17 Şubat 2022 14:32
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP'li belediyelere en az KDV indirimi oranında su tarifelerine indirim yapma talimatı verdi. "Birinci derecede belediye başkanlarıma sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Biz ne ana muhalefetiz ne şuyuz ne buyuz. Biz Ak Partiyiz. Su tarifelerinde en az KDV indirimi kadar şartları uygun olanlar bunun da üzerinde bir oranda indirim yaparak enflasyonla mücadelemize katkıda bulunmalıdır" dedi.
2023 cumhurbaşkanlığı seçiminin bir "kader seçimi" olduğunu ifade eden Erdoğan, ekonomideki dalgalanmalara ilişkin de konuştu. "Kurdaki dalgalanmaların önüne geçtiğimiz, istihdamı üretimi ve ihracatı büyümeyi sürdürdüğümüz gibi hayat pahalılığının da belini biz kıracağız" diyen Erdoğan, bir kez daha market ve pazarlara seslendi; "Eğer vatandaşlarımıza hububatta meyvede şurada burada hâlâ zulmetmeye devam ediyorsanız tüm dolaşan teftiş ekiplerimizle sizlerin sırtına bineceğiz" ifadesini kullandı.
Sözlerinin devamında, "Bizi asıl zorlayan tarih boyunca hep olduğu gibi bugün de içimizdeki gafiller, muhterisler içimizdeki mankurtlardır. Türkiye asırlardır ne çektiyse işte bu iç çekişmeden içeriden yediği yumruklardan çekmiştir" diyerek muhalefet yüklenen Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik "Çık karşıma" çağrısını meydan okuma olarak değerlendirdi; "Biz sandıkta Kılıçdaroğlu'nun karşısına çok çıktık" dedi.
Partisinin il başkanları toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Geçirdiğimiz Koronavirüs salgını sırasında dualarını bizden esirgemeyen teşkilatımın her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bu kardeşliğimizi, coşkumuzu, sevgimizi 2023 seçimlerine kadar her gün artırarak sürdüreceğiz. Unutulmamalıdır ki 2023 Ak Parti veya bizim şahsımızdan ziyade ülkemiz için bir dönüm noktası olacaktır. Türkiye bu seçimde demokrasisi ve kalkınmasıyla eskinin köhne devirlerine dönüşle aydınlık geleceğine yürüyüş arasında kritik bir tercih yapacaktır. Milletimiz bugüne kadar girdiğimiz hiçbir mücadelede hamdolsun bizi yalnız bırakmadı. Bugün ülke olarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline gelmemizi sağlayacak tarihi bir atılımın radikal bir dönüşümün içindeyiz. Allah'ın izniyle her mücadelemiz gibi bunu da başaracağız. Milletimizi iki asırdır demokraside ve kalkınmadan deri bırakmak için her yola başvuranlar da bu hakikati görüyor. Türkiye'nin önünü kesmek için hem kendi siyasi ve ekonomik güçlerini sonuna kadar kullanıyorlar hem de içerideki araçlarını seferber ediyorlar. Bizimle birlikte bunlar için de 2023 bir kader seçimidir. Sizlerden bu açık ve seçik fotoğrafı önce kendi arkadaşlarımızla, onlarla vasıtasıyla da tüm milletimizle paylaşmanızı istiyorum. Her büyük dönüşüm gibi bu süreçte de sancılar çekiyor bedeller ödüyoruz. Milletimizin 2018'den beri devam eden ekonomik dalgalanmalar özellikle de hayat pahalılığı sebebiyle sıkıntılar yaşadığını biliyoruz. Ülkenin ve devletin tüm kaynaklarını seferber ederek çalışanlarımız başta olmak üzere her kesimin gelirini artırarak insanlarımızın yanında olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz.
Özellikle son dönemde çokça gündeme gelen elektrik tarifeleri konusunda ilgili kurumlarımıza vatandaşlarımız lehine yeniden bir değerlendirme yapılması talimatını verdik. Tüm Ak Partili belediyelere bir kısmının geçtiğimiz günlerde başlattığı bir uygulamayı süratle yaygınlaştırmaları çağrısında bulunmak istiyorum. Birinci derecede belediye başkanlarıma sesleniyorum; biz ne ana muhalefetiz ne şuyuz ne buyuz. Biz Ak Partiyiz. Su tarifelerinde en az KDV indirimi kadar şartları uygun olanlar bunun da üzerinde bir oranda indirim yaparak enflasyonla mücadelemize katkıda bulunmalıdır. İşte birçok belediyemiz açıkladı. Yüzde 7 indirim yapacağız.
