletini kimyasal silah satmakla suçlayacak kadar ihanet çukuruna düşebiliyor. Sen nasıl olur böyle bir ülkeyi Suriye gibi katil Esed’in başında olduğu terör devletine sarin gazı vermekle suçlayabilirsin. Bunu partisinde barındıranlara şahsım, milletim adına yazıklar olsun diyorum.
Güya bir profesör Aziz Sancar hocamızı kendi gibi düşünmüyor diye aşağılamaya çalışıyor. Siyasetiyle, medyasıyla, üniversitesiyle Türkiye bu tabloyu hak etmiyor. Türkiye’nin topyekun bir değişime ihtiyacı var. Biz onun için yeni Türkiye diyoruz. Başta anayasa olmak üzere önümüzdeki dönem yeni Türkiye’nin adım adım inşası dönemi olacaktır. Benim görevim ülkemin ve milletimin ileriye gitmesi için yol açmaktır. Benim yetkilerimin sınırını elbette anayasa belirliyor ama sorumluluğum da milletime karşıdır. Her kim ülkeme ve milletime zarar verecek bir eylem içine girerse onun karşısında yer almak en öncelikli görevimdir. Şu veya bu parti, örgüt, şahıs olması benim sorumluluğumu ortadan kaldırmaz. Aynı şekilde 40 yıllık bir siyaset tarzım var. Milletimle bu şekilde iletişim kurdum. Halkımdan desteği de bu şekilde aldım. Kimse şu saatten sonra benden başka biri gibi hareket etmemi beklemesin.
Ne diyor o Konya türküsünde; “Atı olan el atına biner mi, yiğit olan ikrarından döner mi?” Biz de millete verdiğimiz ikrarımızdan dönmedik, dönmeyeceğiz. Biz yeni Türkiye derken, yeni anayasa derken, başkanlık sistemi tartışılmalı derken asla kişisel ikbalimizi düşünerek söylüyor değiliz. Hamdolsun, milleti bu fakiri bir faninin bu ülkede görebileceği tüm makamlara getirdi.
Bir insan daha ne isteyebilir ki? Ama benim bu ülkenin, bu milletin daha iyi yönetilmesi gibi bir derdim var. 1994’ten beri edindiğim tecrübeler şunu gösteriyor; bu sistemle Türkiye yoluna daha fazla devam edemez. 40 milyonluk Türkiye’ye yeten, 80 milyonluk Türkiye’ye yetmiyor. 2-3 bin dolar gelirli Türkiye’ye yeten 10 bin dolarla Türkiye’ye yetmiyor. Bunu anlamak için siyaset gurusu, hukuk kompedanı olmaya gerek yok. Türkiye’nin 1970’lerden bu yana yaşadığı değişime bakınca görürüz.
Bakınız şu an ben cumhurbaşkanıyım. Kurucusu olduğum parti iktidarda, yol arkadaşım Ahmet Bey başbakan. Ona rağmen değişim diyoruz. 13 yıldır bu ülkenin yönetiminde esamesi okunmayanlar mevcut sistemde direniyor. Halbuki onların sistem değişikliği istemesi, bizim mevcut sistemle devam etmek istiyor olması gerek. Terslik var. Çünkü bunların ülke nasıl yönetilir diye bir dertleri yok. Bizim ak dediğimize kara diyerek siyaset yapıyor gözüktüler. Aslında hiçbir şey yapmadılar. Bunların vesayetin aracı olmak dışında başka bir işlevleri yok.
İnşallah Türkiye’yi 2023 hedeflerine hep birlikte kavuşturacağız. Ben bu düşüncelerle açılışını yaptığımız raylı sistemle tramvay taşıtlarının Konya’mıza, sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Bu akşam inşallah kapalı spor salonunda sizlerle birlikte olacağız. Ömrünü hak ve hakikat arayışıyla geçiren Mevlana hazretlerini rahmetle anıyorum.