Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de çiftçilerle bir araya geldi. Mart ayında çiftçilere toplam 3 milyar 716 milyon lira destek ödemesi yapılacağını duyuran Erdoğan, "Her tarımsal alana kalkıp beton yığınlarını dilersek bu vatana ihanet ederiz. Halen 258 ovamızı sit alanı olarak ilan etmiş durumdayız. bu sayıyı 300'e çıkaracağız" diye konuştu.
"Hiç kimsenin ne üreticimizin alın terine ne de tüketicimizin sofrasına göz dikmesine izin vermeyeceğiz" diyen Erdoğan, "Tarım sektöründeki spekülatörleri tıpkı sınırlarımıza dayanan teröristler gibi milli güvenlik sorunu olarak görüyoruz" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Kırsal kalkınma projelerinden en çok yararlananlar da birliğimizi kooperatif üyeleridir. Biz de hükümet olarak çiftçilerimizi desteklemek için her türlü çabayı gösterdik, gösteriyoruz. Yılın ilk iki ayında çiftçilerimize beş milyar liralık destekleme ödemesini yaptık. Mart ayında yapılacak desteklerin de ödemesini duyurmak istiyorum.
"Çiftçilerimize mart ayında toplam 3 milyar 716 milyon lira destek ödemesi yapılacak.
"Tarım ve hayvancılığın ülkemiz bakımından önemini çok iyi bilen bir hükümetiz. Çiftçilerimize bu güne kadar yaptığımız destek ödemeleri bunun en büyük örneğidir. Tarımsal milli gelir bakımından da 37 milyar lirayı bulmuyordu. Çiftçilerimize verilen yıllık tarımsal destek de 1.8 milyar lirayı ancak buluyordu. Tarımsal hasıla bakımından ülkemiz Avrupa'da ilk sırada bulunuyor.
"Her tarımsal alana kalkıp beton yığınlarını dilersek bu vatana ihanet ederiz"
"Her tarımsal alana kalkıp beton yığınlarını dilersek bu vatana ihanet ederiz. Halen 258 ovamızı sit alanı olarak ilan etmiş durumdayız. bu sayıyı 300'e çıkaracağız. Tarım sektöründe para yani, finans çok önemlidir. Sadece geçtiğimiz yıl çirftçilerimize Ziraat Bankası aracılığıyla 32 milyar lira, tarım kooperatifleri aracılığıyla 6,4 milyar lira verdik.
"Tarım sektöründeki spekülatörleri milli güvenlik sorunu olarak görüyoruz"
"Hiç kimsenin ne üreticimizin alın terine ne de tüketicimizin sofrasına göz dikmesine izin vermeyeceğiz. Tarım sektöründeki spekülatörleri tıpkı sınırlarımıza dayanan teröristler gibi milli güvenlik sorunu olarak görüyoruz.
"Bize Ilısu Barajını yaptırmamak için, Tunceli'de, Siirt'teki barajların yapılmaması için ne kadar çok engeller oluşturdular biliyor musunuz? Neden peki, o barajlar olunca oralardan geçiş yapamıyorlar. Biz bu terör örgütlerine rağmen bu barajlarımızı yaptık, yapıyoruz, yapacağız.
"İtiraf etmemiz gerekiyor"
"Ülkemizde en çok tartışılan hususlardan birisi hayvancılıktır. Maalesef vatandaşlarımıza istediğimiz fiyat seviyelerinden et sunamadığımızı itiraf etmemiz gerekiyor. Hayvancılıkta durumumuz daha iyiye gidiyor. Küçük baş hayvanlarda yaklaşık 32 milyondan 46 milyonluk bir yükseliş göze çarpıyor. Süt üretimimiz 8,4 milyon tondan, 22,1 milyon tona çıktı. Kırmızı et üretimimiz 450 bin tondan 1 milyon tona çıktı. Gerileme yok, hep yükseliyoruz. Nitekim üretimdeki bu artışlar sayesinde ülkemizde kişi başına yıllık süt tüketimi 122 litreden, 258 litreye yükseldi. kırmızı et tüketimi de 6 kilodan 15 kiloya çıkmıştır.Dolayısıyla yapmamız gereken girdi maliyetlerini düşürerek daha hesaplı üretimleri teşvik etmektir.
"Her iki üründe de dışa bağımlılık söz konusudur. Planlı üretime geçerek ithalatı azaltmayı planlıyoruz.