İstanbul yüzde 25'in üzerinde zam talebiyle Meclis'e geldi. Ve mecliste tabii ağırlık bizde olduğu için arkadaşlarımız bunların bu zam talebine evet demediler. Biz vatandaşımızın bu noktada huzurunu istiyoruz. Çünkü bunlar seçim öncesi ne diyorlardı suya ekmeğe indirim getireceğiz. Tabii çıktı ağaları da Şanlıurfa'da 'Şanlıurfa'yı bize verin biz de elektriği bundan böyle size elektriği bedava verelim.' Bir defa elektriğin kimde olduğundan haberi yok. Şu an itibariyle bizler elektrikte enerjiyle ilgili tüm adımları en ideal şekilde atıyor ve vatandaşımıza zulmetmeyen bir süreci çalıştırıyoruz. Şu anda su belediyelerin. (İmamoğlu'na) Belediye olarak sen seçim döneminde söz verdin. Koltuğa oturunca unutanlardan oldun. Türkiye Ak Partili belediyelerin olduğu yerlerde bizler en az yüzde 7 indirim yapmak suretiyle vatandaşlarımızı su parasında aydınlatacağız. Bizimki lafta kalmaz.
"Kurdaki dalgalanmaların önüne geçtiğimiz, istihdamı üretimi ve ihracatı büyümeyi sürdürdüğümüz gibi hayat pahalılığının da belini biz kıracağız. Marketler çarşı-pazar eğer vatandaşlarımıza hububatta meyvede şurada burada hâlâ zulmetmeye devam ediyorsanız tüm dolaşan teftiş ekiplerimizle sizlerin sırtına bineceğiz. Onun için belediyelerimiz çarşıyı pazarı çok sıkı denetime alacaklar.
Bugüne kadar nice mücadeleleri beraberce zafere ulaştırdığımız milletimiz müsterih olsun. 20 yıl biz milletimize zulmetmedik. Nasıl milletimizi huzurlu kıldaysak bundan sonra da huzurlu kılacağız. Hak ve özgürlükleriyle refahıyla büyün ve güçlü Türkiye'nin doğunu Allah'ın izniyle çok yakındır. Bizim için bölgemizde ve dünyada kim olduğunu hangi niyetleri taşıdığınız bildiğimiz hasımlarımızla mücadele etmek kolaydır. ne kadar sinsi yöntemler kullanırlarsa kullansınlar hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar biz bunları biliyor tanıyoruz. Bizi asıl zorlayan tarih boyunca hep olduğu gibi bugün de içimizdeki gafiller, muhterisler içimizdeki mankurtlardır. Türkiye asırlardır ne çektiyse işte bu iç çekişmeden içeriden yediği yumruklardan çekmiştir. Tek parti faşizminden vesayete, darbelerden siyasi istikrarsızlıklara kadar yaşadığımız her badirede bu tabloyu görebiliriz. Bugün de yanı dertten muzdaribiz. CHP ve başındaki zat maalesef ülkemizde demokrasinin kökleşmesine, ekonominin güçlenmesine bölgesel ve küresel gücünün artmasına karşı oynanan oyunların koç başlığına soyunmuştur. Bu zihniyet yalanlarıyla iftiralarıyla ülkenin zararından milletin felaketinden insanımızın sıkıntısından medet uman siyaset anlayışıyla Türkiye'nin vaktini tüketmenin peşindedir. Bu can sıkıcı tablodan üzüntü duymadan edemiyoruz. Halbuki biz karşımızda siyasette eserlerimizle hizmetlerimizle yarışacağımız bir muhalefet görmek isterdik. Maalesef bahtımıza Kılıçdaroğlu CHP'si gibi bir muhalefet çıktı.
Son günlerde Kılıçdaroğlu kendi aklınca sık sık bize meydan okuyor. Karşıma çık diye yeri göğü inletiyor. Halbuki biz sandıkta Kılıçdaroğlu'nun karşısına çok çıktık. Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılının mayıs ayında CHP'ye genel başkan oldu. Aynı yıl anayasa değişikliği halk oylaması yapıldı. Kılıçdaroğlu hayır kampanyası yürüttü biz evet dedik. Milletimiz yüzde 58'le yanımızda yer alarak daha ilk imtihanında Kılıçdaroğlu'nu sandığa gömdü. Ardından 2011'de milletvekili genel seçimi yapıldı biz yüzde 50 ile birinci, parti olduk. Milletimiz Kılıçdaroğlu'nu yine sandığa gömdü. Sonra 2014'te mahalli seçimler yapıldı biz yüzde 39'la yine birinci parti olduk. Kılıçdaroğlu yüzde 26 ile bir kez daha sandığa gömüldü. Yine aynı sene içinde cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı, kendisi yüreği yemediği için ithal bir adayı karşımıza dikti. Milletimiz bizi yüzde 52 ile bu makama layık görürken Kılıçdaroğlu yine hezimete uğradı.
