T24- İşadamı İnan Kıraç'ın "Güvenilir kaynaklardan bilgi aldım. CHP birinci parti olacak. Sizinle bu konuda bahse bile girerim." sözleri, kamuoyunda seçimlere 10 gün kala seçmeni etkileyebilecek bir gelişme yaşanacağı kaygısına yol açtı.
Son günlerde tırmanan gerilim de bunun işareti olarak görüldü. "Ben doğrusu İnan Kıraç'ı bu işlerin içinde görmek istemem. Bu işlere bulaştığını duymak da istemem. Beni rahatsız eder. Yakıştıramam da." diyen Erdoğan, aksi halde Kıraç'ın 'risk' almış olduğunu söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti: "Hakikaten bu yazılanlar doğruysa, geleceğe yönelik kendisi de bazı riskleri üstlenmiş demektir. Bir işadamının böyle bir şeyin içine girmesi kendisi açısından da ciddi bir risktir. Hiçbir işadamı böyle bir işe girmez. Girenleri de tebrik ederim. ' Dobra dobra fikrini açıklıyor.' derim. Fakat onu teyit eden bir şey yaptı mı, bakmak lazım." Erdoğan, 'risk'ten kastıyla ilgili de "Her türlü mahcubiyet olur." ifadesini kullandı.
TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken'in moderatörlüğünde Seçim Özel programına katılan Erdoğan, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, Star yazarı Ergun Babahan ve TRT Türk Genel Yayın Yönetmeni Ümit Sezgin'in sorularını cevapladı. Başbakan, MHP'nin Diyarbakır mitingini provoke iddiasıyla 17 ülkücünün gözaltına alınmasına Devlet Bahçeli'nin tepki göstermesinin hatırlatılması üzerine MHP liderini anlayamadığını kaydetti. Bahçeli'nin 'her açığını hükümete yüklemeye çalıştığını' dile getirdi. Erdoğan, eski BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ile eski Elazığ İl Başkanı Baki Yıldırım arasında geçen 'MHP'ye oy verelim' diyaloğunu da şöyle değerlendirdi: "Böyle bir yaklaşım tarzının çirkin olduğu Hakkari'de kendini göstermişti. Hakkari'de CHP 157 oy aldı. Mitinge 2 bin 500 kişi katıldığı söyleniyor. Bir tek Türk bayrağı yok. Bahçeli oraya yönelik hiçbir açıklama yapmadı. Çünkü ortak çalışıyorlar. CHP-MHP-BDP ortaklığını görüyorsunuz. 'MHP daha güçlü ise MHP'yi destekleyelim' diyor ses kaydında. Doğu ve Güneydoğu'da olduğu gibi CHP, MHP, BDP ortaklığı ortaya çıkıyor."
Başbakan'a "Ne zaman şiddetsiz seçimlere gideceğiz?" sorusu da yöneltildi. Normalleşmenin 'siyasette aktörlerin normal olması ile' sağlanacağını vurgulayan Erdoğan, "Sağlıklı düşüncenin olmadığı yerde şiddet olacaktır. İnancına güvenmeyenler şiddete başvuruyor. Halk karşısında karşılıklarının olmadığını gördükçe iyice geriliyorlar. Sıkıntı biraz da burada." diye konuştu. Başbakan Erdoğn, 'etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçiliğe' karşı olduklarına da vurgu yaptı. 74 milyon vatandaşı kucakladıklarını aktararak, "Biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz. Etnik olarak Türk'ün de Kürt'ün de Laz'ın da Roman'ın da yanındayım. 'Bu Doğulu, bu Egeli.' asla böyle bir ayrım da yapamayız." şeklinde konuştu. (Zaman)