"Geçtiğimiz 17 yılda ülkemizi 3,5 kat büyüttük. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmemiz için 2 kat daha büyümemiz gerekiyor. Kim ne hizmet verdi, ne hizmet veriyor, siyaset gözlüğünün ötesinden bir sağduyu ile değerlendirmenizi istiyorum. Bugün oynanan oyunları daha iyi anlama imkanı bulacağınıza inanıyorum.
2013 yılını hatırlayın, IMF'e borcu mayısta kapattık. O defteri kapattık. Şimdi biz kendi imkanlarımızla yola devam ediyoruz. Şu anda Merkez Bankamızın döviz rezervi 100 milyar dolara çıkmış durumda. Daha da güçleneceğiz, daha da yükseleceğiz. Dünyanın hayranlıkla izlediği projeleri hayata geçiriyoruz. Mazlumların, mağdurların elinden tutuyoruz.
"(Gezi Parkı eylemleri) Ak Parti gibi Türkiye'nin orman varlığını 4,300 milyon fidanı toprakla buluşturan partiyi ağaç kesmekle suçladılar. Bu ülke yeşilleniyorsa bizimle oluyor.
"Kayyumu hukuk çerçevesinde devreye soktuk; devletin gönderdiği parayı kandile gönderenlerle yola devam edecek değildik"
2015'teki haziran seçimlerinde sergilenen o şımarıklıkları hatırlıyorsunuz değil mi, bunun üzerine hemen bir erken seçime gittik, milletimiz burada bir oyun oynanıyor dedi ve bizi iktidara getirdi. Kardeşlerim o çukur eylemleri, belediyelerin iş makineleriyle açılan çukurlarla maalesef ülkemizin, bilhassa Güneydoğu Anadolu'su mahvedildi. Biz kayyumu hukuk çerçevesinde devreye soktuk. Çünkü devletin gönderdiği parayı kandile gönderenlerle yola devam edecek değildik.
"15 Temmuz bu ülkenin tarihinde şanlı bir sayfa olarak yerini almıştır. 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetiyle yad ediyorum.
Ülkemize yönelik en önemli tehdit konusu olan Suriye konusunda kararlılığımızla olayların gidiş yönünü değiştirdik. Olayların gidiş yönünü değiştirdik. PKK, YPG niçin bize saldırsın diyor CHP'nin başındaki Bunu sorana ben diyorum ki, saldırdı saldırdı. Füzeleri atanlar onlar. Bunları görmeyecek kadar uzak bir ana muhalefet.
"Geçen yılın ağustos ayında ekonomi silahını çektiler. Türkiye'nin gerçekleriyle hiçbir ilgisi, olamayan suni bir anafor oluşturarak yönetimimizi istikrarsız hale getirmeye çalıştılar. Tedbirlerimizi hemen uygulamaya geçirdik, kontrolü ele aldık. Son bir umutla şimdi de 31 Mart'ı bekliyorlar. Bir istikrarsızlık olursa yeni cephelerden ülkemize saldıracaklar. Bunlara asla fırsat tanımayacağız.
"Ülkemizin bu sürecinde en büyük talihsizliği, yüreğim acıyarak CHP'nin durumu demek mecburiyetindeyim. Bu partinin geçmişi saten Sivaslı Nuri Demirağa'dan pek çok kötü sicille doludur. Demokrasiye ve hukuka verdikleri zararları en iyi sizler biliyorsunuz. Hiçbir zaman ülkemizin ve milletimizin yanında yer almamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu ellerinde paçavraları yurt dışına gidiyor terör örgütleriyle fotoğraf çektiriyor. YPG'nin paçavrasıyla nasıl olur da yan yana Almanya'da poz verirsin, onu nasıl olur da meşrulaştırırsın. Türkiye'yi dünyaya şikâyet etmekten her türlü yanlış tavrı ısrarla sürdürmüşlerdir. Biz silahsız hava aracı yapıyoruz, adam bundan rahatsız ya.
"Son olarak bu parti Türkiye Uzay Ajansı'nın kuruluşun iptalini Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Türkiye'nin uzay yarışında yer almasından CHP niçin rahatsız oluyor? Uzay çalışmalarını etkin kullanmanın gayreti içindeyiz. Türkiye uzay ajansının maliyetine engel olmanın nasıl bir faydası olacağını ben tüm çiftçi kardeşlerime soruyorum. Kendileri hiç.bir tuğlanın üstüne tuğla koymazlar. Yapanları engellemek için de eskiden beri Anayasa Mahkemesi önünde nöbet tutarlar. Kimi kurumlar da Danıştay'ı hiç rahat bırakmazlar.
Kıdemli hukukçu Kazan, T24'ten Hakan Aksay'ın sorularını yanıtladı