"Biz bu Kılıçdaroğlu ile doğrudan veya dolaylı olarak milletin huzurunda 10 defa karşı karşıya geldik; 10'unda da kendisini sandığa gömdük. Bay Kemal senin buna kıratın yetmez. Biz sana oturduğun koltukta meşruiyet sağlamayız. Bizim işimiz var. Bizim işimiz milletle. Biz milletimizle beraber yola devam ediyoruz. Bizim öyle yuvarlak masalarda da işimiz yok. O yuvarlak masalarda neler konuşuyorsunuz hepsi ortada. O masadan bir şey çıkmaz. Unutkanlığınıza geldi galiba HDP'yi niye almadınız ya? Bak arkadaşlarımız güzel söylüyor. Herhalde masanın altında mı kaldılar ne oldu? Herhalde şimdi de bir ziyarete gidersin. Git ki unutulduklarını anlamasınlar. Ama bizim böyle bir derdimiz yok.
"Allah'a şükür Türkiye gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kendi içlerine kapandığı bir dönemde krizi fırsata dönüştürerek sürekli hedef büyüten bir ülkedir. Türkiye, sınırları içindeki hiç kimseyi aç açıkta sahipsiz bırakmayacak sosyal sistemle kimsesizlerin kimsesi olmayı ilk önceliği olarak belirlemiş bir ülkedir.
"Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeden bu mücadeleyi bırakmayacağız. Milletimizin hayallerini gerçeğe dönüştürünceye kadar bu çabayı bu gayreti göstereceğiz. Bizim sözümüz öyle kifayetsiz muhteris üfürmesi değildir. Biz milletimize ne söz verdiysek yaptık.
“Küresel finans kriziyle başlayıp küresel salgınla süren, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla giderek genişleyen bu değişimin yükselen yıldızı Türkiye’dir, Türkiye'dir. Siz kendi ülkelerinin yükseldiğini engellemek için paçasından sarılıp dibe çekmeye çalışanlara aldanmayın. Onların hayalindeki siyaset tek parti faşizmi siyasetidir; onların hayalindeki yönetim darbe yönetimidir. Dikkat ederseniz kendilerini ne kadar tutmaya çalışırsalar çalışsınlar oynadıkları tiyatro oyununda mutlaka bir açık veriyorlar. Ya insanların alın terlerini emeklerini kendileri ve aileleri için gösterdikleri gayreti alaya alıyorlar; ya terör örgütü yandaşlarıyla kol kola giriyorlar. Üstelik bunlarla da kalmıyor hırsızlık taciz arsızlık yapan mensuplarını koruyup kollayarak kimseyi umursamadıklarını açıkça gösteriyorlar. Bunların derdi ülkeye ve millete hizmet değildir. Öyle olsaydı bunca yıldır ülkenin hayrına bir projelerinizi azıcık da olsa gayretlerini görürdük. Hiçbiri yok. Tek vaatleri eski Türkiye'yi geri getirmek. Biz de diyoruz ki, eski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal. Kimsenin eski Türkiye'nin o karanlık siyasi ve ekonomik iklimini geri getirmesine izin vermeyeceğiz. Bugünlerde yaşanan sıkıntılar gelip geçicidir. İnşallah bu sıkıntıları atlatıp ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırınca döktüğümüz tüm alın terlerinin karşılığını almış olacağız. Yaşanan sıkıntıların farkındayız. Bize önce özgürlük havasını teneffüs edeceğimiz güçlü bir eser ve hizmet altyapısına sahip olacağımız ülke lazım. O da Türkiye'dir.
"Bu yılın ilk dönemini hiç ara vermeden yüz yüze eğitim ile tamamladık. Aynı kararlılıkla ve tüm önlemlere uyarak yüz yüze eğitime devam ediyoruz. Öğretmenlerimizi de ihmal etmiyoruz. Öğretmen sayısını 1,2 milyona ulaştırmış bir ülkeyiz. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu da geçtiğimiz günlerde çıkardık. Mesleki eğitimlerde öğrenci sayısı 159 binden 335 bine yükseldi. ‘Aradığım elemanı bulamıyorum’ sözünü tarihin çöplüğüne atacağız."
© Tüm hakları saklıdır.